Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/658 E. 2019/1237 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/658 Esas
KARAR NO : 2019/1237

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 1 yıl boyunca ticari ilişkide bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin internet üzerinden altın pırlanta türevi değerli maden satışına ilişkin olduğunu, davalının çalışanı aracılığıyla internet sitesi üzerinden altın alışı yaptığını çalışanının müvekkili adresine gelerek malı teslim aldığını, 1 yıl boyunca verdiği tüm siparişlerin teslim edildiğini, en son ticaretin gerçekleşmesinden uzun zaman sonra davalının müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulması talebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, icra dosyasının incelenmesi sırasında herhangi bir ürün veya hizmet alınmadığını öne sürerek paranın iadesini talep ettiğini, firmanın eski çalışanının kendisini zarara uğrattığını, kendi personeli ile yaşadığı sorunu müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını davalı yana borçlu olmadığının tespitini, başlatılan icra takibinin durdurulmasını, akabinde iptalini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazını İcra Hukuk mahkemelerine yapmasının gerektiğini, bu sebeple davanın esasa girilmeden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin bağımsız denetim firması tutarak şirket içi denetim yaptığnıı, bu denetimde müvekkili firmanın eski elamanının kendi menfaatine ve şirket zararına iş ve işlemler yaptığnını tespit edilidğini, müvekkilinin davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmamasına rağmen davacıya 118.748,13 TL ödeme yaptığının tespit edilmesi nedeniyle bu miktarın geri ödenmesi için icra takibi başlattıklarını, davacının takibe bu takibin iptali iistediğini, bu sebeple davanın reddini, ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Dosya kapsamı ile, dava konusu talebin taraflar arasındaki altın alım satımından kaynaklanan ticari ilişki kapsamında davacının davalıya borcu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasından istenilmiş ve mahkememize gönderilmiştir. Taraflar arasındaki görüşmelere ilişkin ses kayıtları CD çözüm bilirkişisi aracılığı ile metne dönüştürülmüş ve bu hususta rapor alınmıştır.
Mahkememizce resen belirlenen bilirkişiye dosya teslim edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” dava aşamasında davacı taraf Mali Müşavirlik Bürosunda 2013-2014-2015 yılları defterlerle sınırlı inceleme ile ve davalı şirket merkezi muhasebe biriminde yapılan 2013-2014-2015 -2016 yılı resmi defter, cari hesap dökümleri ve belgeleri ile dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, Ses kayıtlarının bulınduğu CD çözüm raporu, muavin kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu dava konusu ile ilgili yapılan mali tespit ve değerlendirmede, ayrıntısı rapor içeriğinde yer aldığı üzere aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır; Menfi tespit davasına konu olan mal teslimi ve ödemelerin dava dilekçesinde iddia edildiği üzere 1 yıl ile sınırlı olmadığı 3 yılı kapsadığı bu süre içinde yapılan havaleler öncesi davalı şirket kayıtlarında çalışanları tarafından ftktff kayıtlar oluşturularak ödemelerin kapatıldığı davacı kayıtlarında İse 2013 yılı için defter ödemelerin İşlenmediği 2014 yılında kısmi İşlendiği 2015 yılına kısmi ödenen 28 bin TL civarında ödemenin devredildiği 2015 yılında ise yine ödemelerin İşlendiği halde dönem sonunda carinin davacı kayıtlarında sıfırlandığı 2015 envanterinde davalı tarafın hesabının sıfır olduğu envanterinde bulunmadığı tespit edilmekle, davalının ise 2016 yılında Bağımsız denetim firmasına yaptırdığı özel raporda faturaların fiktif olmast sebebiyle 2016 da girilen fiktif faturaların düzeltilerek davacının 118.743,13 TL kadar yapılan havale bedelleri kadar borçlu olduğu yapılan defter İncelemelerinde tespit edilmiştir Davalı -davacı kayıtlarında ve dosya kapsamında mal teslimi tle ilgili bir bilgi ve belgeyede rastlanılmamıştır. Her nekadar davalı çalışanının suistimai ederek bireysel çabaları ile sözlü sipariş verilerek teslimatların yine sözlü belgelerle yapıldığı , firmaya tesliminin ise VUK gerekleri irsaliye ,fatura v.b bir belge ilede yapılmadığı, kargo ilede yapıldığı davacı tarafça iddia edilse de 3 adet kargo tesliminin dosya-evrak olarak gönderinin var olduğu kargo şirketinden gelen evrakda raporlanması, davacı kayıtlarında ki 3 yılda 37 havle kaydına karşılık 3 kargo evrak dosyası gönderildiği de anlaşıldığından bu gönderinin evrak olabileceği, mal olsa ve beyan edilmiş olsaydı tarafların tüccar olmaları nedeniyle sevk irsaliyesinin zaten kargo şirketi tarafından talep edileceği aksi halde sevkiyatını yapamayacağını, ses kayıtlarında , satış yapıldığı iddialarında miktar adet ve adet değer tutarlarının da belirtilmediği, stok miktar kaydınında bulunmadığı , üstelik davacı tespit talep eden … firmasının defter incelemesinde de cari hesaplarda gözüksede bir dizi yapılan havalelerin defter kayıtlarında olmaması, eksik olması 2013-2014-2015 sonu itibariyle envanterinde bile kayıtlı olmaması iş bu havalelerin davacı menfi tespit edilen taraf banka aracılığı ile yapıldığı bu yönüyle ödemelerin davalı kayıtları esas alınarak dikkate alındığı inceleme bölümünde ispat edildiğinden , teslimatların ise somut olarak ispatlanamaması nedeniyle davacının iş bu tespit talebinin denetime elverişli inceleme ve VUK gerekleri bir bütün değerlendirildiğinde davacının mal hareketini ispatlayamadiği, Mal hareketl-Belge hareketi-Para hareketi kapsamında davalı …Ş icra takibinin yerinde olduğu, Başka bir değişle yüce mahkemenin verdiği görev kapsamında tarafların iddia ve itirazları dosyaya sunulan belgeler, taraflar arasındaki altın satışının karşılığı yapılan ödemelerin taraf defter kayıtlarında ki İnceleme bölümündeki tespitlerimiz, malların tesfime ilişkin davacının İddiaları, malların teslim edilmediği, internet Üzerinden verilen siparrierin durumu yönündeki İnceleme bölümündeki tespit ve değerlendirmelerimiz, ses kaydının incelenmesi ile tüm dosya kapsamı birlikte bir bütün olarak malî açıdan değerlendirildiğinde tespit talep eden davao …A.Ş ‘nin davaya konu İcra dosyası dolayısı ile 118.743.13 TL borçlu olduğu , Davalı …Ş tarafından İcra takibinde talep edildiği üzere 20 Ocak 2017 ihtar tarihinden itibaren ticari faizile ödenmesi gerektiği” şeklinde raporunu sunmuştur.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede; tarafların da kabulünde olduğu üzere aralarında altın alam satımına dair ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın dava konusu olan icra dosyasında talep edilen davalı alacağı karşılığında malın teslim edildiğinin iddia edildiği bu sebeple icra dosyasında talep edilen miktarda borcunun olmadığını iddia ettiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ve hükme esas alınmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, davacı tarafın satış yapıldığı ve mal teslimi hususunda borçlu bulunulmadığı iddialarında miktar adet ve adet değer tutarlarının da belirtilmediği, stok miktar kaydınında bulunmadığı , üstelik davacı tespit talep eden … firmasının defter incelemesinde de cari hesaplarda gözüksede bir dizi yapılan havalelerin defter kayıtlarında olmaması, eksik olması 2013-2014-2015 sonu itibariyle envanterinde bile kayıtlı olmaması iş bu havalelerin davacı menfi tespit edilen tarafa banka aracılığı ile yapıldığı, bu yönüyle ödemelerin davalı kayıtları esas alınarak dikkate alındığı inceleme bölümünde ispat edildiğinden , teslimatların ise somut olarak ispatlanamaması nedeniyle davacının iş bu tespit talebinin denetime elverişli inceleme ve VUK gerekleri bir bütün değerlendirildiğinde davacının mal hareketini ispatlayamadığı, davalı tarafın icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın borçlu olmadığı yönündeki iddialarının haklı olmadığı kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşullar oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 2.027,93 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 1.983,53 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.249,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸
Hakim …
¸