Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/384 E. 2018/592 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/384 Esas
KARAR NO : 2018/592

DAVA : İcra Kefaletinin Geçersiz Olduğunun Tespiti
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İcra Kefaletinin Geçersiz Olduğunun Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili şirketin kiracısı olduğu … Deri Sanayi Bölgesindeki fabrika binasına … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından alınan talimat ile … 3. İcra Müdürlüğünün …talimat sayılı dosyası ile müvekkilinin mülk sahibi … Şti.’nin borcundan dolayı haciz işlemi için 17/12/2015 tarihinde gelindiğini, müvekkilinin kiracı olduğunu belirtmesine ve ilgili evrakları göstermesine rağmen kira bedellerini bize yatır denilerek ve yanıltılarak dosyaya icra kefili olarak zorla hem kendi adına hem de müdürü olduğu şirket adına imza attırıldığını, müvekilinin eş muvafakatinini olmadığını, müteselsil sorumluluk ibaresi ve tarihin olmadığını, müvekkilinin el yazısı ile kime neye kim adına kefil olduğunun belli olmadığını, alacaklı tarafından bir adet kefalet harcının yatırıldığı, ancak kim adına yatırdığının da belli olmadığını belirterek müvekkilleri için yapılan icra kefaletinin iptali ile yargılama giderleri ile resmi ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına borçlu … Ltd. Şti. aleyhine … 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için 17/12/2015 tarihinnde gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında … hem kendi adına hemde yetkilisi olduğu şirket adına dosya borcuna kefil olduğunu, buna karşılık davacıların icra kefaletinin geçersizliğine dair açmış oldukları dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eşin rızasının aranmadığını, davacıların icra kefaletlerinin geçerli olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı kötüniyetle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
… 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının dosyamız davalısı … A.Ş, borçlunun dava dışı … Limited Şirketi olduğu, alacaklı tarafından … Bankası … Şubesine ait 04/05/2015 keşide tarihli 40.000,00 USD bedelli çek nedeniyle 39.555,00 USD çek alacağı, 729,38 USD takip öncesi işlemiş faiz, 4.000,00 USD tazminat, 120,00 USD komisyon olmak üzere toplam 44.404,38 USD üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, haciz talebi üzerine … 3. İcra Müdürlüğüne talima yazıldığı, … 3. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyasında borçluya ait iş yerine haciz işlemi için gidildiği, iş yerinde davacı şirket …yetkilisi olan …’ın iş yerinde kiracı olduklarını beyan ettiği ve haciz işlemi sırasında dosya borcunun 150.000 TL kısmına kendisi ve şirket adına kefil olmayı kabul ettiğini beyan ederek tutanağı imzaladığı belirlenmiştir.
Dava, dava dışı … Limited Şirketi hakkında, davalı tarafından başlatılan takipte, davacı şirkete ait iş yerinde uygulanan haciz işlemi sırasında verilen icra kefaletinin geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK 583.maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” 584.maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”, 2004 sayılı İİK 38.maddesinde ise; “Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” hükümleri yer almaktadır.
.. 3. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyasında davacı …’ın “dosya borcunu 150.000 TL kısmına kendim ve şirketim adına kendi rızamla icra kefili olmayı kabul ediyorum” şeklinde beyanı ile davacı şirket ve kendi adına tutanağı imzaladığı belirlenmiştir. 6098 sayılı yasanın yukarıda belirtilen 584.maddesinde eşlerden birinin ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği düzenlenmiş olup, davacının eşinin icra dosyasında verilen kefalete ilişkin rızasının olduğuna dair bir delil ibraz edilmediği, 6098 sayılı yasanın 584.maddesinde ayrıca ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler yönünden eş rızasının aranmayacağı belirtilmiş ise de, borçlu şirketin davacı …’ın yetkilisi olduğu …değil dava dışı … Limited Şirketi olduğu bu nedenle eş rızasının bulunması kanunen zorunlu olduğundan davacı …’ın icra dosyasındaki kefaletinin geçersiz olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacı …yönünden dosya değerlendirildiğinde ise; İİK 38.maddesi uyarınca icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğu, bu nedenle her ne kadar davacının … 3. İcra Müdürlüğünün …. Talimat dosyasında kefalet beyanında kefaletin türü yer almamış ise de kefaletin müteselsil kefalet olduğu, kefalet miktarının 150.000 TL olduğunun belirtildiği, yine haciz tarihinin ve kefalet tarihinin 17/12/2015 tarihi olduğu anlaşılmakla, kefalet geçerli olduğundan davanın davacı şirket yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davacı … yönünden davanın kabulü ile … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan icra kefaletinin geçirsiz olduğunun tespitine,
2-Davacı şirket yönünden davanın reddine,
3-Alınması gerekli 10.246,50-TL karar ve ilam harcından 2.561,63-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 7.684,87-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 2.595,13-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 270,00-TL olmak üzere toplam 2.865,13-TL yargılama giderinden 2.730,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine, bakiye kısmın davacı …üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı …’a verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 14.750,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza