Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/641 E. 2019/413 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/641 Esas
KARAR NO: 2019/413

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2017
KARAR TARİHİ: 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … ile davalı …Şti. arasında dört adet fatura tanzim edildiğini, …Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 2013/35 sayılı genelge ve Gümrük Kanunu’na göre bu faturaların tesliminin gerçekleşmeden gümrük işlerine başlanamayacağını, 8 gün içerisinde faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğinden faturaların kesinleştiğini, faturalarda vade süresinin 120 gün olduğunu, vade süresinin geçmiş olmasına rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalıya ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen davalının borcunu ödemekten kaçındığını, müvekkili şirketin davalı taraftan olan alacaklarına binaen bu sefer de İstanbul … İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı dosya ile 117.566,49 EUR (464.023,18 TL) alacak tutarı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, müvekkili şirketin faturaya konu mal ve hizmet edimini yerine getirdiğini, davalı tarafın faturada yazan para borcunu ödemekten kaçındığını, meydana gelecek mağduriyet ve zararların önlenmesi amacıyla davalıya ait … Gümrüğünde bulunan menkul mallar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, açıklanan nedenlerle; alacağın varlığının tespitiyle birlikte itirazın iptaliyle takibin devamına, haksız ve kötü niyetle icra takibine itiraz edildiği nedenle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkili alacağının güvence altına alınabilmesi için teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, dava konusunun 4 faturadan ibaret olmadığını, cari hesap borcunun da ödendiğini, davacıya 35 adet olmak üzere 887.500,00 AVRO fatura ödemesinin yapıldığını, bu ödemelerin dava konusu yapılan fatura alacaklarının yaklaşık 10 katı olduğunu, davacının cari hesap ilişkisine mahsuben tahsil ettiği paralara hiç değinmediğini, davacının bu ilişkiye dahil bir kaç faturayı öne çıkararak “bunlar ödenmedi” şeklinde dava açtığını, davacının “bu ödemeler niçin yapıldı” sorusuna, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisini başından sonuna gösteren cari hesap ekstresini sunarak cevap vermesi gerektiğini, davacı merkezinin yurt dışında olduğu ve dava sonunda kaybetme ihtimali olduğuna göre yargılama giderleri için teminat göstermesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; davanın külliyen reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 117.566,49-EURO üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının teminata yönelik talebinin dosya mahiyeti ve tarafları dikkate alınarak yasa hükümleri çercevesinde reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 09/10/2018 tarihli raporunda, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin tasdiklerinin yapıldığı, davacı tarafın talep ettiği alacak miktarın davalı tarafça 35 adet dekont ile 887.500 Euro ödeme yaptığının ve bu ödemelerin geniş bir zamana yayıldığı, davaya konu faturalardan daha önceki yılları da içerdiği bu nedenle de davalının davacıdan ithalat yoluyla yaptığı tüm alımları ve yapılan ödemelerin karşılaştırılarak bakiye ulaşılması gerektiği, davalının davacıdan 1.008.998,30 Euro’luk mal alımı yaptığı, gümrük kayıtlarının incelenmesiyle davalının davacıdan Aralık 2013 ve Ocak 2016 sürecinde toplam 1.008.998,30 Euro mal alımının bulunduğu, buna karşılık davalı tarafından sunulan dekontlardan davacıya toplam 887.500 Euro ödeme yapıldığı, kabul edilmesi halinde davalının davacıya 121.498,30 Euro borçlu olacağı sonucuna varılacağı, sunulan evraklar içerisinde 24,16 Euro faturanın davacı lehine ve icra takip talebinde davacı tarafından kabul edilen ancak davalı tarafından ibraz edilmeyen 27.02.2016 tarihinde 20.575,32 Euro, 12.04.2016 tarihinde 1.639,90 Euro, 12.04.2016 tarihinde 104,40 Euro ve 12.04.2016 tarihinde 50 Euro takip öncesi ödemelerin toplamı 22.369,62 Euro davalı lehine kayıt edilmesi halinde 99.152,84 Euro davacının alacaklı olacağı, ancak bunun gerek davacı gerekse davalı ticari defter kayıtlarında tespitinin mümkün olmadığı, diğer delillerin incelenmesiyle sonuca varılacağı, davalı tarafın incelenen ticari defterlerinde 31 Aralık yıl sonu bilanço günleri bakiyelerinin 2013 tarihinde 398.074,68 Euro, 2014 yılı sonunda 942.939,64 Euro, 2015 yılında 0, 2016 yılında 56.774,98 Euro, 2017 yılında ise 0 Euro kayıt düşüldüğü, davalı şirketin … Bank şubesinden temin edilen Euro hesaplarına ilişkin 30.10.2015 ve 20.01.2016 tarih aralığı hesap hareketleri celb edilmiş olmasına rağmen bunların dava konusu uyuşmazlığa hizmet etmeyeceği, gümrük kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının … kap eşyadan 13 kap eşyanın antrepo depolarında bulunduğunun tespit edildiğini belirten rapor sunmuşlardır.
Mahkememizce bu kez tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 01/03/2019 tarihli ek raporunda, davacı tarafça yapılan itirazda davalı tarafça 887.500 Euro ödeme yapıldığını gösteren 35 adet makbuz incelendiğinde 30.05.2014 tarihli 10.000 Euro, 06.06.2014 tarihli 6.000 Euro ve 27.06.2014 tarihli 40.000 Euro’luk ödemelerin davacı firmaya değil, içinde bulunan …Şti’ne yapıldığını, bu ödemelerin davacı firma ile ilgisinin olmadığını, bu durumda 1.008.998,30 Euro’nun tespiti hatalı olduğundan buradan da bu ödemelerin düşülmesi gerektiğini, bu durumda 952.998,30 Euro miktarında mal alımı karşılığında 831.500 Euro ödeme yapıldığını davalı tarafından başka firmalara yaptığı ödemeler ile mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı yönündeki itirazı ile 26.11.2018 tarihli celsede yabancı … firması ile yapmış olduğu ödemeleri de sunarak davacının hesabından bu nedenle 56.000 Euro düşüldüğünü, oysa bu ödemelerin davacıya değil … firmasına yapıldığını, 56.000 Euro’nun dikkate alınmaksızın ödeme miktarının 831.500 olarak tespit edilirken ve bunun neticesinde 121.498,30 Euro alacakları doğacak iken ancak yapılan 7.410,74 Euro iadeler düşüldükten sonra davacının davalıdan 114.087,56 Euro alacağı kaldığı ve bu tutarın ise takip miktarı olduğu itirazlarına karşılık bilirkişilerce 56.000 Euro’luk ödemenin diğer dekontlardan farklı olarak davacı … SPA’nın yerine …’ye transfer edildiği, buna göre de bu miktarın kök rapordaki 7. Sayfasında hazırlanan tablo 2.satırdaki 56.000 Euro fatura bedeli ile 2.sayfadaki ödeme tablosunda 56.000 euro ödeme bedelinin çıkartılması gerektiği, buna göre de davalının davacıdan ithal ettiği mal bedeli 1.008.998,30 Euro – 56.000 Euro= 952.998,30 Euro, davalı tarafından davacıya ödenen 887.500 Euro’dan da 56.000 Euro çıkarıldığında ödenen tutarın 831.500 Euro olacağı, bir an için bu değişikliğin kabulü halinde davalıdan olan alacak bedelinin(952.998,30 – 831.500 Euro=) 121.498,30 Euro sonucuna ulaşılacağı ve bu tutardan 7.410,74 Euro düşüldüğünde 114.087,56 Euro’ya ulaşılacağı belirtilmiş ise de davacının takibe koyduğu toplam fatura bedelinin 22.369,62 Euro takip öncesi ödemelerinin tenzil edildiğinin kabul edildiği, davalıdan tahsil ettiği kabul edilen bedellerin dekontların davalı tarafından sunulmadığından raporların 2.sayfasında yer alan ödeme tablosunda geri verilmediğini, belirtilen 4 adet ödemenin davacı kayıtlarında yer aldığı ancak davalı ibrazına göre taraflarınca hazırlanan listede bulunmadığı, bu durumda davacının kök raporun 2.sayfasında yer alan listeyi 56.000 euro’luk işlemdeki düzeltme sonrası kabul edilebilir bulmasının kendi içinde çelişki oluşturduğunu, ayrıca davacı vekili tarafından kabul edilen rapor bakiyesinden sonra takip bakiyesine ulaşmasını sağlayan 7.410,74 Euro’luk iadelerden ne kast ettiğinin anlaşılamadığının ve kendi sunduğu listede bu rakama ulaşılamadığı,
Davacı tarafça sunulan evraklar incelendiğinde, daha önce 16.11.2018 tarihli dilekçe ekinde daha önce ibraz edilmeyen davalı ile olan hesap hareketlerinin dosyaya sunulduğu, yeni sunulan liste ile davacının bu listesi görülmeden davalı tarafından sunulan belgelere göre hazırlanan kök rapordaki ithalat listeleri karşılaştırıldığında bir kısım tutarların davacıda olduğu, davalıda olmadığı, bir kısım tutarların ise davalıda olduğu davacıda olmadığı anlaşıldığını, bu nedenle davacı tarafından sunulan önceki kayıtlara göre elverişli olmasına rağmen davalı yanla olan farklılıkların evrak bazında görülerek tespit edilmesi gerektiği, davalı vekilinin itirazları ayrıca değerlendirildiği ve 35 adet dekontun tamamının aynı hesap numarasına yapıldığını ve o hesap numarasının başka firmaya ait olması halinde 56.000 Euro değil 887.500 Euro’nun tamamının başka firmaya ödenmiş olacağını, 56.000 Euroluk ödemenin gönderen hesap numarası varken alıcı hesap numarası yani yurt dışı hesap numarasının olmadığının fark edildiği, yeni sunulan evrak ve belgelere göre yapılan incelemede davacı tarafından davalıya 1.287.228,80 Euro satış yapıldığı, karşılığında 1.173.141,24 Euro tahsilat yapıldığı ve bakiye 114.087,56 Euro alacaklı olduğu, bu tutarın icra takip talebi ile uyumlu olduğu, ancak sunulan listenin resmi defterleri ile eşleşmesi yine kayıt sistemi ile mümkün olmadığı ve davacı listesi ile davacı tarafından 26.11.2018 tarihli beyanlarının uyumlu olmadığı, ayrıca davacı listesinde yer alan bir kısım tutarların davalı listesinde bulunmadığı ya da tam tersi davalıda olan davacıda olmayan tutarların bulunduğu ve davalı listesine göre 56.000 Euro satışın düşürülmesiyle davacıdan olan alım miktarının 952.998,30 Euro olduğu, bu durumda davacı ile alım tutarı arasındaki fark 1.287.228,80 – 952.998,30 Euro = 334.230,50 Euro olduğu, örneğin davacıda olan 41.768,45 Euro, 37.200,07 Euro bedelli satışların davalıda olmadığı, karşılıklı tezatların fazla olması, fark rakamı tutturmuş olsa dahi sadece kafa karışıklığı yaratacağı, bu nedenle davacı tarafından ibraz edilen listeleri tevsik edici belgelerin dava dosyasına sunumu ve davalı tarafından sunulan evraklar ile karşılaştırılması gerektiğinden 56.000 Euro’luk itiraza ilişkin kısım yönünden hem satıştan hem ödemeden düşüldüğünde aslen bu hata düzeltilmemiş olsa dahi bakiye borç alacak tutarının değişmesinin etkilenmeyeceğini, bu nedenle 56.000 Euro rakamının varlığı ya da yokluğunun bakiye açısından bir seçenek oluşturmadığına, icra takibindeki faiz hesabı irdelendiğinde, toplam faiz miktarının 3.475,25 Euro, ana paranın 114.087,56 Euro, toplam alacak miktarının 117.562,81 Euro olması gerekeceği, mahkemece kabul görmesi halinde bu şekilde hesaplama yapıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 06.05.2019 tarihli oturumunda alınan davacı vekili beyanında “26.11.2018 tarihli oturumda beyanlarımızda geçen rakamlar doğrudur. Müvekkilimden 952.998,30 Euro alışa karşı, 7.410,74 Euro’luk iade olduğu ve o celsede dile getirdiğimiz 831.500 Euro’luk ödemesi vardır ve … Bankası kanalı ile yapılmıştır. Ancak takip öncesi 22.369,62 Euro tarafımıza yine … Bankasına yapılan ödemesi olduğundan dolayı faturamız 119.648,30 Euro olan fatura bu ödeme miktarı düşülerek 99.072,98 Euro olarak takibe konulmuş, bunun haricinde ödenmeyen 14.213,15 Euro’luk fatura ise bir kısım ödeme ile 12.418,85 Euro olarak takibe konulmuş ve diğer 2.571,57 Euroluk ve 24.16 Euro’lu ödenmeyen faturalar olması nedeniyle her bir ödenmeyen fatura için gecikilen günler de dikkate alınarak her bir faturaya ilişkin işlemiş faiz hesabı da ayrı ayrı gösterilmek suretiyle ayrı ayrı 117.566,49 Euro’luk takip talebinde bulunduk, bu nedenle alınan faturalar ve miktar yönünden herhangi bir çelişki yoktur. Bilirkişi tarafından dile getirilen 22.369,62 Euro takip öncesi ödeme zaten takipte talep edilmediğinden dolayı bilirkişi tarafından kayıtlarda olmaması nedeniyle ikrarımıza rağmen kabul edilmemiş olması hatalı, netice olarak dile getirdiğimiz rakamlar içinde 831.500 Euro olarak belirttiğimiz tahsilatın içinde 22.369,62 Euro’luk ödeme de vardır, bu nedenle herhangi bir çelişki yoktur, bizim davalı ile … Bankası dışında çalışmamız yoktur, gelen … Bank ve … hesapları ile sabittir. Kaldı ki bahse konu hesaplar euro hesabı değil TL hesabıdır. Biz ise Euro üzerinden davalı ile çalıştık.” şeklindeki beyanına karşılık davalı vekilince aynı celsede “davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, takibin sebebinin fatura olarak gösterildiğini, bu nedenle cari hesap üzerinde hesap yapılamayacağını, cari hesap üzerine talepte bulunacak ise (takip) dayanağının cari hesap olarak göstermesi gerekmektedir, faturaları aşan bir ödeme de saptandığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekir” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan bakiye alacağının kalıp kalmadığı, davacının takip dayanağının faturalar gösterilmiş olmasına rağmen cari hesaba dayanıp dayanamayacağı, varsa davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı ile işlemiş faiz miktarına ilişkindir.
Davacı taraf dilekçesi, davalı taraf cevap dilekçeleri, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, icra dosyası, alınan bilirkişi raporları, taraflar arasındaki ticarete konu fatura ve gümrük kayıtları, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf açmış olduğu icra takibinde alacak kalemi olarak 4 kalem fatura göstermiş ve her bir fatura yönünden takip talebinde işlemiş faizleri de göstermek suretiyle neticeten 114.087,56 Euro asıl, 3.478,98 Euro işlemiş faiz olmak üzere 117.566,49 Euro üzerinden icra takibi yapmış ve takibin dayanağına faturaları eklemiş, bilahare alınan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki ticarete ilişkin cari hesap dökümünü de dosyaya ibraz etmiş, bilirkişilerce fatura ve cari hesap kayıtları dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılmış ve davalı tarafça davacının takip dayanağını değiştirdiği, zira takipte faturaya dayanmış olmasına rağmen, cari hesabı da sunması üzerine inceleme yapıldığı ve takip dayanağını değiştirdiği, cari hesap üzerinden hesaplama yapılamayacağı, bu kısım üzerinen hesaplama yapılacak ise bunun icra takip tutanağına eklenmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiş ise de; itirazı yerinde görülmemiştir. Zira fatura, cari hesap alt belgesi olup, bu nedenle davacı tarafça takip dayanağının değiştirildiği yönündeki davalı savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin faturalar, banka ödemeleri, gümrük kayıtları ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasında uzun süreden beri süregelen ticari ilişkiden kaynaklı olarak cari hesap sözleşmesine bağlı olmaksızın ticaret şeklinde işleyen bir ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalının davacıdan 952.998,30 Euro’luk mal alışı yaptığı, bunun 7.410,74 Euro’luk kısmını iade ettiği ve takip öncesi davacıya, davalı kayıtlarında olmayan ancak davacı ikrarında bulunan 22.369,62 Euro’luk ödemenin … Bankası vasıtasıyla yapıldığı, buna göre davalının satın almış olduğu mal bedeline karşılık 831.500 euro’luk ödemesinin olduğu, davacı tarafça davalının kendisine … Bankası vasıtasıyla yapmış olduğu 22.369,62 Euro’luk ödeme nedeniyle 119.648,30 Euro’luk faturadan bu ödemeyi düşmek suretiyle 99.072,98 Euro olarak bu faturayı takibe koyduğu, yine 14.213,15 Euro’luk faturaya ilişkin de kısmi ödemeden dolayı bu faturanın da 12.418,85 Euro olarak takibe konulduğu, diğer 2.571,57 Euro ve 24,16 Euro’luk ödenmeyen toplam 4 adet fatura bedeline karşılık davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 114.087,56 Euro asıl alacağının bulunduğu, bu hususun dosyaya sunulan taraf kayıtları, fatura, cari hesap ve gümrük kayıtları ile teyit edildiği, davacı vekilinin beyanları ve bu beyanların belgeler ile desteklenmiş olması nedeniyle itibar edilmiş olarak bilirkişiler tarafından dile getirilen açıklamaya muhtaçlık ve çelişki olduğu görüşlerine bu nedenle itibar edilmemiş, keza davalı tarafın davacı ile ilgisi olmayan …’deki…’a yaptığına delil olarak gösterdiğ, 56.000 Euro’luk ödemenin de ödeme olarak ispatlanamamış olmasına rağmen, zira alıcı hesabı yoktur, ödeme kabul edilse bile davacı ile ilgisi olmayan kişiye yapılan bu ödemenin de dikkate alınamayacağını, davacı ile davalı arasındaki tüm ilişkinin sadece… Bank ve … Bank’daki Euro üzerinden işlediği, diğer bankalar üzerinden davacıya herhangi bir ödemenin yapılmamış olduğu anlaşılmış ve bu şekilde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 114.087,56 Euro alacaklı olması nedeniyle davalının takipteki bu asıl alacak kısmına ilişkin itirazında haksız olduğuna kanaat getirildiğinden bu kısma ilişkin itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça icra takip talebinde her bir fatura için ödenmeyen kısmına denk gelecek şekilde ayrıca fatura üzerindeki ödeme süresi dikkate alınarak ödeme tarihi belli olduğundan davacının davalıdan ayrıca temerrüt faizi de talep edebileceğine kanaat getirilmiş ve bu nedenle bilirkişilerce yapılan hesaplama sonunda tespit edilen 3.475,25 Euro’luk işlemiş faiz talebinde de haklı olduğu, davalının bu kısma ilişkin itirazında haksız olması nedeniyle iptali gerektiğine, davacının işlemiş faiz talebine ilişkin fazlaya ilişkin kısım yönünden ise talebinde haklı olmadığı ve kabul edilen kısmı aşan fazlaya ilişkin istemin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Kabul edilen dava değeri 117.562,81 Euro x 3,9469 = 464.008,65 TL’nin faturaya dayalı olması, davalının borcunu bilebilecek durumda olması nedeniyle davacının alacağının likit olduğuna kanaat getirilmiş ve buna göre takdiren %20 oranında hesaplanan 92.801,73 TL davacı lehine inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müd…. E.sayılı dosyasındaki 114.087,56 Euro asıl, 3.475,25 Euro işlemiş faiz olmak üzere, 117.562,81 Euro’luk takibe ilişkin itirazın iptalıne, asıl alacak miktarına takipte talep edilen faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri 464.008,65 TL üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 92.801,73 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 31.696,43 TL karar harcından peşin alınan 7.924,36 TL’nin mahsubu ile geri kalan 23.772,07 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 7.881,52-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 7.881,27.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 32.510,35 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 14,53 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
31.696,43 TL İ.H 5.661,52 TL İlk masraf
7.924,36 TL P.H / 2.100,00 TL Bilirkişi ücreti
23.772,07 TL Bakiye harç 120,00 TL Tebligat gideri /
7.881,52 TL