Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/409 E. 2019/658 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/409 Esas
KARAR NO: 2019/658

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2017
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle davalıya 05/10/2011 vade 22.000,00 TL meblağlı bonoyu keşide ederek verdiğini, söz konusu bono bedelini ödediğini ve ödemeye ilişkin belgeyi de aldığını ancak davalının kötü niyetli olarak aldığı bonoyu takibe konu yaptığını, davalı yanın aleyhine başlattığı İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin iptaline, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen senet ile takip konusu senetlerin farklı olduğunu, davacının iddialarının destekten ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddialarının basiretli bir tacire yakışmayan ifadeler olduğunu, TTK hükümlerine göre her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir ilkesi ile bağdaşmayan tutum içinde olduğunu, davacı tarafın iddialarının kendisiyle çeliştiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Dosya kapsamı ile, dava konusu talebin taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi kapsamında davacının davalıya verdiği dava konusu 22.000,00 TL lik bonodan dolayı borcu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davacı tarafın dava konusu olarak gösterdiği 05.10.2011 vade tarihli ve 22.000,00 TL bedelli ve 3.000,00TL bedelli iki senetin, İstanbul … İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyasına konu olan senetten farklı bir senet olduğunu beyan etmiş olmakla;. İstanbul … İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyasına konu olan senet ilgili müdürlükten istenilmiş, 05.08.2011 düzenleme tarihli 05.10.2011 ödeme tarihli 22.000TL bedelli senet olduğu görülmüştür.
Davalı yanın delil olarak sunduğu adi yazılı şekilde düzenlenmiş olan ibranamede; İstanbul … İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyasına konu olan senet değil diğer aynı tarihe olan diğer 22.000TL’lik senedin ve ayrıca 3.000 senedin ödendiği ve senet asıllarının borçluya iade edildiği yazılıdır. Davacı taraf ibranamede senet asıllarını teslim aldığını beyan ettiği halde daha sonra dava dilekçesinde senet asıllarını almadıkları iddiasında bulunmuş ve çelişkili bir durum ortaya çıkmıştır.
Davacı vekili 4 nolu celsede “İcra Müdürlüğünce gönderilen senet aslını inceledik, Müvekkil adına atılmış görünen imzalar müvekkile ait değildir, müvekkilin imzalarının bulunduğu 2 adet senetle taraflar arasında düzenlenmiş olan bir adet tutanağı imzaların karşılaştırılması için sunuyorum, görüldüğü üzere imzalar tamamen farklıdır, bizim elimizde bulunan ve fotokopisini sunmuş olduğumuz aynı tarihli aynı miktarlı olan senet olan İcra Müdürlüğünün göndermiş olduğu senetteki yazılar ve yazı karakterleri aynı olup, bu yazılar … tarafından yazılmıştır, müvekkile İcra dosyasına konu edilmiş olan ve sahte olarak atılmış imzalardan dolayı sorumluluğu ve borcu bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuş olmakla; davacı vekilinin sunmuş olduğu …’e 14.000,00 TL ödenmesine dair üzeri iptal edilmiş senet ile …’e 35.000,00 TL ödenmesine dair üzeri iptal edilmiş senette bulunan …’a ait olduğu beyan edilen imzalar ile … ile … arasında düzenlenmiş olan tutanakta … isminin altında bulunan imzanın İcra dosyası da bulunup celse arasında Mahkememize sunulan senet aslında bulunan imzalardan gözle görüldüğü itibariyle farklı olduğu görülmüş, davacı vekilinin karşılaştırma için sunmuş olduğu belgeler duruşmada kendisine teslim edilmiştir.
Mahkememizce imza incelemesine dair bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının imzaları ile dava konusu senetteki imza karşılaştırılmış ve imzaların davacıya ait olmadığı belirlenmiştir, ancak davacı tarafın başından beri senetteki imzaya itirazları olmadığından bu rapor dikkate alınmamıştır.
Davacı taraftan ödedikleri ve kendilerinde olduğunu beyan ettikleri 22.000,00 TL lik senet aslı istenilmiş, davacı vekili 8 nolu celsedeki beyanında, müvekkilinin senet aslını lazım olmaz diye yırtmış ve atmış olduğunu beyan etmiş ve iki ayrı sene hususu incelenemimiştir.
5 nolu celsede hazır bulunan Davacı Asile celse arasında mahkememize imza incelemesi vermiş olduğu imza örnekleri ile dava dilekçesinin ekindeki vekaletnamede ve taraflar arasındaki tutanak başlıklı belgede bulunan imzaların farklı olması üzerine bu farklılığın sebebi sorulmuş, davacı asil imzalarım aynıdır şeklinde beyanda bulunmuştur
Netice olarak yapılan değerlendirmede; davacı taraf ödediğini iddia ettikleri 22.000,00 TL lik senet aslının kendilerinde olduğuna ve senedi almadıklarına dair çelişkili durum oluşturmuş, en son senedin kendilerinde olduğunu beyan etmiş, ancak mahkemeye lazım olmaz diye yırtıp atıldığı şeklinde beyanda bulunarak sunamamış ve bu senet incelenememiştir. Davacı tarafın 5 nolu celsede mahkememizce de farkedildiği üzere farklı imzalar kullandığının görülmüş olması, dava konusu senet aslı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinin kesin kanaat oluşturmayacağı, davacı tarafın zaten bu senetteki imzaya itirazının da olmadığı da gözetilip, ödendiği ispatlanamayan senet dolayısıyla borçlu olmadığına kanaat getirilemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 375,71 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 331,31 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı gider avansından kullanılan posta tebligat ücreti 116,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸