Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/349 E. 2019/408 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/349 Esas
KARAR NO: 2019/408

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2017
KARAR TARİHİ: 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, öncelikle müvekkil şirketin …A.Ş., … A.Ş.nin birleşmesi ve … A.Ş.de ünvan değişikliğine giderek … Avm Yatırımları olarak ünvanını değiştirdiğini, müvekkili şirketin …adresinde yer alan …Alışveriş ve Yaşam Merkezinin maliki ve işleteni olduğunu, davalı şirket tarafından … adresindeki (AVMnin bahçesi) söz konusu alanın, …Büyükşehir Belediyesi tasarrufuna geçirildiği ve alanın işletilmesi için kendisinin yetkili kılındığını, alanın kullanılmasına izin verilebilmesi için de davalı şirket ile sözleşme akdedilmesi gerekeceğini, aksi halde davalının kendi çalışanları ile mahalde işletime geçileceğinin belirtildiğini, davalı şirketin bu bildirim ve yaklaşımı üzerine müvekkil şirket, müşteri çerçevesinde AVM bütünlüğünün bozulmaması adına maliki ve işleticisi olduğu AVM’nin bahse konu alanı otopark olarak kullanabilmesi için davalı şirketle Abonelik Sözleşmesi”ni imzalamak durumunda kaldıklarını, müvekkili şirket davalı tarafın kamu kurumu olması, ve yetkili olduğu inancı ile sözleşme hükümlerinde belirlenen yükümlülüğünü yerine getirerek 08.04.2016 tarihinde sözleşme bedeli olan (360.000-TL+KDV olmak üzere) toplam 424.800-TLyi davalı şirketin banka hesabına ödediğini, her ne kadar müvekkili şirket taraflar arasında hukuken geçerli bir akit kurulduğuna inanarak yükümlülüklerini yerine getirmiş olsa da, … Belediye Başkanlığı Emlak Ve İstimlak Müdürlüğünce sözleşmeye konu alan üzerindeki tasarruf yetkisinin … Belediyesine ait olduğunun taraflarına bildirildiğini, dava dışı … Belediye Başkanlığının gönderdiği yazı ile ecrimisil talebinde bulunulduğunu, ecrimisil bedelinin müvekkil şirket tarafından dava dışı … Belediye Başkanlığına ödendiğini, müvekkili şirket, tüm iyiniyetli girişimlerine rağmen bir sonuç alamadığını ve ek olarak dava dışı belediyeye ecrimisil bedeli ödemek zorunda kalması sebebiyle … Noterliğinden 19.12.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek, sözleşme bedelinin istirdatı ile oluşmuş ve oluşabilecek zararların tazmini dahil tüm yasal ve akdi haklarını saklı tutmak suretiyle, taraflar arasında imzalanan 22.02.2016 tarihli “Abonelik Sözleşmesi”ni sonlandırdığını ve yeni dönemde de yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davalı şirketin, müvekkil şirkete olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapmadığı gibi müvekkil şirketin sözleşmeye istinaden ödemek zorunda kaldığı bedeli de iade etmediğini, bunun üzerine müvekkil şirket davalı şirkete … Noterliğinden 21.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameyi göndererek davaya konu tutarın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber ödenmesini ihtaren talep ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, ihtarnamenin 07.03.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı taraf bedelin iadesini gerçekleştirmeyerek temerrüde düştüğünü belirterek, fazlaya ilişkin tüm talep ve diğer hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının davacıdan herhangi bir yasal zemine dayanmadan tahsil ettiği toplam 424.800-TLnin ödeme tarihi olan 08.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu alacağın davacı ile 22.02.2016 tarihinde imzalanan abonelik sözleşmesi kapsamında ödenen abonelik bedeline ilişkin olduğunu davacının işbu sözleşmede taraf sıfatına haiz olmayıp bu sözleşmenin tarafının müvekkil … ile …A.Ş.olduğunu, her ne kadar davacı sözleşmenin tarafı olan şirket ile kendi firmasının birleştiğini belirtse de ticaret sicil kayıtlarında birleşmeye dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığını; aksine sözleşmenin tarafı olan …A.Ş. şirketinin 30.09.2016 tarihinde tasfiye kararı ile sicilden terkin olunduğunu, abonelik sözleşmesinin tarafı olan … A.Ş. ile davacı … arasında birleşme işlemleri kanıtlanamadığı için, işbu davada davacının taraf ehliyeti ve sıfatı bulunmadığını, iş bu davanın yetkili olmayan mahkemede ikame edildiğini, yetkili mahkemenin davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu, davalının adresinin … olduğunu, dava görevli olmayan mahkemede ikame edildiğini, davacının davası ile talep ettiği hak ve alacaklar zamanaşımına uğradığını, müvekkili … İstanbul … A.Ş. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun “Şirket Kurulması” başlıklı 26.maddesi hükmüne istinaden kurulduğunu, …’nin İştirak şirketi olduğunu, … A.Ş. mevzuat ve meclis kararı gereği … Büyükşehir Belediyesi tarafından otopark olarak tespit edilen ve işletilmek üzere kendisine teslim edilen alanlarda otopark işletmeciliği yapmış olduğundan işlettiği otopark alanlarında fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceği, …’ın bir yandan Anonim Şirket olması nedeniyle özel hukuk hükümlerine tabi iken, diğer yandan … Büyükşehir Belediyesi İştiraki olduğundan Sayıştay denetimine tabii olduğunu, dava konusu alanın mevzuat kapsamında… Emlak Müdürlüğünce otopark olarak işletilmek üzere müvekkili şirkete teslim edildiğini, diğer yandan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 23.maddesinin (f) bendi hükmü uyarınca “… Belediyesi Gelirleri” arasında sayılan otopark gelirimizin belirli bir oranı doğrudan …Büyükşehir Belediyesine aktarıldığını, yine aynı madde gereği Büyükşehir Belediyesi de kendisine ödenen otopark bedelinin belirli bir oranını İlçe Belediyelerine aktardığını, dava konusu alanın Tescilsiz Kamu Malı Saha (KMS) kapsamında olduğunu, bahse konu alanlarda tasarruf yetkisinin Büyükşehir Belediyelerinde olduğunu, müvekkiline işletme yetkisi verildiğini, müvekkili şirketin de bu yetkiye istinaden dava dışı … A.Ş.ye dava konusu alanla kısıtlı olmak kaydı ile abonelik sözleşmesi ile otoparkı kullanma imkanı verdiğini, müvekkili şirketin İstanbul genelinde otopark işletme yetkisine sahip tek kamu kuruluşu olduğunu, davacı tarafın sözleşme konusu otoparkın kullanımından dolayı … Belediyesi tarafından düzenlenen ecrimisil bedelini itiraz etmeksizin ödediğini, davacının yaptığı bu ödemenin müvekkili şirketi bağlamadığını, otopark işletme yetkisi münhasıran …’ de olduğundan, … tarafından Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonuna dava konusu … Avm bahçesinde kalan alanla ilgili otoparkçılık yapılıp yapılamayacağı, yapılır ise trafik güvenliği ve kamu menfaatinin ne şekilde etkileneceği hususları konusunda görüş almak üzere yazı gönderildiğini, 30.04.2015 tarih ve UTK2015/17-40 sayılı UTK kararına göre ilgili alanda açık otopark işletmeciliğinin yapılabileceğinin uygun görüldüğünün belirtildiğini, … Komisyonu ilgili alanda herhangi bir işletme yetkisi verme yetkisine sahip olmadığını belirterek, öncelikle davanın husumet itirazı doğrultusunda esas incelemesine girilmeksizin reddine, yetki ve görev itirazları doğrultusunda dosyanın yetkili ve görevli mahkemesine gönderilmesine, esas incelemesine geçilecek ise haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce dava … Belediye Başkanlığı’na ihbar edilmiştir.
…Belediye Başkanlığı vekili ihbar ve davaya cevap dilekçesinde, dava konusu … pafta eski 11476 parsel sayılı taşınmazla ilgili 1/1000 ölçekli 29/07/2003 t.t. …Revizyon Uygulama İmar Planına istindane uygulama yapılmabilmesi için belediyeye müracaat edildiğini, müvekkili idare tarafından 11.943,20 m2’lik kısmı bedelsiz park alanına terkin edildiğini, ilçe sınırları dahilinde meri imar planına istinaden yapılan uygulama neticesinde park ve yeşil alan olarak terkin edilen yerlerin 5393 sayılı yasanın 14.maddesi gereği her türlü tasarruf hakkının ilçe belediyesine ait olduğunu,…Pafta eski 11476 parsel sayılı taşınmazdan park alanına terk edilen yerin 8.000,00 m2’lik kısmı… Avm tarafından müşteri otoparkı olarak kullanıldığından ecrimisil talep edildiğini, dava konusu yerinin 5393 sayılı yasa ile … Belediyesi tasarrufuna bırakılan yerler arasında kalmadığını dolayısı ile tasarruf hakkının müvekkili idareye ait olduğunu beyan etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Tarafların iddia-savunma, sunulan deliller, sözleşme hükümleri ve mevcut konumda değerlendirilmek üzere davacının var ise alacağının belirlenmesi için dosya bilirkişilere tevdi edilmiştir. Bilirkişiler 17/12/2018 tarihli raporda, dava konusu uyuşmazlığın konusunu oluşturan taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin …Belediye Başkanlığına ait olduğu ve …’nin bu alanda yasadan doğan bir işletme yetkisi bulunmadığını veya böyle bir yetkisi bulunmakla yetkinin kullanılabilmesi için aranan yasal koşulların oluşmadığının sonucuna varılması halinde davalı …’nin sözleşmeden doğan taşınmazın kullandırılması borcu, kusurlu ifa imkansızlığı hükümlerine tabi olacak ve davacı bu doğrultuda bundan doğan olumlu nitelikteki maddi zararını talep edebileceği, bu maddi zararı davacının davalıya ödediği sözleşmede kararlaştırılan bedelin oluşturduğu, taşınmazın üzerindeki tasarruf yetkisinin … belediyesine ait olamdığı veya …’nin bu alanda yasadan doğan bir işletme yetkisinin bulunduğu ve bu yetkinin kullanılabilmesi için aranan yasal koşulların oluştuğu sonucuna varılması halinde … Belediye Başkanlığına ödenen ecrimisil bedelinin dava dışı anılan idarenin malvarlığında sebepsiz zenginleşme oluşturacağını, ancak davada talep konusu bu tutarın iadesinin oluşturmadığı hususları rapor olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ödenen bedellerin istirdatına ilişkin davadır.
Davalı tarafça davanın yetkili mahkemede açılmadığına ilişkin itirazın, taraflar arasındaki sözleşme 3.14 maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olarak belirlendiği cihetiyle yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça açılan davanın görevli mahkemede açılmadığı belirtilmiş ise de davanın her iki tarafının da tacir olması nedeniyle tarafları tacir olan ticari uyuşmazlığa ilişkin davanın 6102 sayılı yasanın 4.maddesi uyarınca ticari dava olduğu, buna göre de 6102 sayılı yasanın 5.maddesi uyarınca da mahkememizin görevli olduğuna kanaat getirilmiş ve davalının görev itirazının yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça, açılan davada davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı bu nedenle davanın reddi gerektiği yönündeki itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiştir. Zira yapılan incelemede dosyaya sunulan 06.10.2016 tarihli ticaret sicil kayıtları uyarınca davalı ile sözleşme akdeden … A.Ş’nin …A.Ş ile birleştiği, bu hususun dosyaya sunulan … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarası kayıtları ile sabit olduğu ve bilahare de yine … sicil numaralı… Ticaret Sicil kayıtları ile sabit olduğu üzere … A.Ş’nin unvan değişikliğine gittiği, yeni unvanının …olarak tescil edildiği, buna göre de davacının birleşme yoluyla davada davacı sıfatının, aktif dava ehliyetinin olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davalı tarafça zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de; bu def’iside yerinde görülmemiş reddine karar verilmiştir. Zira taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacı talepte bulunmakta olup 6098 sayılı TBK’nun 146.maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu, bir an için sözleşme değil de sebepsiz zenginleşme olarak davanın değerlendirilmesi halinde dahi 6098 sayılı yasanın 82.maddesi uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresi olduğu ve bu sürenin de dolmadığı cihetiyle davalı tarafın zaman aşımı def’i de reddedilmiştir.
Davacı iddiası, davalı taraf savunması, dosyadaki bilgi ve belgeler, taraflar arasındaki sözleşmeler, alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı taraf … Belediyesi’ne bağlı Anonim Şirket statüsünde bir belediye iştirakidir. … Belediyesi’nin İstanbul genelindeki hüküm ve tasarrufu altında bulunan yol üstü ve diğer açık alan, kapalı, katlı otoparkları işletme yetkisinin 5126 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun görev, yetki ve sorumluluk başlıklı 7.maddesinin F bendine istinaden … Belediyesi’nin 19.02.2005 tarih, 349 sayılı kararı ve başkanlık makamının 26.10.2005 tarih, 7613 sayılı olurları ile İspark’a verildiğini ve …’nin, davalının bu yetkisinin 16.01.2009 tarih 78 sayılı ve 16.01.2014 tarih 207 sayılı kararları 5’er yıl süre ile uzatıldığını, … tarafından otopark olarak tespit edilen ve işletilmek üzere kendisine teslim edilen alanlarda otopark işletmeciliği yapmış olduğundan, işlettiği otopark alanlarında fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceğini ve dava konusu alanın … Emlak Müdürlüğü’nce işletilmek üzere kendilerine teslim edildiğini belirtmiş ise de bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dava konusu alan tescilsiz, kamu malı saha kapsamında (KMS) olduğu ve bahse konu alanlarda tasarruf yetkisinin Büyükşehir Belediyesine ait olduğu ve bahse konu alanın 21.07.2015 tarihinde … Büyükşehir Belediyesine Emlak Müdürlüğü’nce kendilerine teslim edildiği belirtilmiş ise de davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dava konusu alanın 3194 sayılı yasanın 14 ve 15 madde uygulaması uyarınca 1/1000 ölçekli haritada bedelsiz olarak PARK (otopark değil) alanı, tescilsiz kamu malı sahası (KMS) olarak haritasına işlendiği, buna göre de bahse konu alanın tasarruf yetkisinin kimde olduğunun tespiti gerektiği ve bu tespit sonucunda da davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin yorumlanması ve talebin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Danıştay … Dairesinin 08.07.2017 tarihli 2015/5791 esas, 2017/590 sayılı kararında da belirtildiği gibi taraflar arasında sözleşmeye konu edilen bu tür tescilsiz kamu sahası alanının yani, … Mah. 1751 ada, 8 parsel önü kamu malı saha alanı gibi imar haritasında park (otopark değil) olan kısmın üzerinde tasarruf hakkı 5216 sayılı yasanın 7.maddesinin 3.fıkrasının d bendi uyarınca ilçe belediyesi olan dava dışı davanın ihbar edildiği … Belediyesi’ne aittir. …Belediyesi’ne ait olan bı kısım üzerine… 5216 sayılı yasanın 9. Maddesinde düzenlenen …’ye ilişkin hüküm ve 2918 sayılı yasanın trafik komisyonunun yetkilerini belirleyen 12.maddesi uyarınca otopark olarak ilan edilmesine ilişkin bir … kararı olmadığı, 5216 sayılı …Belediyesi Kanununun 7/c maddesinde belirtildiği üzere projenin gerekli kıldığı imar planları ve imar uygulaması yapılması ve akabinde davalı …park’a devredilmesi gerekirken bu yönde bir … kararı ve …’nin imar planı uygulaması da bulunmadığından davalı …park’ın taşınmaz üzerinde tasarruf etme ve davacıdan kiralama ücreti alma hakkı bulunmamaktadır. Taşınmaz üzerindeki tasarruf ilçe belediyesi olan … Belediyesine aittir. Buna rağmen davalı tarafça bu hususun bilinmesi gerektiğine, en azından 5216 sayılı yasanın 12.maddesi uyarınca otopark olarak ilan edildiğine ilişkin bir … kararı olmadığı ve yine 5216 sayılı yasanın 7/c maddesine göre de … Büyükşehir Belediyesince yapılmış imar planı ve uygulaması da bulunmadığından bu hususları bile bile davacı ile abonelik sözleşmesi yapması, davacıyı bu sözleşmeyi yapmaya icbar ederek davacıdan sözleşmeye istinaden para tahsil etmesi sonrasında taşınmaz üzerinde asıl tasarruf yetkisine sahip…Belediyesi’nin de davacıdan ayrıca ecirmisi talebinde bulunması nedeniyle sözleşmeye konu davalı edimi yönünden hukuki ifa imkansızlığı oluştuğuna kanaat getirilmiştir. Buna göre de 6098 sayılı yasanın 112.maddesinde ön görülen hüküm uyarınca davalı kendisine kusur yüklenemeyeceğini ispat edemediğinden alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğuna kanaat getirilmiştir. Zira taşınmaz üzerinde davalının kusurlu ifa imkansızlığı, subjektif kusuru söz konusu olup kusurundan kaynaklanan davacı zararını gidermekle yükümlüdür. Bu nedenle de davacı tarafça davalıya yapılan 424.800,00 TL’nin ödeme tarihi olan 08.04.2016 tarihinde ta başından beri kusurlu ifa imkansızlığı bulunduğu sabit olmakla davalının temerrütünün o tarihten itibaren mevcut olduğuna kanaat getirilmiş ve 424.800,00 TL davacı alacağının 08.04.2016 tarihinden itibaren tarafların tacir olması nedeniyle ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 424.800,00 TL’nin 08/04/2016 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 29.018,09 TL karar harcından peşin alınan 7.254,53 TL’nin mahsubu ile geri kalan 21.763,56 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 8.714,53 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 30.942,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI / HARÇ BEYANI /
29.018,09 TL İ.H 7.290,53 TL İlk masraf
7.254,53 TL P.H / 1.200,00 TL Bilirkişi ücreti
21.763,56 TL Bakiye harç 224,00 TL Tebligat gideri /
8.714,53 TL