Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/575 E. 2020/112 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/575 Esas
KARAR NO : 2020/112

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil işiyle uğraştığını, şirkette çalışan olan …’ın 29/07/2016 tarihinde işten çıkarken ilk iş günü müşterilerine verilmek üzere kıymetleri evrakları yanına aldığını, bu evrakları evinde muhafaza ederken hırsızlık olayı sonucu çalındıklarını, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının… Soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca çalınan evraklar için iptal davası da açarak ödeme yasaklarını aldıklarını fakat davalı … tarafından …Bankası … şubesine ait, Keşidecisi … olan, 30/09/2016 keşide tarihli, 60.000,00-TL bedelli çekin İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına sunularak takip başlatıldığını, bunun üzerine icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, ayrıca takipteki diğer borçlu …Şti.vekilinin de itiraz ettiğini ve bu olaydan dolayı mağdur olduklarını bildirdiklerini, takibin itirazlara dağmen davalı vekili tarafından devam ettirildiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek davanın kabulü ile davaya konu çek yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun ikrar edildiğini, çekin çalındığı iddiasının müvekkiline yöneltilemeyeceğini, basiretli bir tacirin ciro edilip imzalan çekinin nerede ve nasıl kaybedildiğini bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; İİK 72.maddesi uyarınca çeke dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının …, borçlularının… Şti, …, … Tekstil olduğu, takibin … Bankası AŞ … Şubesine ait keşidecisi …, lehtarı … olan, 30/09/2016 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çeke ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu … Bankası AŞ … Şubesine ait keşidecisi …, lehtarı … olan, 30/09/2016 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çekin arka yüzünde lehtar …’in cirosundan sonra …Şti, … Şti. cirolarının olduğu, son cirantanın ise … olduğu, çekin 30/09/2016 tarihinde bankaya ibraz edildiği ancak karşılıksız çıktığı ve banka tarafından hamile yasal sorumluluk tutarı olan 1.290,00 TL ödendiği belirlenmiştir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacının …Şti., davalının … olduğu, davanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu olan çekteki imzanın davacı …Şti’ne ait olmadığı iddiası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen takibin durdurulması istemiyle açıldığı, dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle davanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı şirket yetkilisi …’ın içinde kıymetli evrakların olduğu çantayı kaybetmiş olması sebebiyle hırsızlık suçundan şikayeti üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin ardından takibe konu edilen çek nedeniyle davacı şirket tarafından şikayette bulunulduğu, bu dosya kapsamında ifadesi alınan dosyamız davalısı …’nin; “Ben …’da tekstil işi yapıyordum Dokuma üzerine çalışırdım. Şu an iflas ettiğim için herhangi bir faaliyetim yoktur. İş olduğunda işverenler beni çağırır ben de işlerini yaparım. Şu an bu şekilde geçimimi sağlanıyorum. Ben müşteki …’ı tanımam. …’ı da tanımam, ancak kendisiyle telefon görüşmesi aracılığıyla konuştuk…. bana ” icra takibi başlattığınız çek, bizim çalınan çekimiz, icra takibini geri çekin” dedi. Ben bu çeki … isimli şahıstan cirolu olarak aldığımı, icra takibini geri çekemeyeceğimi söyledim. …’da triko üzerine iş yapardı. Ancak şu an iflas ettiğini öğrendim. Soruşturmaya konu çeklerin çalıntı olup olmadığını bilmiyorum…. bana bir inşaatçıdan aldığını söyledi. Ben böyle bir çek çalma olayına karışmadım, böyle bir suç işlemedim. Ben alacağımı hala tahsil edemedim. Bu alacağımı tahsil edemediğim için mağdur durumdayım. …’ın da nerede olduğunu bilmiyorum…” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketten sonraki ciranta olan …Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup, düzenlenen raporda dava dışı …Şti.’nin 2017 yılından itibaren beyanname vermediği, en son çalışmakta olduğu serbest muhasebeci ile yapılan görüşmede dava dışı şirkete ait ticari defter ve kayıtların kendisinde bulunmadığını beyan ettiği ve dava dışı şirket yetkilisine de ulaşılamadığından rapor tanzim edilemediği belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı şirket ile davalı kayıtlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği, davacı şirket ile dava dışı … arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre 31/12/2016 tarihi itibariyle dava dışı …’den 751.819,44 TL alacaklı olduğu, dava konusu çekin 19/05/2016 tarihinde dava dışı …’den alınarak davacı şirket tarafından ticari defterlerine işlendiği ve dava dışı …’in borcundan düşüldüğü, davacı şirketin ticari defterlerine göre dava dışı… Şti. ile ticari ilişkisi olduğuna ve davaya konu çekin bu şirkete verildiğine dair bir kaydın olmadığı yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
Dava dışı … Şirketi’nin sicil kayıtlarının yapılan incelemesinde; şirketin 20/09/2010 yılında tescil edildiği, ilk ortaklarının …, … ve şirket müdürünün ise … olduğu, 21/11/2016 yılında tescil edilen ortaklar kurulu kararı ile diğer payların … tarafından alınması sonucu şirketin tek ortaklı hale geldiği ve yetkilisinin… olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketten sonra çek üzerinde yer alan ciranta … Şirketi olup, davacı şirket ile bu şirket arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığı, dava konusu çekin … Şirketi’ne verildiğinde dair bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirket tarafından çeklerin kaybolması akabinde yapılan şikayet başvurusu ve dava konusu çekin takibe konu edilmesi akabinde yapılan şikayet başvurusu dikkate alındığında dava konusu çekin davacı şirket rızası hilafına elinden çıkmış olduğu kanaatine varılmıştır. Dava konusu çek üzerinde dava dışı … Şirketinden sonraki ciranta davalı … ise de, davalının soruşturma dosyasında çeki … isimli bir şahıstan aldığını beyan ettiği, davalının kendisinden önceki ciranta … Şirketinin tek ortak ve yetkisinin … olduğu, davalının kendisinden önceki ciranta … Şirketi ile ticari ilişkisi olmadığı, çeki aldığını beyan ettiği …’ın dava dışı şirket yetkilisi olmadığı, dosya kapsamı itibariyle çalıntı olduğu tespit edilen çek nedeniyle davacının borçlu olmadığı kanaatine varıldığından davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Dairesinin…Esas sayılı dosyasına konu…Bankası …Şubesine ait keşidecisi …, Lehtarı…olan, 471 numaralı, 30/09/2016 tarihli, 60.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Tazminat isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 4.098,60-TL karar ve ilam harcından 1.024,65-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 3.073,95-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.060,65-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 909,25-TL masraf olmak üzere toplam 1.969,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR