Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/494 E. 2019/644 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/494 Esas
KARAR NO: 2019/644

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirketin talebi üzerine danışmanlık hizmeti verildiği, ürettikleri ürünlere ilişkin özellikle yurt dışı pazar araştırmaları yapıldığı ve gümrük işlemleri konusunda hizmet verildiğini, taraflar arasındaki bu ilişkinin bir süre devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından her ay verilen hizmete ilişkin faturalar kesilerek davalıya gönderildiğini, ancak tüm taleplere rağmen davalı tarafından ödemelerin yapılmadığını, müvekkilinin sürekli oyalandığını, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, takibe davalı şirket tarafından yetki, faiz ve borç aslı yönünden itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 30.752,05 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davacı tarafından verilen hizmet nedeniyle, davacının takibe konu faturalar kapsamında alacaklı olup olmadığı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Talimat yolu ile öncelikle davalı kayıtlarında inceleme yaptırılmış olup, düzenlenen raporda; davalıya ait ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı ile davalı arasında danışmanlık hizmeti alım satımından dolayı ticari ilişkinin olduğu, davacının davalıya sunduğu danışmanlık hizmetinden dolayı 06/07/2015 ile 02/11/2015 tarihleri arasında beş adet kdv dahil toplam 26.550,00 TL değerinde danışmanlık hizmet satış faturası düzenlediği, icra takibine dayanak 5 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturaların yevmiye defterlerinde ilgili tarihlerde borç tahakkuklarının yapıldığı, aynı tarih ve yevmiye maddesinde ise borç ödemelerinin yapıldığı, davalının ticari defler ve kayıtlarından davacının davalıdan alacağının olmadığının görüldüğü ancak cari hesap işletilmeksizin her bir faturanın aynı kayıt işlemi ile kapatıldığı bu şekilde 31/12/2015 tarih itibari ile davalının davacıya borcunun olmadığının tespit edildiği, 2017 yılı ticari defterlerinde ise icra takibi itiraz dilekçesinde bahsi geçen 3 adet bononun davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bonoların 10/01/2017 düzenleme tarihli 31/10/2017 vadeli 8.000,00 TL bedelli, 10/01/2017 düzenleme tarihli 30/11/2017 vadeli 8.000,00 TL bedelli, 10/01/2017 düzenleme tarihli 31/12/2017 vadeli 10.000,00 TL bedelli olarak toplam 26.000,00 TL tutarın, davalının 2017 yılı yevmiye defterinde 28/02/2017 tarih vc 19 no.lu fişte işbu senetlerin davacıya verildiğine dair kayıt oluşturulduğu, ancak bonoların ödendiğine dair bir kayıt olmadığı, davalı şirketin 2015 yılı hizmet alımından dolayı 26.550,00 TL bedeli 2015 yılı ticari defterlerinde davacıya borcun ödendiği ve borcunun kalmadığına dair yevmiye kayıtları oluşturmasına rağmen ödeme belgeleri olmadığından kayıtların gerçeği yansıtmadığı ve davacının davalıdan 02/11/2015 tarih itibari ile 26.550,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı kayıtlarında yaptırılan inceleme neticesinde bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının takibe konu beş adet faturadan kaynaklı 26.500,00 TL alacaklı olduğu, bu bedelin davalı tarafından ödenmediği tespit edilmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafından verilen danışmanlık hizmeti nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki olduğu, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarında yapılan incelemede faturaların ödenmediğinin belirlendiği, davalı kayıtlarında yapılan incelemede defter kayıtlarında faturaların ödendiği işlenmiş ise de faturaların ödendiğine dair ödeme belgelerinin mevcut olmadığı yine davalı tarafından üc adet toplam 26.000,00 TL bedelli bono verildiği defterlerinde kayıtlı ise de bu bonoların da ödenmediği, davalı defterlerinin çelişkili olduğu, ayrıca davalının defterlerinde ödendiği kayıtlı olan borç için ikinci kez bonolar ile ödeme yaptığı iddiasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve bonoların davacıya ödeme aracı olarak tevdi edildiğine dair teslim kayıtlarının da bulunmadığı, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; davacının takibe konu beş adet fatura nedeniyle 26.550,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı TTK 1530/4 maddesinde; “Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Takibe konu;
06/07/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Haziran ayı 15 günlük danışmanlık bedeline ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davalının 31/07/2015 tarihinde temerrüde düştüğü,
03/08/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Temmuz ayı danışmanlık bedeline ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davalının 31/08/2015 tarihinde temerrüde düştüğü,
01/09/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Ağustos ayı danışmanlık bedeline ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davalının 01/10/2015 tarihinde temerrüde düştüğü,
01/10/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Eylül ayı danışmanlık bedeline ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davalının 31/10/2015 tarihinde temerrüde düştüğü,
02/11/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Ekim ayı danışmanlık bedeline ilişkin olduğu ve bu fatura nedeniyle davalının01/12/2015 tarihinde temerrüde düştüğü,
Bu nedenle;
06/07/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Haziran ayı 15 günlük danışmanlık bedeline ilişkin fatura nedeniyle takip tarihi olan 24/01/2017 tarihine kadar işlemiş faizin; 31/07/2015-30/12/2016 tarihleri arası 519 gün için % 10,50’den faiz hesabı ile 440,44 TL, 31/12/2016-24/01/2017 tarihleri arası 24 gün için %9,75 faiz hesabı ile 18,92 TL olmak üzere toplam 459,36 TL olduğu,
03/08/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Temmuz ayı danışmanlık bedeline ilişkin fatura nedeniyle takip tarihi olan 24/01/2017 tarihine kadar işlemiş faizin; 31/08/2015-30/12/2016 tarihleri arası 488 gün için % 10,50’den faiz hesabı ile 828,26 TL, 31/12/2016-24/01/2017 tarihleri arası 24 gün için %9,75 faiz hesabı ile 37,82 TL olmak üzere toplam 866,08 TL olduğu,
01/09/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Ağustos ayı danışmanlık bedeline ilişkin fatura nedeniyle takip tarihi olan 24/01/2017 tarihine kadar işlemiş faizin; 01/10/2015-30/12/2016 tarihleri arası 457 gün için % 10,50’den faiz hesabı ile 775,64 TL, 31/12/2016-24/01/2017 tarihleri arası 24 gün için %9,75 faiz hesabı ile 37,82 TL olmak üzere toplam 813,46 TL olduğu,
01/10/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Eylül ayı danışmanlık bedeline ilişkin fatura nedeniyle takip tarihi olan 24/01/2017 tarihine kadar işlemiş faizin; 31/10/2015-30/12/2016 tarihleri arası 427 gün için % 10,50’den faiz hesabı ile 724,73 TL, 31/12/2016-24/01/2017 tarihleri arası 24 gün için %9,75 faiz hesabı ile 37,82 TL olmak üzere toplam 762,55 TL olduğu,
02/11/2015 tarihli faturanın 2015 yılı Ekim ayı danışmanlık bedeline ilişkin fatura nedeniyle takip tarihi olan 24/01/2017 tarihine kadar işlemiş faizin; 01/12/2015-30/12/2016 tarihleri arası 396 gün için % 10,50’den faiz hesabı ile 672,11 TL, 31/12/2016-24/01/2017 tarihleri arası 24 gün için %9,75 faiz hesabı ile 37,82 TL olmak üzere toplam 709,93 TL olduğu,
Bu durumda toplam işlemiş faiz alacağının ise toplam 3.611,38 TL olduğu hesap edilmekle davalının 26.550,00 TL asıl alacak, 3.611,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.161,38 TL borçlu olduğu kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İstanbul …İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 26.550,00-TL asıl alacak, 3.611,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.161,38-TL üzerinden devamına, asıl alacak 26.550,00-TL’ye takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazklaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacak tutarı olan 30.161,38-TL’nin %20’si oranında hesap edilen 6.032,27-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.060,32 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 370,14 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.690,18 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.647,28 TL olmak üzere toplam 1.683,28 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.651,05 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 370,14 TL’nin toplamı olan 2.021,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.619,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR