Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/312 E. 2019/1063 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/312 Esas
KARAR NO : 2019/1063

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 02.09.2016 tarihinde Prag’a seyahat edecek yolcusu …’ın pasaportunun, 15.08.2016 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından …Kargo …n Şubesi’nden, teslimat adresi “…” olan …’a … no ile kargolandığını, ancak bu kargonun 16.08.2016 tarihinde teslimat adresi “…” olmasına karşın aynı cadde üzerindeki 95 no’lu apartmanda bulunan “…Sistemleri”‘ne teslim edildiğini ve de pasaportun nereye teslim edildiği, nerede olduğu ilgili seyahat tarihinde (02.09.2016) bilinmediğini, bu nedenle yolcunun pasaportunun ulaştırılamadığını, neticeten yolcunun seyahate katılamadığını, kargonun yanlış yere teslim edilmesinden dolayı müvekkili şirketin mağduriyeti ve maddi zararının olduğunu, müvekkili şirket yolcusu bünyesinde çalıştığı … A.Ş tarafından bedeli ödenerek seyahate gönderilecekken, davalı şirket kusuru nedeniyle çalışanın seyahate katılamayacağı için ilgili seyahat bedelini ödemekten vazgeçtiğini, yanan uçak bileti ve otel ücreti dahil seyahat bedeli toplamının 1.890,00 Euro olduğunu, 1.890,00 Euro’nun karşılığı 24.10.2016 tarihli icra takibi değeri 6.415,80 TL’nin tamamı olarak meydana geldiğini, davalı şirket yetkilisine müvekkili şirket yetkilisi tarafından 02.10.2016 tarihinde e-posta gönderildiğini, yine müvekkili şirketçe …Noterliği’nce 18.10.2016 tarihinde… yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkili şirket zararının karşılanması gerektiğinin bildirildiğini, davalı tarafından e-postaya ve ihtarnameye karşı herhangi bir cevap verilmediğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalı tarafın takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu olan kargonun … adlı şahsa gönderilmek üzere 15/08/2016 tarihinde … Şti. ‘den kabul edilmiş olup taşımasının yapılarak Kurtuluş birimine ulaştığını, söz konusu kargonun dağıtıma çıkartılmış olup, … adresi yerine … adresine teslim edildiğini, teslimattan sonra kargoyu teslim alan firmanın müvekkili şirkete yanlışlığı bildirmesi üzerine kargonun buradan geri alınarak doğru adrese teslim edildiğini, kargonun göndericisinin … Şti ve alıcısının ise … olduğunu, davacının kargoyla ilgili hak sahipliğinin bulunmadığını, bu nedenle aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddinin gerektiğini, kargonun zayi olmadığını, sadece gecikmeli teslimatın gerçekleştiğini, taşıyıcının sorumluluğunun TTK uyarınca 21 gün içinde yazılı bildirim yapılmadığından gecikmeden kaynaklanan hakların ise sona erdiğini, davacı taraf yanan uçak bedeli ve otel ücreti nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de öncelikle yolcu için bu bedellerin davalı şirket tarafından ödendiğinin ispat edilmesi gerektiğini, diğer yandan kargo kaybolduğunda davacının otel ve uçak biletlerini bedel iadesi alabilecek şekilde iptal edip edemeyeceği, bu hususta alacağı önlemlerle zararın ortaya çıkışını engelleyip engelleyemeyeceği hususlarının araştırılması gerektiğini, taşımadan kaynaklı tazminat davalarında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 6.415,80-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davacı şirket tarafından davalı tarafa müşterisine kargo yoluyla teslim edilmek üzere verilen pasaportun, yanlış adrese teslim edilmesi nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı ve alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazında, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve sunulan kayıtlar, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; uyuşmazlıkta davalı … şirketinin taşınmak üzere 15/08/2016 tarihinde teslim aldığı dava dışı …’ a ait pasaportu 16/08/2016 tarihinde gönderilenin adresi yerine farklı adrese yanlış kişiye teslim ettiği, durumun davalı şirkete bildirilmesi üzerine gecikmeli olarak pasaportun gönderilene teslim edildiği, geç teslim nedeniyle davacının yolcusunun 02/09/2016 tarihinde Prag’ a gerçekleştireceği seyahati gerçekleştiremediği, kargo taşımacılığının kapıdan kapıya taşıma sözleşmesi ile yapıldığı, karayolu ile kargo taşımacılığının idari yönden Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliğine tabi olduğu, gönderen ile kargo işletmecisi arasında akdedilen taşıma sözleşmesi bakımından ise T.Ticaret Kanunu eşya taşımasına ilişkin hükümlerin uygulanacağının kabul edildiğini, ancak somut uyuşmazlıkta kargo ile pasaport taşınmakta olması ticaret kanununda düzenlenen klasik anlamda bir eşya taşımasının söz konusu olmadığı, evrak niteliğinde olduğu, yürürlükten kaldırılan Posta Kanunu uyarınca bu tür evrakların kaybı veya gecikmesi halinde kanunda özel olarak belirtilen sorumluluk dahilinde posta idaresinin sorumlu olduğunun düzenlendiği, Her ne kadar… A.Ş. Ve Kargo Hizmetleri Usul ve Esasları 22.maddesinde PTT’ nin sorumluluğu düzenlenmemişse de, tüm düzenlemenin … A.Ş. Dışındaki kargo şirketlerince gerçekleştirilen taşımalarda uygulanacak nitelikte olmadığı pasaport gibi evrakların taşınması durumda, bu evrakların zıya, hasar veya gecikme durumunda TTK 880.madde de yer alan taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değeri ve piyasa değeri veya cari değeri olmadığından, TTK hükümlerinin doğrudan uygulanamayacağı, TBK genel hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının taşıma konusu kargoyu yanlış adreste, yanlış kişiye teslim ettiği, bu durumun kendisine bildirilmesi üzerine gecikmeli olarak doğru adreste dava dışı gönderilene teslim ettiğinin sabit olduğu, sözleşme konusu borcu gereği ifa etmediği, davalının davacının uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiği, davalının TTK’ ya göre gecikme ve zıyanın 21 günlük süre içinde kendisine bildirilmesi gerektiği, bildirim yapılmadığı iddiasının cevap dilekçesinde içinde pasaport bulunan kargonun yanlış adrese yanlış kişiye teslim edildiğinin bildirilmesi üzerine gecikmeli olarak teslim edildiğinin bildirilmesi nedeniyle yerinde olmadığı, kargo içerisinde pasaport olduğunun bildirilmediği iddiasının ise kargo ücretinin taşınacak eşyanın niteliğine göre belirlenmesi ve ambalajlamanın kargo şirketi tarafından yapıldığı göz önüne alındığında kargo şirketinin pasaport taşıdığı bildiği, TBK 112 madde hükmü gereği ifa edilmeyen sözleşmelerde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu, davacının yolcusunun 02/09/2016 gidiş ve 05/09/2016 geliş uçuşları ile konaklamayı gerçekleştiremediği, bu yüzden 300,00-Euro uçak bileti ve 1.590,00-Euro konaklama gideri olmak üzere 1.890,00-Euro zararının ortaya çıktığı, zarardan davalının sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davalının gönderilmek üzere kargoyu teslim aldığı, ancak teslimatı yanlış adrese ve yanlış kişiye teslim ettiği, ancak davacı tarafından yapılan bildirim sonrasında yanlış adrese ve yanlış kişiye teslim edildiğinin davalı tarafça anlaşılarak, gecikmeli olarak kargoyu teslim ettiği, geç teslim nedeniyle dava dışı kişinin yurt dışı gidiş dönüş uçuşlarını ve konaklaması gerçekleştiremediği anlaşılmaktadır. Kargonun yanlış adrese ve yanlış kişiye teslim edildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır. Davalı tarafça, kargo teslimine tutanaklar veya taşımaya ilişkin belgeler sunulmamıştır. Ayrıca, dosya kapsamında, davalı tarafça TTK 878.madde ve 879.maddeleri uyarınca kendisini sorumluluktan kurtarıcı nitelikte herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi somut durumda, 878.madde hükümlerini uygulama olanağını da bulunmamaktadır. Davalı tarafça kargo içeriğinde pasaport olduğunun bilinmediği iddia edilmiş ise de kargo ücretinin taşınacak eşyanın niteliğine göre belirlenmesi ve ambalajlamanın kargo şirketi tarafından yapıldığı göz önüne alındığında kargo şirketinin pasaport taşıdığı bildiği veya bilebilecek durumda olduğu anlaşılmış, davalının 21 günlük gerekli bildirimin yapılmadığı iddiası ise kendi kusurlu davranışları neticesinde yanlış adrese teslim edilen pasaportun, kendisine yapılan bildirim sonrasında gecikmeli olarak doğru adrese teslim edilmesi nedeniyle, bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği anlaşıldığından, her iki yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Davalı tarafın TTK 882.madde de yer alan sorumluluk sınırına ilişkin itirazları da ilgili madde de yine TTK 880.madde ve 881.madde atıflarının bulunması, atıf yapılan maddelerde eşyanın piyasa değeri ve eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplama yapılacağına ilişkin düzenlemelerin, taşınan kargonun evrak niteliğinde ki pasaport olması ve dava konusu olayda kargonun kısmen veya tamamen zıyanın değil, sözleşme gereğince yapılması gereken adres ve kişiye değil yanlış adres ve kişiye yapılması olduğu hususları göz önüne alındığında TTK 882.maddenin uygulama olanağının bulunmadığı anlaşıldığından yerinde görülmemiş. TBK genel hükümler çerçevesinde dosya değerlendirilmiş, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğradığı, davacının da uğranılan zararı tazmin yükümlüsü olduğuna kanaat getirilerek davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve davacının takip tarihinden önce davalıdan talepte bulunduğu hususları gözetilerek, alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına,
2-Dava değer üzerinden taktiren %20 oranın da hesaplanan 1.283,16 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 438,26 TL karar harcından peşin alınan 109,57 TL’nin mahsubu ile geri kalan 328,69 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 765,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
438,26 TL İ.H 145,57 TL İlk masraf
109,57 TL P.H / 500,00 TL Bilirkişi ücreti
328,69 TL Bakiye harç 120,00 TL Tebligat gideri /
765,57 TL