Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/551 E. 2020/132 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/551 Esas
KARAR NO : 2020/132

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı asil adına faaliyet gösteren …Şti’nin faal olduğu sırada davalı bankadan farklı tarihlerde ticari veya tüketici kredisi kullandığını, kullanmış olduğu kredilerle ilgili davalı banka tarafından uygulanan faiz oranı ve kredi ile ilgili dosya masraflarının tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava ehliyeti bulunup bulunmadığının belirli olmadığını, bu hususta dava ikame edilirken hiçbir belge sunulmadığını, öte yandan davacı görünen şirketin artık faal olmadığının dava dilekçesinde beyan edildiğini, daha sonradan dosyaya sunulan bir kısım belgelerin güncel olmaması bir kısım belgelerin de davacı şirketten farklı bir şirkete ait olması nedenleriyle kabul edilemeyeceğini, bu sebeplerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, TBK’ nın 72. maddesi davacının iadesini talep ettiği tutarların ödeme tarihleri nazara alındığında huzurda görülen davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmış olması nedeni ile davanın zamanaşımı yönünden reddedilmesi gerektiğini tacir olan davacı ile müvekkili Banka arasında akdedilen ticari nitelikli kredi sözleşmelerinin 6098 sayılı Kanun’ un yürürlüğe girmesinden önce, sözleşme serbesti kapsamında tarafların özgür iradeleri ile imzalandığını, davacı tarafın iadesini talep ettiği komisyonların akdedilen sözleşmelere istinaden ve tamamen yasal mevzuata uygun olarak kendisinden tahsil edildiğini, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında bulunan davacının kendi iradesi ile akdetmiş olduğu sözleşmeler kapsamında müvekkilden kullanmış olduğu kredilerin şartlarını ve doğacak masrafları bilebilecek durumda olduğunu, bu hususun dava dilekçesinde sürekli olarak ticari kredi kullandığı yönündeki beyanı ile de sabit olduğunu davacının kredi ödeme performansının açık ve tartışmasız şekilde istikrarsız olduğunu, müvekkile kullanmış olduğu krediler nedeniyle yapılandırma taleplerinde bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava alacak davasıdır.
Dosyanın İstanbul …Tüketici Mahkemesinin…E.sayılı, … K.sayılı 02/02/2017 tarihli görevsizlik kararı ile geldiği, mahkememize tevzi edildiği ve yargılamasına devam olunduğu anlaşıldı.
Davacı tarafca dava değerini belirleyerek harç ve gider avansını ikmal etmesi için süre verildiği, davacı tarafça harcın tamamlandığı görüldü.
Davada uyuşmazlığın; davacı tarafından davalı bankadan kullandırılan kredilerde, kredi faizlerinin yasal olup olmadığı, kredi kullanımı ilişkin yapılan kesintilerin iadesinin iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 16/01/2019 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, mahkememizce verilen kararın davalı tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …Hukuk Dairesi’nin … E.-… K.sayılı, 08/05/2019 tarihli kararı ile,
” Mahkemece verilen “Dava açılış tarihinin, icra takip tarihinden önce olduğu anlaşıldığından, İİK 72/2 maddesi uyarınca taraflar yönünden geçerli olmak üzere icra takibinin tedbiren %15 teminat karşılığında durdurulmasına,” dair 16/01/2019 tarihli ara karara karşı, HMK’nın 394/1. maddesi gereğince kararı veren mahkemeye itiraz yolu açık olup, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ilişkin kararı hakkında yasa gereğince itiraz üzerine verilmiş ve istinaf yoluna başvurulabilir nitelikte bir mahkeme kararı yoktur.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf istemi üzerine dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 341/1 ve 394/5 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz yolu tüketilmeden istinaf yoluna başvurulamayacağından, davalının başvurusunun itiraz olarak kabulü ile bu konuda bir karar verildikten sonra istinaf isteminde bulunulur ise dairemize gönderilmek üzere bu aşamada dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. ” hükmü ile mahkememize iade olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları sunulan deliler sözleşme hükümleri kullandırılan krediler bu kredilere ilişkin faiz uygulamaları ve genel uygulamalar yönetmelikler ve genelge hükümleri de dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 01/03/2019 tarihli raporda özetle; davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı,
“1)… Nolu kredi 25/07/2014 tarihinde ekli davacı talebine istinaden 06/05/2013 tarihinde kullandırılan …nolu 11.500,00-TL rotatif kredi yapılandırması olup, bu kredi 15/10/2017 tarihinde ödeme ile kapandığı tespit edilmiştir
2)… Nolu kredi 07/08/2014 tarihinde ekli davacı talebine 31/101/2014 tarihinde kullandırılan … nolu 30.000,00-Tl rotatif kredi ve karşılıksız çekin banka kaynağından ödenmesinden kaynaklı 39.225,00-TL … hesabı ile yapılandırması olup, 20/10/2017 tarihinde ödeme ile kapatıldığı tespit edilmiştir.
3)… Nolu kredi 07/08/2014 tarihinde 17/10/2014 tarihinde kullandırılan… nolu 108.450,00-TL’ lik rotatif kredinin yapılandırması olup, … nolu kredinin taksitleri ödenmediğinden ekli davacı talebine istinaden 4.560,00-TL’ lik karşılıksız çekin banka kaynağından ödenmesi sonucu … hesap riskine ilave edilerek davacı borcu … hesap altında 06/05/2015 tarihinde yeniden yapılandırıldığı, ödemede temerrüte düşülmesi sonucu … nolu kredinin 30/11/2017 tarihinde takibe aktarıldığı tespit edilmiştir.” tespitleri yapıldığı, banka kayıtlarına göre davacıdan toplam 3.706,62-TL istihbarat ücreti ve kredi kullandırım komisyonu tahsilatı yapıldığı, yeniden yapılandırılan kredilere, … Nolu kredi için %19, … Nolu kredi için %19, … Nolu kredi için %19, … nolu kredi için %15,75, … nolu kredi için %15 faiz uygulandığı, … Nolu kredi nolu kredinin yeniden … hesap numarası ile yapılandırıldığı, 06/04/2015 başlangıç vadeli kredi 06/03/2015 tarihinde 74.502,00-TL olarak %19,75 faiz oranı üzerinden kullandırıldığı, 30/11/2017 tarihi itibariyle davalı bankanın davacıdan kredi alacağından kaynaklanan 48.349,23-TL ana para alacağı (faiz hariç) olduğu görüş ve tespitinde bulunulmuştur.
Tarafların bilirkişi raporuna yapmış oluğu itirazlar göz önüne alınarak ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından kullandırılan kredilere ilişkin olarak, 30/01/2009 tarihinde 577,50-TL, 16/10/2009 tarihinde 157,50-TL, 01/04/2010 tarihinde 262,50-TL, 07/07/2010 tarihinde 147,00-TL, 22/12/2010 tarihinde 262,50-TL, 14/02/2011 tarihinde 105,00-TL, 26/09/2012 tarihinde 354,37-TL, 25/01/2013 tarihinde 204,75-TL, 08/02/2013 tarihinde 630,00-TL, 06/05/2013 tarihinde 241,50-TL, 23/08/2013 tarihinde 189,00-TL, 31/01/2014 tarihinde 262,50-TL masraf olarak davalı banka tarafından tahsil edildiği, alınan kesintilerin bankacılık uygulamaları yönünden makul olduğu, davacı tarafın kredi kullandığı tarihte davalı bankanın web sitesine girerek bu oranları tespit edebileceği, … Nolu kredi nolu kredinin yeniden… hesap numarası ile yapılandırıldığı, 06/04/2015 başlangıç vadeli kredi 06/03/2015 tarihinde 74.502,00-TL olarak %19,75 faiz oranı üzerinden kullandırıldığı, 30/11/2017 tarihi itibariyle davalı bankanın davacıdan kredi alacağından kaynaklanan 48.349,23-TL ana para, 3.889,00-TL birikmiş faiz, 126,10-TL Bsmv toplamı 52.364,33-TL alacağı olduğu görüş ve tespitleri sunulmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi kapsamında kredilerin kullanıldığı, kredilerin yeniden yapılandırıldığı, söz konusu yeniden yapılandırma esnasında uygulanan faizinin ödeme planı ile belirtilen faiz oranları ile aynı olduğu, davacı tarafından iddia edildiği şekilde yüksek oranda faizin uygulanmadığı, davacının faiz oranlarına ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıtta bulunmadığı, davalı banka tarafından kredi kullandırımı esnasında yapılan kesintilerin makul ve bankacılık mevzuatına uygun olduğu anlaşılmış, 2015 yılında kullandırılan kredinin ise yeni bir kredi ilişkisi olmadığı, eski tarihli kredinin yeniden yapılandırması niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacının davalı bankaya olan borcunun doğumunun şirketin tasfiyesi öncesinde gerçekleştiği hususları göz önüne alındığında, davacının davalı bankadan talep edebileceği bir alacağının bulunmadığına kanaatine varılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 115,20 TL’den düşümü ile geri kalan 60,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı şirket temsilcisi ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
E-imza

Hakim
E-imza