Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/436 Esas
KARAR NO : 2018/505
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin…’ta bağımsız bölümde kiracı olarak ikamet etmekte olduğunu, müvekkilinin kiracı olarak oturduğu taşınmazın içinde bulunan eşyaların uğrayabileceği ziya ve hasar rizikolarına karşı 07/03/2016 tarihinde davalının yetkili acentesiyle… Sigorta Poliçesi imzaladığını, sigorta poliçesinin teminat kapsamında konut ve içinde bulunan eşyalar, bina yardım, yıldırım infilak, cam kırılması, terör gibi rizikoların teminat altına alındığını, müvekkilinin sigortalı olarak oturduğu sigortalı konut ve eşyalar 2015 Haziran ayı tarihinden itibaren gerçekleşen askeri operasyonlar ve terör olayları sırasında tamamen zayi olduğunu belirterek davanın ve adli yardım talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … ilinde yaşanan terör olayları sonucunda, davacının kiracı olarak oturduğu evdeki eşyaların kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle konut sigorta sözleşmesi kapsamında hasarın tazmini istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde, dava konusunun Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 2. maddesi; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” 3. maddesi ise “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
6502 sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü değerlendirildiğinde; … ilinde yaşanan terör olayları sonucunda, davacının kiracı olarak oturduğu evdeki eşyaların kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle davacının konut sigorta sözleşmesi kapsamında hasarın tespiti ile tazminini talep ettiği, taraflar arasında “akkonut paket sigorta poliçesi” düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum karşısında, davaya konu istem, taraflar arasındaki konut sigorta sözleşmesine dayanmaktadır. Davacı tüketici, akdedilen sigorta sözleşmesi ise tüketici işlemi olup, davanın Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiş olmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-HMK 114/1c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR