Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/330 E. 2019/352 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/330 Esas
KARAR NO : 2019/352

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/04/2017
KARAR TARİHİ: 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı şirket arasında, davalı şahısın kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği müvekkili bankanın davalı şirkete kredi kullandırdığını, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edildiğini sözleşmenin feshedildiğini, alacağın tahsili amacı ile davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası açılarak icra takibine başlandığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına, karar verilmesini, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 101.692,81 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan Genel Kredi Sözleşmesi sebebiyle oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenenbankacı bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Davalılardan kredi asıl borçlusu …ŞTİ. firmasının davacı bankadan kullanmış olduğu, kredilerden dolayı, diğer davalı …’ın 1.000.000.-TL lik … A.Ş. genel kredi ve teminat sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunması nedeniyle davacı bankaya kefil sıfatıyla borçlu bulunduğu, davacı bankanın davalılardan 01.02.2017 takip tarihi itibariyle kullandırılan kredilerden dolayı ; talep gibi 88.818,25TL asıl alacak , %28,08 temerrüt faiz oranından hesaplanan 7.967,00TL Temerrüt faizi , bunun 398,35TL Gider vergisi ve 330,32TL masraf olmak üzere toplam 97.513,92TL olarak alacaklı olduğunun tesbit edildiği, davacı bankanın icra takip talebinde talep etmiş olduğu alacak miktarı toplam 98.992,81 TL’nin tespitimiz olan 97.513,92TL den, 1.478,89TL fazla olduğu , keyfiyetin Sayın Mahkemenizin yetkisinde kaldığı ,Öte yandan; 01.02.2017 Takip tarihinden sonra borç tamamen ödeninceye kadar davalılardan talep gibi 88.818,25TL asil alacak tutarı üzerinden tespitimiz olan % 28,08 temerrüt faizi ve bunun % 5 Gider Vergisinin istenebileceği kanaatine varıldığı .temerrüt faizi tespitinin raporun ilgili bölümünde açıklandığı Tarafların masraf, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında GKS ilişkisinin mevcut olduğu, alacağın davalı tarafından davacı şirkete ödenmediği, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalıların itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar çerçevesinde itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
Her ne kadar bilirkişiden gayrinakti alacak talebi için ek rapor alınmış ve bilirkişi ek raporunda davacı bankanın gayrinakti alacağa ilişkin sunulmuş bir belgesi olmadığından bu hususta değerlendirme yapılamadığını belirtmiş ise de, davacı banka vekili tarafından sunulan 06/03/2019 tarihli dilekçe ve ekindeki belgelerin incelenmesinde; çek statüleri listeleme raporuna göre davalı tarafça davacı bankaya teslim edilmeyen iki adet çek olduğu, birisinin bankaya ibraz edildiği, karşılıksız olduğuna dair şerh düşüldüğü ve ibraz tarihi itibariyle henüz çek zamanaşımı süresinin geçmemiş olduğu ve diğer çekin de henüz ibraz edilmemiş olduğu görülmüş, 1.290,00 TL ve 2.030,00 TL olmak üzere risk miktarlarının belirtildiği, takipte 2.700,00 TL gayrinakit depo talebi olduğundan takiple bağlı kalınarak bu iki çek yönünden depo talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazların kısmen iptali ile takibin 88.818,25 TL asıl alacak, 7.967,00 TL işlemiş ve temerrüt faizi, 398,35 TL BSMV ve 330,32 TL masraf olmak üzere 97.513,92 TL toplam nakit ve 2.700,00 TL gayri nakit çek depo bedeli üzerinden devamına,
-Belirlenen 88.818,25 TL asıl alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %28,08 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulanmasına,
2-Belirlenen nakit alacak toplamı olan 97.513,92 TL nin %20 si oranında tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazla talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 6.661,17 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 1.195,59 TL harcın mahsubu ile kalan 5.465,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 130,00 TL, bilirkişi ücreti 550,00 TL olmak üzere toplam 680,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 98,50) 669,80 TL yargılama gideri ve 1.195,59 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.865,39 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 10.551,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.478,89 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip

Hakim
¸