Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/425 E. 2019/142 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/425 Esas
KARAR NO : 2019/142
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2017
KARAR TARİHİ: 18/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından davalı kuruluşa 25.06.2013 tarihinde saat 11:00 – 12:00 sularında 94.630,00 USD para transferi gerçekleştirdiğini, transferin … … şubesi aracılığı ile davalı kuruluşa ait Kanada’da mukim banka hesabına gönderildiğini, ilgili dekontun zayi olduğunu,…’ya el konması nedeniyle de dekontun elde edilemediğini, bu transferin TBK 530 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunan simsarlık hükümleri kapsamında ödeme tarihinde yapılan şifahi anlaşma ile davalı yanın müvekkiline yurt dışından iş bağlayacağı hususunda avans ödemesi olarak gönderildiğini, müvekkili ile davalı kuruluş temsilcileri arasındaki şifahi simsarlık sözleşmesine göre ücretin kurulan her bir sözleşme bedelinden %10 olarak belirlendiğini, ancak davalı kuruluşun bu güne kadar hiç bir sözleşme kurulması imkanı sağlamadığını, dava konusu avans ödemesine ilişkin de herhangi bir iade ödemesi bulunmadığını, davalı kuruluşun sözleşme şartlarına aykırı davrandığını açıklanan nedenlerle; 25.06.2013 tarihli, 94.630,00 USD(335.302,47 TL- 03.05.2017 tarihli Merkez Bankası Efektif Satış Kuruluna binaen) avans ödemesinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalının yurtdışı adresine tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında şifaen simsarlık sözleşmesi kapsamında yapıldığı iddia edilen 25/06/2013 tarihli 94.630,00 USD avans ödemesinin davalı taraftan iadesi talepli alacak davasıdır.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1. maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işleri, 6102 sayılı yasanın 4. maddesinde, 5. maddesinde de ticari davalar çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemelere ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre mahkememizin görev alanı belirlenirken bu yasa hükümlerinin ve yine HMK 1. maddesinin dikkate alınması gerekecektir.
Ticaret mahkemesinin bir davaya bakması için gerekli olan 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesinde düzenlenmiş olan, her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın işletmesi ile ilgili olması şartının bu dava yönünden gerçekleşmediği, keza 6102 sayılı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak suretle ticaret mahkemelerinin görev alanına giren mutlak ticari dava türünden de olmadığı, davacı tarafın iddiasının aksine temin edilen havale dekontunda yapılan incelemede açıkça “BAĞIŞ” açıklamasının yer aldığı, yine davacı tarafın iddiasının aksine herhangi bir şirket adına değil doğrudan doğruya gerçek kişi dosyamız davacısı … tarafından herhangi bir ticari amaçla deği,l açıkça bağış olarak belirtilmek suretiyle havalenin yapıldığı, havalenin ticaret kanununda değil Borçlar Kanunu 530 ve devamı maddelerinde düzenlendiği keza bir an için davanın simsarlık anlaşması olduğu bildirilse bile bunun bir ticari işletme, ticari şirket unvanı altında değil gerçek kişi sıfatıyla yapıldığının kabul edilmiş olması halinde simsarlık hususunun da Borçlar Kanunu 532 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, bu nedenle işin kendisinin de ticaret kanununda düzenlenmemiş olduğu ve davacının tacir olmadığı, yapılan havalenin açıkça bağış olarak havalede belirtildiği ve bağış yapılan, havale edilen davalının ise dosyamızdaki Cumhuriyet Başsavcılığı yazılarına göre Fetö/PDY silahlı terör örgütü ile iltisahlı olduğu bildirilen bir şirket olduğu ve dosyamız davacısı yönünden Cumhuriyet Savcılığınca Fetö/PDY örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yürütüldüğü ve dava konusu edilen havale işleminin bu minvalde Fetö/PDY ile iltisaklı olduğu bildirilen davalı yabancı şirkete bağış adı altında gönderildiği, bu nedenle davaya mahkememizin değil genel yetkili mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğine kanaat getirilmiş ve bu nedenle de davacının davasının HMK 114/1-c maddesinden görev dava şartı yokluğundan, HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …