Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/388 E. 2019/1124 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/388 Esas
KARAR NO : 2019/1124

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı şirketin borcu kabul etmediğini ve ödemeden imtina ettiğinden davalı aleyhine İstanbul…İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıdan almış olduğu dava konusu ürünlerin hatalı üretildiğini, bu nedenle uğranılan zarar nedeniyle alacaklı durumunda olduğunu, davacının açtığı davanın haksız ve mesnetsiz olduğu nedenle davanın reddine karar verilmesini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile alacaklı … vekili tarafından borçlu … aleyhine faturalardan kaynaklanan 12.458 TL asıl alacak 227.22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.685,22 TL alacağın ferileri ile birlikte tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz ön inceleme duruşması ara kararı ile tanıkların dinlenilmesine ilişkin taleplerinin değerlendirilmesine karar verilmiş, bir sonraki celselerde hazır edilen tanıklar dinlenilmiştir.
Davalı Tanığı… mahkememizdeki beyanında “Ben davalı Şirket çalışanı değilim, bir ajansa bağlı olarak iletişim danışmanı olarak çalışmaktayım asıl amacım da markaların itibarını yönetmektedir, dava konusu olan olayda da … Firması için çalıştım, davalı şirket dergi çıkaran bir şirket olduğu için … firması için düzenlenen dergi içerisinde yayınlanacak olan insert yani tanıtım sayfaları için birlikte çalışmamız oldu, … için yayınlanacak olan tanıtım sayfalarının içeriği ve şekli ile ilgili davalı firma ile … arasında karşılıklı mutabakat ile anlaşma sağlandı. Davalı firmada dergilerin davacı şirket ile anlaşmış dergi basılıp davalı firma tarafından bize gönderildiğinde yapılan tanıtım sayfalarının tam boyutta olmasına rağmen ters basılmış olduğunu ve hatalı olduğunu davalı firma ortakları ile birlikte gördük ve düzeltilmesini davalı firmadan talep ettik, davalı firma da davacı olan matbaa ile görüştü. Bize matbaanın dergileri yeniden basacağını söylediler. Daha sonrasında matbaa tarafından yeniden basıldığı üzerine gönderilen dergilerde yaptığımız incelemede şuan mahkeme dosyamızda bulunan ve bana da tanıklığım esnasında gösterilen şekilde küçültülmüş olarak dergi arasında yer alan ve yine ilk anlaşmaya göre eksik ve hatalı olan olacak biçimde derginin hatalı basılmış olduğunu gördük. Bunun üzerine davacı matabada dergilerin yeniden basılması istenilmedi, reklan veren firma olan … da işlem hatalı yapıldığı için davalı firmaya kararlaştırılan ücreti ödemedi. Davalı firma da matbaaya anlaştıkları ücreti ödemedi. Benim yaptığım işim gereği … ile davalı firmanın bir araya getirdim, birbirleri ile iş yapabileceklerini karşılıklı olarak aktardım, daha sonra taraflar kendi aralarında anlaşma koşullarının belirlediler, yazılı sözleşmenin yapıldığı esnada ben bulunmadım” şeklinde ifade vermiştir.
Davacı Tanığı … mahkememizdeki beyanında” Ben davacı şirketin sahibiyim, davalı şirket bizim şirketimizin müşteri temsilcileri ile iletişime geçerek bizimle çalışmak istediklerini beyan etmeleri üzerine biz davalı şirket ile sadece üç sayı için çalıştık, çalıştığımız bu üç sayı ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmadı, davalı tarafın dosyaya delil olarak da sunmuş olduğu hatalı basım olduğu belirtilen sayılar ile ilgili ayrıntılı malümatım olmamakla birlikte ödeme güçlüğüne düşen bazı firmaların hatalı basım olduğu iddiası ile ödeme yapmamak adına bu tür yollara başvurmaktadırlar, başka matbaalarda da bunun gibi durumlar olduğunun haricen yaptığım araştırmada tespit ettim, ayrıca davalı tarafından hatalı basım olduğu iddiası ile basıp teslim etmiş olduğumuz dergiler ile ilgili herhangi bir iade de yapılmadı, davalı tarafın iddia ettiği gibi biz davalı taraf ile uzun yıllar çalışmış değiliz, sadece 3 sayının basımı konusunda bir ticari ilişkimiz oldu,” şeklinde beyanda bulunduktan sonra, Davalı vekilinin talebi üzerine ” dava konusu olan ve dosyaya delil olarak da sunulmuş olan sayıda hata olduğu belirtilerek tarafımıza göndermiş olduğumuz baskılar iade edildi, bizde bunun üzerine hata olduğu belirtilen yerleri düzelterek tekrardan davalı tarafa onların da onayını alarak gönderdik ve faturasını kestik, kestiğimiz fatura ve baskıların gönderilmesinden sonra davalı tarafça bir iade de olmadı” şeklinde ifade vermiştir.
Mahkemece belirlenen inceleme günü olan 05/09/2018 tarihinde, belirlenen bilirkişi ücretinin davacı yanca yatırılmadığı bu sebeple incelemenin yapılamadığı anlaşılmış, daha sonra 26/02/2019 tarihli celsede yeniden inceleme günü belirlenmiş ve davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için yeniden süre verilmiş ancak yine bilirkişi ücreti yatırılmadığı için inceleme yapılamamış, sonraki duruşmada Davacı vekiline ” 2.100,00 TL bilirkişi ücretini iş bu muhtıranın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırmanız, aksi takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ve dosyada mevcut bilgi ve belgeler gözetilerek yargılamaya devam olunacağı ihtar olunur” ifadelerini içerir muhtıra yazılmasına karar verilmiş ve belirtilen muhtıra yazılarak davacı vekiline gönderilmiş olmakla, davacı taraf üçüncü kez talep edilen bilirkişi ücretini yatırmamıştır.
Davacı vekiline yazılan muhtıra gereği, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilerek davaya mevcut bilgiler ışığında devam olunmuş, davacı tanığı olarak dinlenilen …’nun dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede şirket müdürü olduğunun anlaşılması karşısında tanık olarak verdiği beyanlar dikkate alınmamış, davalı tanığı …’ün beyanları ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler, hatalı basıldığı ileri sürülen iki adet dergi incelenmiş olup, davalı tarafın hatalı basım iddiasının doğru olduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın yaptığı işi gereği gibi yapıp ücreti hakkettiğini sunulan deliller çerçevesinde ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de davacının kötüniyetli olduğu kanaatine varılamadığından davalı tarafın bu yöndeki tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşullar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin yerinde görülmeyip reddine,
3-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 216,64 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 172,24 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansından posta ve tebligat ücreti olarak kullanılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸