Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/303 E. 2018/958 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/303 Esas
KARAR NO : 2018/958
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/03/2017
KARAR TARİHİ: 23/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 04/08/2015 tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmenin 6.A maddesi uyarınca davalı şirket müvekkili şirkete 100.000 TL(KDV dahil) sözleşme karşılığı yatırım bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin 100.000 TL’lik sözleşme karşılığı yatırım bedelinin 60.000 TL’lik kısmını fatura karşılığında 06/08/2015 tarihinde müvekkilinin…Bankası hesabına ödendiğini, kalan bakiyenin ödenmesi için müvekkil şirket…. Noterliği’nin … yevmiye 08/02/2017 tarihli ihtarname ile gönderdiğini, davalı şirket ise … Noterliğinin … yevmiye 15/02/2017 tarihli ihtarname ile faturadan dolayı borçlu olmadıkları gerekçesi ile faturayı iade ettiklerini belirterek davanın kabulüne, muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında aynı konuya ilişkin olarak daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan Bursa …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında menfi tespit davasının bulunduğunu, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, karşı tarafın 24/01/2017 tarihli protokol ile müvekkili şirkete olan borcunu kayıtsız şartsız kabul etmiş olduğunu, protokolden sonraki tarihte iş bu kabul ve ikrarına mugayir olarak açılan Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasındaki dava ile aynı konuda açılan huzurdaki davanın ikamesinde kötü niyetli olduğunun açıkça ortada olduğundan davanın esastan reddinin gerektiği, takibe konu icra dosyasına istinaden kendi özgür iradesiyle protokol yaptıkları, borca mahsuben bir kısım nakit ödeme ve geri kalanı için de kambiyo evrakı verildiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan 04/08/2015 tarihli sözleşme kapsamında, davalı tarafından 100.000,00 TL yatırım bedelinden bakiye 40.000,00 TL’nin ödenmediği iddiası ile alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 04/08/2015 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin 1.maddesinde tarafların … Şti. (… ve ya satıcı), … Şti.’nin (alıcı) olarak yer aldığı, sözleşmenin 4A maddesine göre sözleşme süresinin her yıl için 80.000,00 TL (KDV hariç) olmak üzere 5 yıl için 400.000,00 TL (KDV hariç) tutarında ürün alımına kadar geçen süre için akdedildiği, sözleşmenin tarafların hak ve yükümlülükleri başlıklı 6.maddenin 6A bendinin “…, alıcıya 100.000,00 TL (KDV dahil) meblağı alıcının düzenleyeceği sözleşme karşılığı yatırım bedeli faturası karşılığında ödeyecektir.” şeklinde düzenlendiği, yine sözleşmenin 11.maddesi gereği alıcı tarafından Winterhalter’e ticari faaliyet sırasında doğmuş ve doğacak cari hesap borçları dahil her türlü mali ve hukuki sorumluluğu için 34.500,00 Euro bedelli, … Şti.emrine düzenlenmiş, borçlusu …Şti.ile… olan bir senet verildiği, senedin teminat mahiyetinde olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bursa …Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas … Karar sayılı dosyası celp edilmiş olup, yapılan incelemesinde; davacıların …Şti.ile… ile … olduğu, davalının … Şti.olduğu, davanın 04/08/2015 tarihli sözleşmenin 11.maddesi kapsamında davacı şirketin davalı şirkete verdiği 34.500 Euro bedelli senet nedeniyle davacı şirketin borçlu olmamasına ve hatta yatırım bedelinden dolayı 40.000,00 TL alacaklı olmasına rağmen senedin Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla işleme konulduğunu, davacı şirketin adresinde ihtiyati haciz uygulandığını, haciz yapılmaması için baskı altında kalarak 24/01/2017 tanzim tarihli 35.027,00 Euro bedelli 08/02/2017 vadeli ve 24/01/2017 tanzim tarihli 22.750,00 TL bedelli 14/02/2017 vadeli bono imzalayarak teslim etmek zorunda kaldıklarını aynı gün davalı şirket hesabına 6.000,00 TL de ödeme yapıldığını, senetlerin teslimi sırasında bir protokol imzalandığını, protokol gereğince haciz baskısıyla verilen senetlere … ve…’ın kefil olarak imza attıklarını belirterek Bursa …İcra Dairesinin… esas sayılı dosyasına konu 34.500,00 Euroluk senet ve protokol yoluyla verilen 35.027,00 Euro – 22.750,00 TL bedelli senetler sebebiyle davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitine, haciz tehdidi ile ödenen 6.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesinin talep edildiği, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından derdestlik iddiasında bulunulmuş ise de her iki dava konusunun farklı olduğu bu nedenle derdestlik bulunmadığı belirlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde ve talimat cevabı da değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşme incelendiğinde, bunun ürün alım ve kullanımı karşılığı destek verme amaçlı olduğu, davacı alıcıya teşvik amaçlı ödeme kararlaştırıldığı, promosyon sözleşmesi niteliği gösterdiği, davacının alıcı sıfatıyla davalıdan belli tutarda malları alması ve kendisinin kullanması karşılığında söz konusu teşvik primine hak kazanacağının belirtildiği ve bu ödemenin 60.000,00 TL’lik kısmının davalıya ödendiği, bakiye 40.000,00 TL davacının bakiye teşvik priminin ödenmediği iddiasına karşılık, davalı satıcının ise davacının sözleşme gereği yıllık 80.000,00 TL tutarlı mal alımı yapma borcunu yerine getirmediğinin bu sebeple prime hak kazanamadığının belirtildiği, davacının kayıtları incelendiğinde 2015 yılında gerçekleşen mal alışlarının KDV dahil 35.869,78 TL ve 2017 mal alışlarının ise 74.750,08 TL olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4/A maddesinde teşvik bedelinin hak edilmesi için her yıl 80.000,00 TL mal alış şartının kararlaştırıldığı ancak cari hesap kayıtlarına göre davacı alıcının belirtilen yıllar için bu şartı karşılamadığı, davacının, özellikle 2015 yılında gerçekleşen alışlarının önemli ölçüde düşük olduğu ve mevcut dosya kapsamına göre, dava konusu bakiye teşvik primini talep edemeyeceği belirtilmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 04/08/2015 tarihli sözleşme gereğince davacının ürün alımına karşılık davalının yatırım bedeli ödemeyi taahhüt ettiği ve bu kapsamda, davalı tarafından 06/08/2015 tarihinde 60.000,00 TL ödemenin yapıldığı, yapılan ödemeye karşılık davalı tarafından 2015 yılında alınan ürün miktarının KDV dahil 35.869,78 TL olduğu, sözleşme gereğince ise taahhüt edilen miktarın 80.000,00 TL olduğu, sonraki yıllarda da belirtilen miktarda ürün alımının gerçekleşmediği belirlenmiş olmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin yatan 683,10 TL’den düşümü ile 647,20 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari tarifesi uyarınca 4.750,00 TL vekalet ücreti belirlenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup uuslen anlatıldı.
Katip …
Hakim …