Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/553 E. 2018/346 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/553 Esas
KARAR NO : 2018/346
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 3568 Sayılı Kanun ve bu kanuna ilişkin yönetmelik ve tebliğler uyarınca davalı ile 2015 yılında Kurumlar Vergisi tam tasdik sözleşmesi düzenlendiğini ve sözleşmelerin gereği müvekkili Yeminli Mali Müşavir … tarafından ifa edildiğini, sözleşmelerden doğan YMM ücretlerinin tam olarak ödenmediğini ve sözleşmenin 8/1 maddesinde yer alan “bu sözleşme 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren en az bir yıl süre ile geçerli olmak üzere düzenlenmiştir. Sözleşmenin sona erdiği tarihten en az bir ay önce yazılı ihbarda bulunulmaması halinde, sözleşme bir yıl daha kendiliğinden uzar.” hükmüne rağmen sözleşmenin tek taraflı, bildirimsiz ve usule aykırı olarak fesih edildiğini, sözleşmenin bir yıl uzaması nedeniyle 2016 yılı ücret bedeli olan 15.000,00-TL ücret alacağı için İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası – Hakem Heyetine başvuru yapıldığını ve bu bedelin talep edildiğini, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası 30/05/2017 tarihli 171014 sayılı yazı 02/06/2017 tarihinde tebliğ edilen … Dosya Numaralı kararı ile; Sözleşmenin usulüne uygun olarak fesih edilmemesi nedeniyle, 2015 yılı için eksik ödenen 9.000,00-TL ücret farkının müvekkilinin 7 ay hizmet verdiği belirtilerek reddine, 2016 yılında herhangi bir hizmet verilmemesi nedeniyle 2016 yılı ücret talebinin reddine, 2015 yılına ilişkin sözleşmenin usulüne uygun olarak fesih edilmemesi nedeniyle, 4 aylık gelir tutarı olan 5.000,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, hakem heyeti, yargılama gideri olan 4.500,00-TL’nin ve vekalet ücretinin 1/2 oranında taraflar üzerine bırakılmasına karar verildiğini, ancak 2015 yılına ait ücretlerin hiç ödenmediğini, 7 ay hizmet verildiğine ilişkin gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından ödendiğine ilişkin belge sunulmadığını, 2016 Yılına Ait 15.000,00 TL’lik Tam Tasdik Ücretinin de ödenmediğini, usulüne uygun olarak fesih edilmeyen sözleşmenin süresi kendiliğinden bir yıl daha uzadığından bu sözleşmeden doğan YMM ücreti yine 15.000,00-TL iken Hakem Heyeti tarafından 2016 yılında hizmet verilmediği gerekçesi ise talebin reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakem heyeti kararının kamu düzenine aykırı olduğundan HMK 439/2/ğ maddesine aykırı olarak karar verildiğini, tam tasdik sözleşmesinden doğan alacak % 53 oranında kamu alacağını içerdiğini belirterek; İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası – Hakem Heyetinin 26/05/2017 tarihli 2016/7 Dosya Numaralı kararının iptaline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı YMM …’in müvekkili şirket aleyhine İst.YMMM odası hakem heyetine 22/08/2016 tarihinde 2016/7 nolu dosya ile dava açtığını, taleplerinin red olunduğunu sadece 2015 yılına ilişkin sözleşmenin usulüne uygun olarak fesih edilmemesi nedeniyle, hukukun iyi niyet kuralları gereğince takdiren 4 aylık gelir tutarında 5.000,00 TL davalı tarafından davacıya dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine oyçokluğu ile karar verildiğini, yine aynı karar da davacı tarafından ödenen 4.500,00 TL yargılama gideri ve hakem ücreti ile vekalet ücretinin 1/2 oranında davacı ve davalı üzerine yüklenmesine karar verildiğini, davacı vekilinin usulüne aykırı fesihten dolayı gelir kaybına ilişkin hiç bir talebinin bulunmadığını ancak hakem heyetinin davacının talep etmediği bir konuda karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu hususta hakem heyetinin kararının iptali içinde müvekkilinin İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/750 E.sayılı dosyası ile dava açtıklarının bu dosyanın derdest olduğunu belirterek davanın tarafları ve konusu aynı olan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/11/2017 tarihli dilekçesi ile Gelir İdaresi Başkanlığının vergi alacaklarının da bulunulması nedeniyle iş bu davanın ihbar edilmesini talep etmiştir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vekili müvekkili idare lehine menfaat bulunduğundan ve dava sonucunda verilecek kararın müvekkiline etkisi olacağı düşünüldüğünden müdahil olarak yer almak istediklerini beyan etmişlerdir.
Her ne kadar İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş ise de; birleşen dosyanın karar tarihinden sonra dosya kapsamına alındığı anlaşılmış olup, anılan dosyanın tefrik edilerek mahkememizin yeni esasına alınmasına karar verilmiştir.
Dava, İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Hakem Heyetinin 26/05/2017 tarih ve 2016/7 sayılı kararının iptali istemine ilişkindir. İş bu dava 14/06/2017 tarihinde açılmış olup 6100 sayılı HMK 439/1. Maddesi “Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.”, HMK 410. Maddesi “Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme tahkim yeri bölge adliye mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli ve yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiş olup, davanın açıldığı tarihinde yürürlükte olan hükümler gereğince hakem kararlarının iptali isteminde görevli ve yetkili mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yargılama aşamasında hüküm tarihinden önce ise 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 60. Maddesi ile 6100 sayılı HMK 439. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tahkim yerindeki mahkemede” ibaresi “tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge adliye mahkemesi” şeklinde değiştirilmiş ve HMK 439/1 maddesinde “Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.” 439/5 maddesinde ise “İptal talebi, davaya bakan bölge adliye mahkemesi aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamında somut olayda hakem heyeti kararının iptali davasında görevli mahkeme değişen HMK 439. Maddesi uyarınca da Bölge Adliye Mahkemesi olduğundan davanın bu nedenle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK 439. Maddesi kapsamında yerinde görülmeyip reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 4,50 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının taraflara iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …