Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/391 E. 2021/214 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/391 Esas
KARAR NO : 2021/214

DAVA :Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 24/04/2017
KARAR TARİHİ: 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirketlerine kasko sigortalı … plaka sayılı aracın 17.11.2015 tarihinde davalıya ait … plaka sayılı araç ile kazaya karıştığını, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelişinde kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araçta kaza sebebiyle ağır hasar meydana geldiğini ve pert-total işlem yapıldığını, … plaka sayılı aracın hasarının ekspertiz raporu ile 80,357,73.- TL. olarak belirlendiğini, aracın hasarsız piyasa değerinin 155.000,00.- TL. ve aracın hasarlı haliyle satış değerinin 74.200,00.- TL. olduğunun belirlenmesi sebebiyle pert-total işlemi uygulandığını, şirketlerinin zarar gören sigortalılarına 29.01.2016 ve 10.02.2016 tarihinde toplam 155.000,00.- TL. ödeme yaptığını ve 08.02.2016 tarihli ibraname alındığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; ödenen 51,800,00.- TL’sinin hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği kusuru kabul etmediklerini, ATK tarafından kusur tespiti yapılması gerektiğini, davanın zorunlu mali sorumluluk sigortasını tanzim eden … A.Ş. İhbar edilmesini beyanla davanın reddini talep etmişleridir.
İhbar olunan … A.Ş. cevap yazısında özetle;
Şirketlerinin poliçe teminatı kapsamında bulunan 29.000,00.- TL. teminatı davacı Güneş Sigorta A.Ş.’ne 18.03.2016 tarihinde ödendiğini, başkaca bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile davalıya ait aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle, davacı şirket tarafından sigortalısına yapılan ödemenin, davalı araç sürüsünün kusurlu olduğu iddiası ile davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, dava konusu ihtilaf ise; her iki taraf araç sürücülerinin kusur oranları, araçta meydana gelen hasar bedeli, davacının yaptığı ödemenin rücu imkanın olup olmadığı, rücu imkanı varsa miktarına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumunun kusur yönünden düzenlemiş olduğu 08/07/2019 tarihli raporunda özetle; tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı, kaza sonrası araç fotoğrafları, ekspertiz raporu, Ulaşım Daire Başkanlığı Raporu ve mevcut verilerek göre Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile meskun mahal deki caddedeki seyriyle kavşağa geldiğinde, kendisine hitaplı sarı fasılalı ışığı da dikkate alarak hızım asgari hadde indirmediği ve bu mahalden geçişini daha kontrollü gerçekleştirmediği, mevcut hızıyla kavşağa girmesi sebebiyle de solundan gelen araca karşı zamanında-etkin tedbiri alamadığı olayda tali derecede kusurlu olduğu, Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile meskun mahaldeki sokaktaki seyriyle kavşağa geldiğinde, kendisine hitaplı kırınızı fasılalı ışığı dikkate alarak durması, sağından san fasılalı ışıkla kavşağa giren araca ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, dikkatsizce kavşağa girdiğinde de sağından gelen aracın istikamet şeridini kapatarak kazaya sebebiyet verdiği anlaşılan olayda asli derecede kusurlu olup, kusur oranlarının ise Sürücü …’nın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, Sürücü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine taraf vekillerince rapora itiraz edilmiş, bunun üzerine ATK Üst Kurulundan rapor talep edilmiş, sunulan 13/02/2020 tarihli ek raporda; ilgili dava dosyası içeriğinde daha önce Dairemizce kusur dağılımına dair 08/07/2019 tarih … sayılı rapor düzenlendiği ve davacı vekilinin bila tarihli itiraz dilekçesinde Sigorta Bilgi Merkezi Kaza Senaryoları isimli yayınına atıfta bulunarak davalının tam kusurlu olduğu itirazı görülmüş olup, dosya içinde raporumuzla çelişir gerekçeleri ile düzenlenmiş bir başka bilirkişi raporu da mevcut olmadığı bu nedenle dosya 28.01.2020 tarihinde “Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti”nde görüşülmüş ancak heyetçe yeniden rapor düzenlenmeksizin dosyanın iadesine karar verilmiştir” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, hasar ve sigorta mevzuatı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyet raporunda özetle; Sigorta teminatı yönünden inceleme: … plakalı aracın davacı şirkete 04/05/2015-04/05/2016 vadeli genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, dava konusu kazanın poliçe güvencesinde meydana geldiği, davacının TTK 1472.madde hükmüne göre Davacının zarar sorumluluklarına karşı talep ve dava hakkının bulunduğunu,
talep ve dava hakkının mevcut olduğu, Adli Tıp Kurumu’nun teknik kanaatine göre davalının işleteni bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelişinde %70 kusurlu olduğu kanaatine varılmış olmakla; davalı işletenin zarardan %70 kusur oranına göre sorumlu olacağı, Hasar yönünden inceleme: dava konusu … plakalı … tipi 2012 model araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucu düzenlenen ekspertiz raporu ile hasarlı araç fotoğraflarının karşılaştırılarak incelenmesinden, aracın ağır hasarlı olduğu, onarılabilir durumda olduğu, pert-total işlemine tabi tutulmasının uygun olacağı, araçtaki hasar miktarının KDV hariç ve iskontolu fiyatlar alınarak, parçalar toplamı 67.753,99 TL, işçilikler ara toplamı 12.603,74 TL, olmak üzere Hasar toplamının 80.357,73 TL olduğu, aracın hasarlı haliyle piyasa satış değerinin 74.200,00 TL olduğu, hasarsız hali ile piyasa satış değerinin 155.000,00.- TL. Olduğu, günün piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu, Anılan hasar bedeli davacı şirket tarafından 10.02.2016 tarihinde sigortalısına 155.000,00 TL – 74.200,00 TL Sovtaj = 80.800,00 TL olarak ödendiği, Davalı araç sürücüsünün olayda % 70 oranında kusurlu olduğundan davacı şirketin davalılardan talep edebileceği maddi zararı kusur oranına göre 56.560,00 TL olduğu, Davalı aracının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … A.Ş. tarafından davacı hesabına poliçe teminatı olan 29.000,00.- TL. ödenmiş bulunduğundan ödenen bedelin mahsubu akabinde davalının sorumlu olacağı zarar bedelinin 56.560,00 TL – 29.000,00 TL = 27.560,00 TL olacağı, Davacı tarafından zarar bedelinin 10.02.2016 tarihinde ödenmiş olmakla, davalının temerrüdünün 10.02.2016 tarihi olacağının kanaat olunacağını, sonuç olarak Davalı taraf adına kayıtlı aracın dava dışı sürücüsünün kazaya % 70 oranında etkili olduğu, Davacı şirketin davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının kusur oranına göre ve … tarafından yapılan ödemenin mahsubu akabinde 27.560,00 TL olduğu, Davacı şirketin kasko sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararı sigortalısına ödeyerek TTK. 1472. Maddesi kapsamında dava ve talep hakkı bulunduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilince kusura ilişkin rapora itiraz edilmiştir. Ancak mahkememizce ATK tarafından sunulan kusur raporu hükme esas alınmaya yeterli görüldüğünden yeniden rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6102 sayılı TTK 1472 maddesine göre sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer ve sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Belirtilen kanun hükmü gereği davacının sigortalısına yapmış olduğu ödeme uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğu belirlenmiştir. Kazanın Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile meskun mahal deki caddedeki seyriyle kavşağa geldiğinde, kendisine hitaplı sarı fasılalı ışığı da dikkate alarak hızım asgari hadde indirmediği ve bu mahalden geçişini daha kontrollü gerçekleştirmediği, mevcut hızıyla kavşağa girmesi sebebiyle de solundan gelen araca karşı zamanında-etkin tedbiri alamadığı olayda tali derecede %30 oranında kusurlu olduğu, Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile meskun mahaldeki sokaktaki seyriyle kavşağa geldiğinde, kendisine hitaplı kırınızı fasılalı ışığı dikkate alarak durması, sağından san fasılalı ışıkla kavşağa giren araca ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, dikkatsizce kavşağa girdiğinde de sağından gelen aracın istikamet şeridini kapatarak kazaya sebebiyet verdiği anlaşılan olayda asli derecede %70 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli olan 80.357,73 TL olduğu meydana gelen hasar ile uyumlu olup, sigortalısına 80.800,00 TL olarak ödendiği, Davalı araç sürücüsünün olayda % 70 oranında kusurlu olduğundan davacı şirketin davalılardan talep edebileceği maddi zararı kusur oranına göre 56.560,00 TL olduğu, Davalı aracının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … A.Ş. tarafından davacı hesabına poliçe teminatı olan 29.000,00.- TL. ödenmiş bulunduğundan ödenen bedelin mahsubu akabinde davalının sorumlu olacağı zarar bedelinin 27.560,00 TL olacağı, davalının bu bedelden sorumlu olduğu, davacı şirket tarafından, davalıdan talebin hangi tarihte davalı tarafa ulaştığı belli değil ise de, davalı şirketin ödeme tarihi olan 10/02/2016 temerrüdün oluştuğu kabul edilerek, dava dilekçesinde davalı taraftan 51.800,00 TL talep edildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 27.560,00 TL’nin 10/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.882,62 TL karar harcından peşin alınan 884,62 TL’nin mahsubu ile geri kalan 998,00 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 423,60 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.923,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 1.023,45 TL yargılama gideri ve 884,62 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.908,07 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.134,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.7/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza