Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/448 E. 2021/607 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/448 Esas
KARAR NO:2021/607

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/05/2017
KARAR TARİHİ:22/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil alanında tanınmış bir firma olduğunu, ürettiği özgün tasarımlarını 30 dan fazla ülkeye ihraç ettiğini, davalı … firmasının bayan abiye giyim imalat ve toptan satış işi yaptığını, diğer davalı … bayan abiye giyim mağazası özel günler elbise modellerinin satışını yaptığını, davalıların müvekkili ile aynı işleri yaptığını müşteri potansiyellerinin aynı olduğunu, kendilerine ait tasarımlar yapmak yerine müvekkilinin tasarımlarını üreterek taklitlerini sattıklarını, bu yolla da haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz ettiklerini, bu hususa yönelik … Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D İş sayılı dosyasından aldıkları tespit raporunun bulunduğunu, bu raporda davalı … iş yerinde yapılan tespitte iltibas yaratacak ürünlerin bulunmadığına yönelik rapor sunulduğunu, fakat … 3 AHM … D iş sayılı tespit dosyasında 22/03/2017 tarihli tespit keşfinde müvekkili kataloğunda yer alan ürünlerin bulunduğuna yönelik rapor sunulduğunu, yine … nun … bu malları sattığına ilişkin faturaların bulunduğunu, bu sebeplerle davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu, bu durumda müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğratıldığını, bu sebeple de huzurdaki davanın açılarak, davalıların taklit ettikleri ürünlere yönelik broşür, katalog ve internet sitesi tanıtımlarının kaldırılmasını, müvekkilinin zararlarının tespiti ile belirlenecek tutarın ıslah edilmek üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tespit edilecek sair adreslerdeki ürünlere el konulmasına ve toplanmasına dair tedbir kararı verilmesine, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı şirketin hukuka aykırı olarak elinde bir belge olmadan müvekkili şirkete sözde tespit adı altında gelerek delil oluşturmaya çalıştığını, söz konusu tespit sonucu tespit ve hazırlanan raporu müvekkillerinin kabul etmediğini, satılan ürünlerin incelenmesi halinde ürünlerin benzer olmadığının görüleceğini, müvekkilinin rekabet ettiği firmaların farklı olduğunu, yurt içi çalıştıklarını, bu sebeplerle davanın reddini, tedbir talebinin reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Dosya mahkememizce resen belirlenen bir mali bilirkişi, bir Haksız Rekabet ve Fikri Haklar Uzmanı ve bir Tekstil Mühendisinden müteşekkil bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacının sunduğu iki parçadan oluşan elbisede incelenerek taraflar arasındaki ihtilafa yönelik rapor hazırlamaları istenmiş heyet raporunda “SMK kapsamına giren uyuşmazlık konusu davacıya ait tescilli elbisenin korunması için SMK korumasından şartları varsa yararlanabileceği, SMK kapsamında korunması mümkün olmayan tasarımların genel hükümlere göre şartları varsa iş mahsulü bahsinde haksız rekabet hükümlerine göre ancak koruma imkânı bulabileceği; Davalıların dava konu tasarımı tescilsiz kullanım mülahazaları ve tasarımın yenilik unsurunun değerlendirmeye alınmasına dair yapmış oldukları savunmaları dikkate alındığında, tasarım tescilinin davacıya SMK Tasarım mevzuatı dairesinde üstün hak sağlayıp sağlamadığı hususunun dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre tespitinin mümkün olmadığı, bu hususta davacı talebinin özel hükümlere yönelmediği, uyuşmazlık kapsamında sınai mülkiyet konularında görev konusunun değerlendirilmesinin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, Davalıların TTK md. 54 vd. genel hükümlerine göre etkin, yoğun ve kasti olarak davacı ile rekabete meydan verecek ve rekabet ortamını bozacak eylemli, etkin ve sürdürülmüş bir faaliyet içerisinde olduklarına dair dosyada bilgi ve belge yer almadığı, bu bakımdan davacı taleplerinin anılan mevzuat açısından isabetli görülemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş bu itiraz neticesinde dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek itirazları da gözetir ek rapor hazırlamaları istenmiş bilirkişi heyeti ek raporunda ” Davalı … – … ve… işyerinde bulunduğu tespit edilen “…” marka etiketli ürünün davacının … nolu tescilli tasarımın 74.görselindeki ürüne ve dosyaya sunuları orijinal ürüne benzer olduğu görülmüş olup, varsa SMK kapamında tasarım hakkına tecavüz kapsamında değerlendirme yapılmasının gerektiği, Davalıların tasarımların alenileşme tarihine ilişkin rüçhan hak iddiaları olduğu görülmüş olup bu hususun sınai haklar bahsi dairesinde değerlendirilerek tasarım tescilinin davacıya koruma hakkı verip vermediği, bu ürünün tasarım tescilinden önce alenileşip alenileşmediğinin muhakemesi tasarım hakkına tecavüz davalarında muhakeme edilmekte olmasından ötürü, davacının bir tasarım tescilinin olması tek başına heyetimize üstün hakkın kendisinde olduğuna dair kanaat vermemiştir. Yukarıda anlatılanlar ışığına, kök raporumuzda beyan olunduğu üzere, dava konusu ürün uyuşmazlık kapsamı bakımından yalnızca bir adet olup, tarafların etkin bir haksız rekabet kastı içinde olduklarının tek bir ürün ile kanıtlanması hakim mevzuat ve içtihat uygulamasına göre yeterli olmayıp, bu bakımdarı kanaatimizde bir değişiklik olmamıştır.” şeklinde ek raporunu sunmuşlardır.
Davacı vekilinin ek rapora itirazları üzerine bilirkişi heyetine 2. Ek raporu düzenlemeleri için dosya tevdii edilmiş heyet 2. Ek raporda “Davalı … – … ve… işyerinde bulunduğu tespit edilen “…” marka etiketli ürünün davacının … nolu tescilli tasarımının 74.görselindeki ürüne ve dosyaya sunulan orijinal ürüne benzer olduğu görülmüş olup, varsa SMK kapsamında tasarım hakkına tecavüz kapsamında değerlendirme yapılmasının gerektiği, görev konusunun Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalıların tasarımların alenileşme tarihine ilişkin rüçhan hak iddiaları olduğu görülmüş olup bu hususun sınai haklar bahsi dairesinde değerlendirilerek tasarım tescilinin davacıya koruma hakkı verip vermediği, bu ürünün tasarım tescilinden önce alenileşip alenileşmediğinin muhakemesi tasarım hakkına tecavüz davalarında muhakeme edilmekte olmasından ötürü, davacının bir tasarım tescilinin olması tek başına heyetimize üstün hakkın kendisinde olduğuna dair kanaat vermemiştir. Yukarıda anlatılanlar ışığına, kök raporumuzda beyan olunduğu üzere, dava konusu ürün uyuşmazlık kapsamı bakımından yalnızca bir adet olup, tarafların etkin bir haksız rekabet kastı içinde olduklarının tek bir ürün ile kanıtlanması hakim mevzuat ve içtihat uygulamasına göre yeterli olmayıp, bu bakımdan kanaatimizde bir değişiklik olmamıştır. Davacı/davalılara ait defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı/davalılar lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Sayın Mahkeme SMK ilgi maddesi gereği bir Tazminata karar vermesi durumunda, Davaya konu ürünü kapsayacak Tazminat hesaplaması için “davacının Örnek olabilecek sözleşmeleri henüz dava dosyasına sunulmamış olduğu ve Davacının dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda istenen tazminatın hesaplanabilmesi adına talep ettiği , sektörde uzman bilirkişi marifetiyle tazminat hesaplamasının yapılmasının Sayın Mahkemenin dava dosyası ile ilgili karar vermesinde yardımcı olabileceği,” şeklinde 2 ek raporunu sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetten kaynaklanan zarar sebebiyle manevi ve maddi tazminat istemi ile haksız rekabetin meni’ne ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davalıların dava konu tasarımı tescilsiz kullanım mülahazaları ve tasarımın yenilik unsurunun değerlendirmeye alınmasına dair yapmış oldukları savunmaları dikkate alındığında, tasarım tescilinin davacıya SMK Tasarım mevzuatı dairesinde üstün hak sağlayıp sağlamadığı hususunun dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre tespitinin mümkün olmadığı, bu hususta davacı talebinin özel hükümlere yönelmediği, davalıların TTK md. 54 vd. genel hükümlerine göre etkin, yoğun ve kasti olarak davacı ile rekabete meydan verecek ve rekabet ortamını bozacak eylemli, etkin ve sürdürülmüş bir faaliyet içerisinde olduklarına dair dosyada bilgi ve belge yer almadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki bilgi ve belgeler ışığında eldeki dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde kök raporun aynı mahiyette açılan davalarda alınan bilirkişi raporları ile verilen kararları irdeleyen, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı iddialarını doğrular nitelikte bir bulguya rastlanmadığından davacının beyan ve iddialarının yerinde olmadığı dolayısıyla davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflar aynı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza