Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/642 E. 2018/1217 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/642 Esas
KARAR NO : 2018/1217
DAVA : Sözleşme Bedelinin Uyarlanması
DAVA TARİHİ: 10/09/2014
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşme Bedelinin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluşun 233 sayılı KHK ile kurulduğunu, sermayesinin tamamen devlete ait olduğunu, 4046 sayılı yasa kapsamına alınmış bir kamu kurulusu olduğunu, müvekkili kuruluş ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün bilgi işlem ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 04/02/2008 tarihinde Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi yazılımının ihalesinin gerçekleştirildiğini, ihale neticesinde yüklenici davalı şirket ile 17/04/2008 tarihinde 1.099.000 YTL toplam götürü bedelli hizmet sözleşmesi imzalandığını, işin 3 yıllık garanti süresi 16/02/2013 tarihinde sona erdiğini, dilekçede açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Yazılım Bakım Destek Sözleşmesinin ihale tarihinden sonra müvekkili kuruluş personel sayısının 3300’den 280’e düşmesi, yapılan özelleştirmeler neticesinde faaliyetlerinde meydana gelen önemli derecedeki azalma, verilecek hizmet hacminin azaltan hususlar dikkate alınarak müvekkili açısından aşırı ifa güçlüğü nedeniyle hakkaniyet gereğince 08/07/2014 tarihinde kuruluşları ile davalı arasında bir yıl süreli 83.000,00 USD+KDV bedelle sözleşmenin 25.000,00 USD bedel olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan 17/04/2008 tarihli Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Hizmet Alım Sözleşmesine göre yüklenici olarak teslim edilmesi gereken KBSP’nin davacıya teslim edildiği, kesin kabulünün de 16/02/2010 tarihinde yapıldığını, bu tarihten sonra 3 yıllık garanti süresinin başladığını, 16/02/2013 tarihinde sona erdiğini, dilekçede açıklanan sebeplerle davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan 08/07/2014 tarihli sözleşmede belirlenen 83.000,00 USD+KDV bedelin, davacı şirketin personel sayısının düşmesi, kullanılan modüllerin azalması gibi verilecek hizmet hacmini azaltan hususlar dikkate alınarak 25.000,00 USD bedel olarak uyarlanması talebine ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; davacı ve davalı arasında 2 adet sözleşmenin yapıldığı, 17/04/2008 tarihinde imzalanmış olan, 39 madde ve 8 sayfadan oluşan sözleşmenin “… Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Hizmet Alımı Sözleşmesi – Götürü Bedel Hizmet Alımı Sözleşmesi”, 03.05.2013 tarihinde imzalanmış olan, 10 madde ve 7 sayfadan oluşan sözleşmenin ise “KBSP Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Yazılım Bakım Destek Sözleşmesi” olduğu, her iki sözleşmede de verilecek hizmetin kaç modülden oluşacağı, modüllerin ne iş yapacağı, hangi yazılım platformlarının, programlama dillerinin ve yapılarının kullanılacağı gibi teknik bilgilerin, yazılımın geliştirilme süreci ya da özellikleri ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığı, bakım sözleşmesinde yazılımın özellikleri ile ilgili olarak sadece 2.1. Maddesinde; adı “TDİ KBSP Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesidir, 4.2.1. Maddesinde; sistem 24/7 saat/gün kesintisiz çalışır durumda tutulacaktır, 4.4. Maddesinde; Sentim tüm hizmetleri, yazılımın kendisinde bulunan son versiyonu üzerinde verecektir, 7. Maddesinde; TDİ’de yazılımı kullanılacak kullanıcı sayısı 125 (yüzyirmibeş)’tir. Yeni açılacak hizmet yerleri veya kurumlar bu anlaşmaya dahil edilmemişlerdir. Bu durumda yeni satış ve bakım sözleşmeleri imzalanır şeklinde düzenlemeler yer aldığının belirtildiği, herhangi bir sözleşmede yazılım ile ilgili bilgi bulunmadığından ve dava konusu yazılımın bir paket program olması sebebiyle ayrı modüller halinde düşünülemeyeceği, düşünülmek istenirse bu durumun mutlaka sözleşmelerde belirtilmesi gerektiği, ücretlendirmesinin modül sayısına ya da kullanacak olan kurumun personel sayısına göre yapılamayacağı, ücretlendirmenin programı kullanacak kullanıcı sayısına göre yapılabileceği, sözleşmelerde kullanıcı sayısının artması halinde ücretin artabileceği belirtilirken, kullanıcı saysının azalması halinde ücretin azalmasına dair bir madde bulunmadığı, davacı kurumun yaşamış olduğu özelleştirme işleminin, davalı kurum tarafından geliştirilen programın niteliğini değiştirmediği ve bu sebeple söz konusu özelleştirme işleminin ücret konusunda bir değişikliğe yol açmayacağı yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında 17/04/2008 tarihinde “… Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Hizmet Alımı Sözleşmesi – Götürü Bedel Hizmet Alımı Sözleşmesi”, 03.05.2013 tarihinde ise “KBSP Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi Yazılım Bakım Destek Sözleşmesi” imzalandığı, yazılım bakım destek sözlemesinin 1 yıl süre ile geçerli olması sebebiyle olduğu, taraflar arasında bu sözleşmenin 08/07/2014 tarihinde yeniden imzalandığı, teknik bilirkişi tarafından yapılan tespitte her iki sözleşmede de verilecek hizmetin kaç modülden oluşacağı, modüllerin ne iş yapacağı, hangi yazılım platformlarının, programlama dillerinin ve yapılarının kullanılacağı gibi teknik bilgilerin, yazılımın geliştirilme süreci ya da özellikleri ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığının tespit edildiği, bakım sözleşmesinde yazılımın özellikleri ile ilgili olarak 2.1. Maddesinde; Yazılım; Sentim tarafından üretilen “TDİ KBSP Kurumsal Bilgi Sistemleri Projesi” yazılımlarını ve kurumda çalışan TDİ KBSP son versiyonunu ifade eder”, 4.2.1. Maddesinde; “…sistem 24/7 saat/gün kesintisiz çalışır durumda tutulacaktır…”, 4.4. Maddesinde; “Sentim tüm hizmetleri, yazılımın Sentim’de bulunan son versiyonu üzerinde verecektir…”, 7. Maddesinde; “…TDİ’de yazılımı kullanılacak kullanıcı sayısı 125 (yüzyirmibeş)’tir. Yeni açılacak hizmet yerleri veya kurumlar bu anlaşmaya dahil edilmemişlerdir. Bu durumda yeni satış ve bakım sözleşmeleri imzalanır…” şeklinde düzenlemelerin yer aldığı belirlenmiştir. Yine teknik incelemede paket programların önceden saptanmış amacı gerçekleştirmek için yazılan, bilgisayar uzmanı olmayan kişiler tarafından da kolaylıkla kullanılabilen yazılımlar olup bir paket halinde hazırlandığı ve ayrı olarak değil, bütün olarak satılıp, satın alındığı, paket programların fiyatının, toplu olarak hesaplandığı ve bu fiyatın kullanıcının bu paket programın içerisindeki ayrık programları kullanıp kullanmamasına göre değişmediği, ERP (Enterprise Resource Planning – Kurumsal Kaynak Planlama), işletmelerin kaynaklarını (insan kaynakları, fiziksel kaynaklar, finansal kaynaklar) bir araya getirerek uçtan uca yönetilmesini ve verimli olarak kullanılmasını sağlamak ya da desteklemek için geliştirilmiş sistem ve yazılımların genel adı ve bir paket program olduğu, ERP’nin pek çok ayrık modülden meydana geldiği ancak tek bir program olarak fiyatlandırıldığı, ERP’de en çok kullanılan temel modüllerin malzeme (stok) yönetimi, satış ve dağıtım yönetimi, kalite yönetimi, insan kaynakları yönetimi, finans yönetimi, üretim planlama ve kontrol yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, satın alma yönetimi, crm – müşteri ilişkileri yönetimi, proje yönetimi olduğu, dava konusu programın da bu kapsamda olduğu, paket programlardaki modüllerin, personel sayısına göre tasarlanmadığı, bir ERP programındaki ya da herhangi bir paket programdaki modüllerin, temel modüller veya kuruma özgü olarak geliştirilen modüller olarak sınıflandırılabileceği ancak personel sayısına göre sınıflandırılıp değiştirilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmelerde, kullanılacak modül sayısı ile ilgili bir madde bulunmadığı ve yazılımın bir bütün olarak alındığı, ayrıca paket programlarda çoğu zaman bir modülün, bir/birkaç modülü etkileyebildiği bu nedenle modüllerin ayrı ayrı düşünülemeyeceği, dava konusu yazılımın bir paket program olması sebebiyle ayrı modüller halinde düşünülemeyeceği, düşünülmek istenirse bu durumun mutlaka sözleşmelerde belirtilmesi gerektiği, ücretlendirmesinin modül sayısına ya da kullanacak olan kurumun personel sayısına göre yapılamayacağı, ücretlendirmenin programı kullanacak kullanıcı sayısına göre yapılabileceği, sözleşmelerde kullanıcı sayısının artması halinde ücretin artabileceği belirtilirken, kullanıcı saysının azalması halinde ücretin azalmasına dair bir madde bulunmadığı, davacı kurumun yaşamış olduğu özelleştirme işleminin, davalı kurum tarafından geliştirilen programın niteliğini değiştirmediği ve bu sebeple söz konusu özelleştirme işleminin ücret konusunda bir değişikliğe yol açmayacağı belirtilmiştir. Yapılan teknik inceleme ve açıklamaların dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, raporun karar vermeye elverişli olduğu kanaatine varıldığından, davacının sözleşme bedelinin uyarlanması talebinin yerinde olmadığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 10,70 TL nispi harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücreti belirlenmesine, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR