Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/372 E. 2022/7 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/372 Esas
KARAR NO :2022/7

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/04/2017
KARAR TARİHİ:05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı birlikte iş yapmak üzere, sermayesi tamamen müvekkil tarafından karşılanmış olan ve tarafların ortak olduğu …. Tur. İnş. Gıd. Ve san. Tic. Ltd. Şti’ini kurduklarını, müvekkilin ortak yapacakları iş için davalıya verdiği nakit para dışında 17.700,00 TL banka kredisi kullandığını ve bu parayı da davalıya verdiğini, söz konusu şirketin kurulmasında kısa bir süre sonra tarafların ayrılmaya karar verdiğini ve bu karar gereğince müvekkilin hisselerini … 20. Noterliği 19/11/2013 tarih, 5351 yevmiye sayılı Hisse Devri Sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, tarafların kendi aralarında 19/11/2013 tarihinde hisse Devri Protokol sözleşmesi düzenlendiğini ve imzaladıklarını, buna göre davalının müvekkiline şahsi olarak 41.637,00 TL nakit ve 17.700,00 TL banka kredisi olmak üzere toplam 59.337,00 TL borcunun bulunduğunu, davalının 2013 kasım 2014 Nisan ayları arasında müvekkile her ay 455,00 TL’si bahsi geçen kredi borcuna sayılmak koşuluyla toplam 1.000,00 TL, 2014 Mayıs ve 2014 ekim ayları arasında 1.550,00 TL ödeyeceğinin de kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki imzalanan sözleşmeye göre davalının müvekkile ödemesi gereken toplam 68.950,00 TL borcu bulunmakta iken bunun bir kısmının ödendiğini kalan 43.650,00 Tl için davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı sonucunda takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki haksız itirazın iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ve davacının birlikte ortak oldukları … İnş. Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin ayrılmaya karar verilmesi üzerine hisselerinin devri için 19.11.2013 tarihinde … 20. Noterliği’nde 5351 sayılı “Hisse Devri Sözleşmesi“ imzaladıklarını, Limited şirketlerin hisse devirlerine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeler TTK 595. Madde uyarınca yazılı ve noter tarafından tasdiklenmiş olması gerektiğini, noter huzurunda imzalanan söz konusu sözleşmeden de görüleceği üzere davacının 25.000 TL tutarındaki %50 hisse payını davalı müvekkile devrettiğini, bu miktarı nakden ve tamamen aldığını, davacının haksız talebine dayanak olarak imzalanan “Hisse Devri Protokol Sözleşmesi”ni göstermişse de bu sözleşme adi bir belge olup TTK m. 595 uyarınca noter tarafından tasdik edilmediği sürece geçersiz olacağını, söz konusu sözleşmenin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığı gibi 19.11.2013 tarihinde noterde yapılan hisse devri ile de bu sözleşme hükümsüz kılındığını, davacı vekilinin dilekçesinde 19.11.2016 tarihli sözleşmeye göre davalının 43.650,00 TL borcunun olduğunu ileri sürdüğünü, davalının işbu sözleşmeye göre borcunun olduğunu kanıtlama yükünün davacıda olduğunu, olmayan bir borca istinaden yapılan icra takibine müvekkili itirazının haklı olup, davacının müvekkil aleyhine başlattığı takip ve itiraz üzerine açtığı işbu davada kötüniyetli olduğundan aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak müvekkil aleyhine icra takibi başlatmış olması nedeniyle aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 43.650,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında yapılan şirket hisse devir protokol sözleşmesine göre davacının, davalıdan takibe konu edilen alacak yönünden alacaklı olup olmadığı ve alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce, davalı tarafça hisse devir protokolünde yer alan imzasına itiraz ettiğinden; öncelikle imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılamasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 19/03/2021 alındı tarihli raporda özetle; dosya içerisinde mevcut …’e ait mukayese imzalarını içeren belgeler ve …’ün mahkemece alınan imza örneklerinin incelendiği, tetkik konusunun, 19/11/2013 imza tarihli, tarafları … ve … olan Hisse Devri Protokol Sözleşmesi başlıklı belge aslında …’e atfen atılmış imzanın …’e ait mukayese imzalarla karşılaştırılarak aynı el ürünü olup olmadığının tespiti olup, tarafları … ve … olan Hisse Devri Protokol Sözleşmesi başlıklı belge aslında …’e atfen atılmış imzanın, son derece işlek ve karakteristik, grafolojik açıdan gelişmiş, taklidi zor bir imza olduğunu, bu imzaların aidiyetinin tespit için, dosyada mevcut …’e ait mukayese imzalarının tümünün tetkik konusu belge tarihinden önce ve sonraya ait, değişik belgelere atılmış, kendi aralarında şeklen ve imza yapısı itibariyle uygunluk ve benzerlikler gösteren, grafolojik açıdan gelişmiş son derece işlek ve karakteristik imzalar oldukları, söz konusu Hisse Devri Protokol Sözleşmesi başlıklı belge aslında, …’e atfen atılmış bir adet imza ile …’e ait mukayese imzalar arasında yapılan detaylı incelemede, imzaların başlama yerinin aşağı doğrultuda yapılan gramaların, tersimi, bağlantılı şekilleri yönü ve itiyatları, gramaların devamında yapılan yukarı çıkışlı tersimin atmalı bir oluşumla bazen (n) harfi şeklinde bazen de elips şekil görünümü sağlayan tersimden sonra battal ebatlı çengel oluşumunun tersimi, ebadı, bitiriliş yönü, üst ve alt kısımda yer alan noktalamaların tersimci, ebadı, konumu ve itiyatları, imzaların tümünün tersim biçimi, ebadı, eğimi, yönü, doğrultusu, seyir, sür’at, istif, alışkanlıklar ve baskı derecesi bakımından aralandı yoğunluk ve benzerlikler bulunduğu, hisse devri protokol sözleşmesi başlıklı belge aslında bir adet imzanın … eli ürünü olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dava, limited şirket hisse devir anlaşmasına dayalı hisse devir bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Devir sözleşmesi geçerli olarak yapıldıktan ve TTK’nın 595. maddesinde düzenlenen koşullar oluştuktan sonra, sözleşmenin esaslı unsurlarından bulunmayan devir bedeline ilişkin ayrı bir sözleşme yapılması mümkün olup bu yeni sözleşme, anılan Yasa maddesindeki şekil şartlarına tabi değildir. Ayrıca HMK ve Noterlik Kanunu’nun 82/2. maddeleri uyarınca, düzenleme biçimindeki noter senetleri, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil teşkil ederler ise de, öncelikle ticaret ortaklığına ait pay devrinde tarafların, TTK’nın 18 vd. maddelerinde öngörülen tacir olmanın hükümlerine tabi bulundukları ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadırlar, söz konusu maddeler uyarınca davacının 19/11/2013 tarihli noter senedindeki “devir bedelinin nakden ve tamamen ödendiği” beyanının borcun söndürüldüğünü kabule yeterli değildir. Hisse devri sözleşmesi ve dava dilekçesinde belirtilen bedellerin ödendiği ispat yükünün borçlu davalı üzerindedir. (bknz. Yargıtay 11.H.D. 2015/9779 E., 2016/2087 K., ve 2015/7521 E., 2015/13627 K. Benzer nitelikte kararlar)
Dosya kapsamında; taraflar arasında noterden düzenlenen 19/11/2013 tarihli sözleşme ile davacının hissesi davalıya devredilmiştir. Davacı vekilince dayanılan ve davalının imzasını taşıyan 19/11/2013 tarihli belgeden ise, davalının hisse devir bedeli karşılığı olarak davalının, davacıya olan toplam şahsi borcunun 41.637,00 TL tutarı nakit ve 17.700,00 TL’si de kredi olmak üzere toplam 59.337,00 TL olduğu, 17.700,00 TL tutarlı kredi borcunun davalının her ay 455,00 TL ödeyerek 60 ayda kapatacağı, 60 ay sonunda 9.600 TL faiz olmak üzere toplam 27.300,00 TL ödenmiş olacağından, kredi borcunun daha erken kapanmasına çaba gösterileceği, ara ödemelerle kredi borcu erken ödendiği takdirde, durumun güncelleneceği, davalının 2013 Kasım ile 2014 Nisan aylarını kapsayan 6 ay boyunca, davacıya her ay 1.000,00 TL ödeyeceği, bunun 455 TL’si yukarıda bahsedilen kredi ödemeleri için, 545,00 TL’sinin ise nakit borcuna karşılık olacağı, davalının 2014 Mayıs ile 2014 Ekim aylarını kapsayan 6 ay boyunca, davacıya her ay 1.550,00 TL ödeyeceği, 455 TL’si yukarıda bahsedilen kredi ödemeleri için, 1.095 TL’sinin ise nakit borcuma karşılık olacağı, yukarıdaki koşullarla birlikte dava dışı … Limited Şirketi’ndeki, 50 hisse payı ile 25.000,00 TL tutarında hissesi bulunan davacının bulunan bütün hisselerini davalıya devredilimiş olacağı, sözleşmenin imzalanmasından itibaren davacının şirketteki hisseleri noter aracılığıyla devir edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde, taraflar arasında devir bedeline ilişkin sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığı savunulmuşsa da, bilirkişi incelemesi ile imzanın davalı eli ürünü olduğu anlaşıldığından, itirazına itibar edilmemiştir. Dolayısıyla anılan belgenin hisse devir bedeline ilişkin bir sözleşme olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan kayıtlar, kredi sözleşmesi ve ekleri incelendiğinde, davacının bankadan kullandığı kredinin faizli toplamının 27.275,07-TL olduğu, 41.637,00-TL davacının davalıdan nakit alacağının bulunduğu, toplam alacağın 68.912,07-TL olduğu, davalı tarafından İş Bankası ile aracılığıyla yapılan ödemeler ve… kredisi için yapılan ödemelerin toplamının 13.494,00-TL olduğu, ödemelerin mahsubu neticesinde 55.418,07-TL davacının davalıdan alacaklı durumda olduğu, ancak icra takibinde asıl alacak miktarı olarak 43.650,00-TL asıl alacak talebinde bulunduğu ve talebiyle bağlı kalınması gerektiği, davacının davalıyı icra takibi öncesinde temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir kayıt bulunmadığından, işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 43.650,00 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile, takibin 43.650,00 TL takip şartları ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 8.730,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.981,73 TL karar harcından peşin alınan 493,61 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.489,39 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yaptığı 529,61 ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan 824,90 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere, toplam 1.354,51 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 6.474,50 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır