Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/354 E. 2020/370 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/354 Esas
KARAR NO: 2020/370

DAVA:Menfi Tespit (Abonelik Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ :12/04/2017
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abonelik Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin firma araç alım satım işiyle iştigal ettiğini, müvekkili firma aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takipte bulunulduğunu, takip dayanağının şirket adına açılmış olan faturalı hat borcu olduğunu, fakat şirket yetkilisi …’ün davalı şirketten telefon hattı alma konusunda herhangi bir borcunun bulunmadığını, kaldı ki müvekkili firmanın … ile hiç bir bağlantısının bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin davalının sağladığı hizmete yönelik herhangi bir sözleşmede imzalamadığını belirterek davanın kabulüne, takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davaya konu eylem ve iddia edilen zararın doğru olduğu varsayımında dahi müvekkili şirketin zarara sebebiyet verecek bir eyleminin bulunmadığını ve uygun illiyet bağının mevcut olmadığının izahtan vareste olduğunu, davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibinin usule uygun olduğunu, davacının müvekkili şirket fatura borcu olduğunun açıkça görüldüğünü belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı tarafından, davacı aleyhine, … numaralı GSM hattının ödenmeyen 09/11/2015 tarih ve 5.801,00 TL bedelli faturasına istinaden 5.801,00 TL asıl alacak, 898,77 TL işlemiş faiz, 1,00 TL matbu evrak masrafı olmak üzere toplam 6.700,77 TL üzerinden 06/10/2016 tarihinde icra takibi başlatılmış, ödeme emri 25/10/2016 tarihinde davacı şirket çalışanı … imzasına tebliğ edilmiş, alacaklı vekili 06/03/2017 tarihinde alacağın haricen tahsil edildiğini beyan ederek, hacizlerin fekkini ve dosyanın tahsil nedeniyle işlemden kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı tarafından 06/03/2017 tarihinde “… İcra Müdürlüğü … … İcra Ödeme” açıklaması ile 8.271,00 TL davalı vekili hesabına ödeme yapıldığı dosya kapsamında yer alan dekont suretinden tespit edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; müştekinin … Otomotiv müdürü …, şüphelilerin … (…), … ve … olduğu, … Otomotiv müdürü …’ün bilgisi dışında birçok GSM hattı aboneliği tesis edildiğinden bahisle şikayetçi olduğu, soruşturma dosyası kapsamında bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; abonelik sözleşmelerinde şirket yetkilisine atfen atılan imzaların … el ürünü olduğu yönünde görüş sunulduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma, … Karar sayılı kararı ile imzaların şirket yetkilisine ait olduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından işbu dava ile, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu GSM hattının davacı şirket yetkilisi tarafından çıkartılmadığı, davacı şirketin … ili ile irtibatlı olmadığı, GSM sözleşmesi imzalanmadığı iddia edildiğinden, davacı şirket yetkilisine ait imza asılları ile sözleşme aslı celp edilerek imza incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişiler …, … ve …’den alınan 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında bulunan abone … Ltd. Şti. ile bayi … Telekom arasında tanzim edilmiş 30/06/2015 tarihli, … AŞ kurumsal tip abonelik sözleşmesi aslı, buna ekli VPN başvuru formu, VPN şirket numaralama formu, toplu aktivasyon bilgi formu ile 24/08/2015 tarihli, … AŞ kurumsal tip abonelik sözleşmesi aslı, buna ekli VPN başvuru formu, VPN şirket numaralama formu, toplu aktivasyon bilgi formunda yer alan imzalar ile mukayeseye esas imzaların tetkikinde, imzaların başlama yeri, baş tarafta müşterek olarak bulunan … harfinin tersimi, ebadı, meyili, kendisinden sonraki kısma bağlanış özelliği, müşterek gramaların tersimi, ebatı, meyili, bağlantı şekli, gramalardan sonra şeklin tersimi ve bitiriliş özelliği, noktalama özelliği, tümünün tersim tarzı, genel görünümü, ebat, meyil ve istikamet, işleklik derecesi, seyir, istif ve itiyatları ve tazyik vasıfları bakımından aralarında uygunluk ve benzerlik bulunmadığı, inceleme konusu olan ve davacı şirketi temsilen … tarafından atılmış olarak görünen imzaların, davacı şirket yetkilisi …’ün eli mahsulü olmadığı yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında bilirkişi …den alınan rapor ile Mahkememizce bilirkişiler …, … ve …’den alınan rapor arasında çelişki oluştuğundan, Mahkememizce Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 04/02/2020 tarihli raporda; 30/06/2015 tarihli … Şti. adına düzenlenmiş, … abonelik sözleşmesi, buna ekli VPN başvuru formu, VPN şirket numaralama formu ve toplu aktivasyon bilgi formu, 04/08/2015 tarihli … Ltd. Şti. adına düzenlenmiş, … abonelik sözleşmesi, buna ekli VPN başvuru formu, VPN şirket numaralama formu ve toplu aktivasyon bilgi formunda … Otomotiv kaşe izleri üzerindeki imzalar ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
İstirdat davası, İİK 72/7 maddesinde düzenlemiş ve “takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yani istirdat davasının açılabilmesi için cebri icra tehdidi altında ödenmiş bir borcun olması ve davanın borcun ödendiği tarihten itibaren bir sene içinde açılması gerekmekte olup, bu hususlar dava şartıdır. Dosya kapsamında; … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin 06/10/2016 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 25/10/2016 tarihinde davacı şirket çalışanı … imzasına tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından 06/03/2017 tarihinde “… İcra Müdürlüğü … Esas … İcra Ödeme” açıklaması ile 8.271,00 TL’nin davalı vekili hesabına ödendiği, alacaklı/davalı vekilinin 06/03/2017 tarihinde alacağın haricen tahsil edildiğini beyan ederek, hacizlerin fekkini ve dosyanın tahsil nedeniyle işlemden kaldırılmasını talep ettiği, işbu davanın ise 12/04/2017 tarihinde açıldığı, istirdat davası yönünden dava şartı olan haciz tehdidi altında ödeme yapma ve ödeme yapıldığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açılmış olması koşullarının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yapılan imza incelemesi neticesinde, gerek Mahkememizce bilirkişiler …, … ve …’den alınan 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda gerekse Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 04/02/2020 tarihli raporda abonelik sözleşmesine konu imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı belirlendiğinden, davacı şirketin icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 8.271,00 TL’nin ödeme tarihi olan 06/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İİK 72/5 maddesinde “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmü ile yasada kötüniyet tazminatına menfi tespit davası yönünden yer verilmiş olup, istirdat davasının düzenlendiği İİK 72/7 maddesinde ise davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ilişkin yasal bir düzenleme mevcut olmadığından, davacının kötüniyet tazminatı isteminin bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:
1-Davanın KABULÜ ile 8.271,00-TL’nin 06/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 564,99 TL karar ve ilam harcından 141,25 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 423,74 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 177,25 TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.485,10 TL masraf olmak üzere toplam 1.662,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza