Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/512 E. 2018/1107 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/512 Esas
KARAR NO : 2018/1107
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/06/2017
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete… no’lu poliçe trafik sigortalı, davalı sigortalı …A.Ş’nin maliki bulunduğu … plaka no’lu aracın dava dışı olay yerini terk eden sürücü …’in sevk ve idaresindeyken 10.10.2015 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde … plaka no’lu araç nezdinde %100 kusurlu bir şekilde hasar meydana getirdiğini, kaza sırasında müvekkili şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın sürücüsünün olay yerinden kaçtığını ikrar ettiğini, … plakalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının müvekkili şirket sigortalısı davalının %100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 2.119,00 TL’nin müvekkili şirket tarafından karşı tarafa ödendiğini, hasar dosyası örneğinin sunulduğunu, ödenen hasar tazminatının tahsili amacıyla davalı aleyhine daha önce İstanbul …İcra dairesinin … E. Sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiğini, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, olay yerinden firar edilmesi ile Karayolları Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası genel şartlarının B-4/F maddesinin ihlal edildiğini, açıklanan nedenlerle … plakalı araç kaydına işlenmek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini, borçlunun itirazının iptali ile alacağa ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve borçlu adına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya konu olayda müvekkili şirkete yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, Karayolları Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası genel şartlarının B-4/F maddesi koşullarının gerçekleşmediğini bu madde uyarınca müvekkiline rücu hakkı bulunmadığını, unsurları oluşmayan bir maddeye dayanarak müvekkiline rücu hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin haksız olduğunu, açıklanan nedenlerle; dosyanın yetkili Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, kaza nedeniyle davacı sigorta şirketinin kendisinden zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı davalıya ait … plakalı aracın dava dışı … plakalı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle meydana getirdiği hasarın dava dışı zarar görene yapılan ödeme sonrası davacının sigortalısına rücuen tahsiline ilişkin davalıdan tazmini davasıdır.
Davalı tarafça ilk itiraz olarak mahkememizin yetkisine itirazda bulunduğu, mahkememizce davalının bu yetki itirazına ilişkin olarak 22.11.2017 tarihinde celsenin 3 no’lu ara kararı uyarınca “…olay yeri ve dava mahiyeti dikkate alınarak yetki itirazı yerinde görülmeyip reddine” şeklinde karar verilmiş ise de ; yetki itirazının yeniden değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davanın konusu davacıya sigortalı… plakalı araç sürücüsü …’in kaza sonrasında kaza mahallini terk ettiği buna göre de trafik sigortası genel şartları B-4/F maddesini ihlal ettiğinden bahisle ödenen tazminatın davalı taraftan rücuen tahsiline ilişkin olduğu, ancak bu tür davalarda davanın HMK 6 maddesi uyarınca ya davalı tarafın şirket merkezinin bulunduğu yerde ya da HMK 16. Maddesi uyarınca zararın meydana geldiği, haksız fiilin işlendiği yer yahut zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin birinde açılma ihtimali bulunduğu sabit olmasına rağmen davacı tarafça mahkememizde dava açıldığı, oysa; kazanın meydana geldiği yerin mahkememiz yetki sınırları dışında bulunan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırlarında, …İlçe sınırlarında meydana geldiği, dosyamız davacısının merkez adresinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırları içerisinde bulunan Beykoz İlçe sınırlarında kaldığı ve yine davalının adresinin ise mahkememiz yetki sınırları dışında bulunan Adana olduğu, HMK 16. Maddesi uyarınca seçimlik yetkili mahkeme hakkı bulunan davacının bu hakkının yetkili olan mahkemelerden yana kullanmadığı, yetkisiz mahkemede davasını açtığı ve davacı tarafın HMK 116 maddesi uyarınca süresi içerisinde yapmış olduğu ilk itirazlardan olan yetki itirazında usulüne uygun olarak kendi şirket merkezinin bulunduğu yeri de bildirmiş olması nedeniyle yetki itirazının kabulü gerekirken mahkememizce reddilmiş olmasının doğru olmadığı ve ara karar mahiyetinde olan bu hususta yanlışlık nedeniyle her zaman dönülebileceğine kanaat getirildiğinden, mahkememizce davalının yetki itirazının kabulüne ve mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin davalının merkez adresinin bulunduğu Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 6. maddesinde; Genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Davalı şirketin adresinin ise, ” …” adresi olduğu anlaşılmakla ve HMK.’nın 116/1 – (a) maddesinde belirtilen ilk itiraz şartları yönünden inceleme yapıldığında; davalı tarafca yasal süresinde yetki ilk itirazı yapıldığı ve Mahkememizin ise bu davaya bakmak konusunda kesin yetki ile yetkilendirilmiş olmadığı hususları anlaşılmıştır. Bu kanaat ile; mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden red olunmasına ve dosyanın yetkili ve görevli Adana Adliyesi Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine,
2-Yetkili mahkemenin Adana Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
Başkan