Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/495 Esas
KARAR NO : 2019/767
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 29/04/2016
KARAR TARİHİ: 18/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili sunduğu dilekçesinde: Davalı …A.Ş’nde %1 pay sahibi olduğunu, son yapılan genel kurulda hazirun cetveline göre şirket hissedarlık yapısında değişiklikler görüldüğünü, ancak bundan haberlerinin olmadığını, oysa 6102 sayılı TTK’nun 492.maddesindeki nama yazılı hisse senetlerinin devrinin ve şirket ana sözleşmesinin “hisse devirleri” başlık maddesindeki düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle iptalini ve yönetim kurulunca bu yönde karar alınmış ise bu yönetim kurulu kararının da iptalini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılardan …A.Ş ve … sunmuş oldukları cevap dilekçesinde:6102 sayılı yasanın 490, 491ve 492.maddelerinde nama yazılı hisse senetlerinin değerine ilişkin düzenleme bulunduğunu, bu düzenlemeye aykırılık bulunmadığını, yine şirket ana sözleşmesinin hisse devirleri başlıklı ( a) bendinde izin verilen hisse devirleri hariç olmak üzere tüm hisse sahiplerinin yazılı onayı alınmadığı sürece hisse devri yapılamaz şeklindeki düzenleme ile ( i) bendindeki “her halükarda yönetim kurulu kararı ile onanmadıkça ve şirketin hissedarlar defterine yönetim kurulunca kaydedilmedikçe hiç bir pay devri şirketi bağlamaz.” hükmü olduğu, (b) bendinde “A ve B grubu hisse sahipleri arasında ve/veya A ve B grubu hisse sahiplerinin bağlı şirketlerine ve/veya A ve B grubu hisse sahiplerinin bağlı kişilerine yapılacak devirler herhangi bir şarta bağlı ve izne bağlı olmaksızın her zaman yapılabilecektir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında hisse devirlerinin bu vasıfta olduğu, izne, şarta bağlı olmadığı, yine hissedarlar sözleşme başlıklı ve davacının yönetim kurulu başkanı …’in imzasının da bulunduğu sözleşmedeki düzenlemeler dikkate alındığında, daha önce davacı şirket yöneticisi …’e ait olan 562.500 adet hisseyi bu kişi tarafından … A.Ş’ne 187.500 adetin ve … A.Ş’ne de 30.03.2015 tarihinde devrettiği, daha sonra da bu hisseleri 15.05.2015 tarihinde …Holding’e devredildiği, …Holding’in daha sonra 300.000 adet hisseyi de …’dan 30.12.2015 tarihinde devralmak suretiyle davalı …A.Ş’ne ortak olduğu, bu haliyle A ve B grubu …Holding’in sahip olduğu hisselerin …’in öndeki hisseleri ile şirket ortağı olan …’a ait olduğu, şarta ve izne tabi olmadıkları, daha sonra …Holding’in bu hisseleri yine kendisine bağlı şirket olan …Şti’ne, onun da tekraren… ve …’a devrettikleri dikkate alındığında, bu hisselerin devrini izne ve şarta bağlı olmayan, izinli hisseler olduğu, kaldı ki yönetim kurulunca kabul edilerek pay defterine işlendikleri yasa ve ana sözleşmeye aykırı olmadığı, davacının davasını hangi davalıya, hangi sebepten yönelttiğini açıklaması gerektiği, yönetim kurulu kararlarına karşı iptal talep edilemeyeceği, davacının hak düşürücü süre ve zamanaşımına dikkat etmediği, davacının genel kurulda oluşan hazirun cetveline itiraz etmediği, bununla devirlere onay verdiği, değişikliğe bilahare karşı çıkarak dürüst davranmadığı, M.K 2 maddesine aykırı davrandığı, ayrıca ön alım talep etmediği, iptal ile sonunda kendisine ön alım tanınmasını talep etmediği, dava açmada hukuki yararının olmadığını, ihtarnamede de ön alım hakkı talebinde bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalılardan …Holding A.Ş ve …Şti sundukları cevap dilekçesinde: Davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının dilekçesinin açık olmadığını, …Holding A.Ş’nin ….Şti’ne noter hisse devri suretiyle devrettiğini, anonim şirketlerde esas olanın payın devredilebilirliği ilkesi olduğunu, buna göre hisseleri devrettiklerini, devrin şirket yönetim kurulu tarafından onaylandığını ve pay defterine işlendiğini, genel kuruldaki hazirun cetveli ve hissedarlık yapısına davacının muhalefet şerhinin olmadığı, davanın kötü niyetle açıldığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ve davacının ön alım hakkını kullanmak istediğine dair herhangi bir talebinin olmadığını, buna rağmen hisse devirlerinin iptalini talep etmesinin açıkça hakkı kötüye kullanması olduğunu ve 04.02.2016 tarihinde davalı…Şti’nin diğer davalı …Holding’den aldığı hisselerin tamamını davalı …A.Ş’nin ortağı olan … ve …’a devrettiğini ve bu şahıslar da zaten şirket ortağı olduklarından bu devirlerin esas sözleşme uyarınca izinli devir niteliğinde oldukları cihetiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı …’a usulüne uygun tebliğe rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dosyasına, davalı …A.Ş’nin sicil kayıtlaının alındığı, yine yapılan pay satış sözleşmelerine ilişkin sözleşme örnekler ve hazirun cetveli ve davacı tarafça çekilen ihtarnamelerin, hissedarlar sözleşmesinin, davalı …Holding tarafından sunulan pay satış sözleşmelerinin devrine ilişkin belgeler ile davalı … A.Ş ve…Şti’nin sicil kayıtlarının ve davalı … tarafından ihtarnameye karşı sunulan cevabı ihtarnamenin ve …Holding’in dayandığı delillerin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ön alım hakkını kullanıp kullanmayacağına ilişkin ihtarda bulunulduğu, davalı vekilince buna ilişkin olarak sunulan 28.06.2019 tarihli dilekçesinin 3. Sayfasının son paragrafındaki “…öte yandan iş bu dilekçemiz ile müvekkilin iptal talebi sonunda hisselerin bedelini ödemek şartıyla ön alım hakkını kullanmak istemediğini ve hisselerin bedelini ödemek şartıyla adına tescil talep etmediğini sayın mahkemenin bilgisine sunarız”şeklindeki açık beyanı ile ön alım hakkının kullanılmayacağının açık bir şekilde beyan edilmiş olduğu görülmüştür.
Açılan dava, hisse devirlerine ilişkinyapılan işlemin ana sözleşmeye ve yasaya aykırılığının tespiti ile bu hisse devirlerinin iptaline, taraflar arasındaki hisse devirlerinin feshine, dava konusu devirlerin yönetim kurulu kararı ile yapılması ile yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkindir.
Davacı taraf dilekçesi, davalıya ait sicil kaydı ve davalılar …Holding A.Ş ile …Şti’nin sicil kayıtları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile davacının 28.06.2019 tarihli dilekçesi uyarınca davacının davasının, davalılar …A.Ş, …Şti, … ve…’a ilişkin davasının davalı sıfat yokluğundan reddine, davacının diğer davalı …Holding A.Ş’ne ilişkin davasının hukuki yarar yokluğundan reddin karar verilmiştir.
Davacı tarafça açılan davada, davalılar …Holding A.Ş ile …Holding A.Ş’nin bağlı şirketi olan …Şti arasındaki hisse devirlerinin ana sözleşme ve yasa uyarınca ön alım hakkına istinaden iptalini talep etmiş ise de; davacının bu hisse devirleriyle ilgisi olmayan davalı … A.Ş, …Şti, … ve …’a yöneltmiş olduğu davasında, bu davalıların davalı sıfatının olamayacağına kanat getirilmiştir. Zira bir an için davacı tarafın ön alım hakkının olduğu kabul edilse bile, şahsi hak doğuran bu ön alım hakkına ilişkin hisseyi devreden …Holding A.Ş’ne dava açması gerekli ve yeterli iken, diğer …A.Ş, …Şti, …ve …’a ilişkin de dava açmış olmasının doğru olmadığı, bunların ön alım hakkı talep edilebilecek hisse devirleri ile bir ilgisinin olmadığı cihetiyle bunlar yönünden davacının davasının davalı sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının diğer davalı …Holding A.Ş yönünden açılan davasının ise hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Zira davacı tarafa ön alım hakkına istinaden açmış olduğu davada tek başına iptal talep edilemeyeceği, iptalini talep ettiği hisse senetleri yönünden iptali halinde ön alım hakkını kullanıp kullanmayacağına ilişkin verilen önel üzerine 28.06.2019 tarihli dilekçesinde açıkça ön alım hakkını kullanmayacağını belirtmiş olmasına göre; ön alım hakkı kullanılmayacak ise tek başına işlemin iptalinin talep edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir. Çünkü aksi hal anayasa ile korunan …Holding A.Ş’nin … A.Ş’ndeki hisselerin mülkiyet hakkının kanunsuz, usulsüz olarak kısıtlanması sonucunu doğuracak niteliktedir. Oysa sözleşme 7.maddenin şartları varsa davacıya şahsi hak doğuran bu hisselere göre, hissesini devreden …Holding’e karşı ya tazminat ya da devralanın sözleşme 7.maddesinin sicilde ilan edilmiş olması nedeniyle, bunu bilmediği savunmasını yapamayacağı olması hususu dikkate alındığından iyi niyet savunmasında da bulunamayacağı için ön alım hakkına katlanması gerekeceği ve davacı tarafça ön alım hakkının kullanılacağının belirtilmesi gerektiği, ancak ihtarlarında bu yönde bir beyanının olmadığı ve verilecek önel üzerine satış bedelinin depo edilmesi halinde ancak hisse devrinin mümkün olacağı, davacıya verilen önele rağmen bu yönde bir talebi olmadığını belirtmiş olduğundan sırf iptal talep edilemeyeceğinden …Holding A.Ş’ne karşı davasının da bu nedenle hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının, davalılar … A.Ş, … Şti, … ve …’a ilişkin davasının davalı sıfat yokluğundan reddine,
2-Davacının, davalı …Holding A.Ş’ne ilişkin davasının hukuki yarar yokluğundan reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar harcından davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile hazineye irad kaydedilmesine, bakiye 15,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …Şti tarafından yatırılan 4,30 TL vekalet harcının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı …A.Ş tarafından yapılan 4,30 TL vekalet harcı ve 6,80 TL vekalet pulu olmak üzere 11,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı…tarafından yapılan 4,30 TL vekalet harcı ve 6,80 TL vekalet pulu olmak üzere 11,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı …Holding tarafından yapılan 4,30 TL vekalet harcının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalılar …A.Ş, …ti ve … kendisini vekille temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretini davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
10-Davalı … A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi7/2 maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Peşin olarak yatırılan, harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan
E-İmza
Üye
E-İmza
Üye
E-İmza
Katip
E-İmza