Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/242 E. 2021/444 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/242 Esas
KARAR NO:2021/444

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/03/2017
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış… plakalı aracın 27/09/20154 tarihinde … yönetiminde kaza meydana geldiğinde, bu kazada yaranan…’nun kaza neticesinde bir süre yatağa bağımlı olarak yaşadığını fakat 14/09/2016 tarihinde söz konusu kaza nedeniyle vefat ettiğini, söz konusu kazaya karışan aracın kaza tarihi itibari ile zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile davalı … Sigorta tarafından tanzim edildiğini, müteveffanın 1973 doğumlu olup Doç. Dr. Olarak görev yapmakta olduğunu, müteveffanın her ne kadar çocuklarının annesi ile boşanmış olsa da fiili olarak birlikte yaşamakta olup tüm giderlerini kendisi tarafından karşılandığını, müteveffanın ölümü nedeniyle …’nun destekten yoksun kaldığını, davacıların ölenin mirasçıları olarak değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi dava açtıklarını ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılar yansıtılamayacağını dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun işletenin desteğinden yoksun kalan davacılar etkilemeyeceğini, dava dilekçesinde ayrıntılarıyla bildirilen nedenlerden davanın kabulü ile kazada vefat eden …’nun desteğinden yoksun kalan çocukları davacılar…, … ve çocuklarının annesi …’nun her biri için şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı Sigorta Şirketi yönünden Sigorta teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve temerrüt tarihi olan 01/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin her bir davacı için ayrı ayrı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu 27/09/2015 Tarihli kazaya karıştığı belirtilen… plakalı aracın ; … Sigorta A.Ş. bünyesinde 12/12/2014 / 12/12/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının konusunun desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğunu , …’nun müteveffadan boşanmış olsa dahi destek gördüğünün ispatı gerektiğini, ölümden önce müteveffa ile birlikte yaşayıp yaşamadığını, ortak bir hayatları olup olmadığına ilişkin delil sunulması gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespiti gerektiğini, poliçe için sigorta şirketine yapılan geçerli bir başvurunun olmadığını aleyhe hüküm kurulmasına kanaat getirilmesi halinde faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini,bu nedenle haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasıdır.
Tarafların arasında uyuşmazlığın 27/09/2015 tarihinde yaşanılan davaya konu kaza neticesinde vefat eden mirasçıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri,d etmeleri halinde miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde müteveffaya ait mirasçılık belgesi, kaza tutanağı, ZMM poliçesi, sigorta şirketine müracaat yazısı suretlerinin sunulduğu anlaşılmıştır.
… CBS’nın … sayılı dosyasının uyap çıktısının dosyamız içine celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/02/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosya içerisine celp edilen belgeler ile birlikte dosyanın ATK’ya sevki ile kusur oranının belirlenmesine karar verildiği, ATK’nın raporunu sunduğu, ATK’nın 18/12/2018 tarihli kusur raporunda özetle;
Tüm dosya kapsamının,dilekçeler,kaza tespit tutanağı incelendiğini,-Maktul sürücü …’nun sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybedip, yolun sol tarafında bulunan demir bariyerlere çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğunu, sonuç olarak Maktul sürücü …’nun kusur oranının % 100 ( yüzde yüz ) olduğu kanaatini bildirir raporun dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
ATK raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin ATK raporuna karşı beyan ve itirazlarını sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı, Mahkememizin tanığa usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği, tanık …’in Mahkememizin 17/07/2019 tarihli duruşmasında hazır bulunduğu, duruşmadaki beyanında “Davacılar ve müteveffa …’nu tanırım, arkadaşlık ilişkimiz vardır, … ile … tam hatırlamamakla beraber 2014 veya 2015 senesinde boşandılar, ancak beraber yaşamaya devam ediyorlardı, ben …’dan 2014 senesinde ayrıldım ve İstanbul’a yerleştim, zaman zaman …’da evimiz olması nedeniyle … …’ya gidiyordum, bazı zamanlarda da … ve …’nun evinde kalıyordum, boşanmış olmalarına rağmen beraber yaşamaya devam ediyorlardı, müteveffa sürekli evin içerisindeydi, benim bildiğim kadarıyla …’nun başka ikametgahı yoktu, boşandıktan sonra çocuklar rahat etsin diye kaldıkları daireden bir villaya taşındılar, bu taşınma işleri boşanma olduktan sonra tam hatırlamamakla beraber 2014 senesinde gerçekleşmiştir, konuya ilişkin bilgim ve görgüm bu kadardır…” dediği bu beyanını da imzası ile tevsik etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yine tanık beyanını almak üzere … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tal. Sayılı dosyasında alınan tanık beyanında “Müteveffa … …’de Adli Tıp Bölümünde öğretim üyesiydi, direksiyon başında kalp krizi geçirdiği için kaza meydana gelmiş, davaya konu kazadan sonra 1 yılı aşkın yoğun bakımda kaldı, bu süreçte … Üniversitesinde tedavi gördü, müteveffa eşinden boşanmıştı fakat birlikte yaşamaya devam ediyorlardı, evlilik birliği sadece kağıt üzerinde bitmişti hatta bu dönemde 2. Bir çocukları dahi oldu, ben kendim de …’de öğretim elemanı kadrosundayım, evlerine girer çıkardım bu nedenle tarafların evliliğinin sadece resmiyette bitip fiilen bitmediğine şahitliğim vardır, tanıklık ücreti istemiyorum…” dediği bu beyanını imzası ile tevsik etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 02/05/2019 tarihli ara kararı ile dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verildiği, yine mahkememizin 17/07/2019 tarihli duruşma ara kararı ile bilirkişi incelemesinin dosyada eksik olan evrakların tamamlanmasından sonra yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunmuş olduğu, feragat dilekçesinde özetle görmüş oldukları lüzum üzerine dosyadan feragat ettiklerini beyan etmiş oldukları anlaşıldı.
Davalı vekilinin 17/06/2021 tarihli dilekçesi ile davacılar ile sulh olmak istediklerini, vekalet ücreti veya yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını beyan ederek davacının feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan …. Noterliğinin 04/10/2016 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragata yetkili olduğu anlaşıldı.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu …. Noterliğinin 16 Ağustos 2016 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamede davadan feragate ve sulhe yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK.nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiştir.
Buna göre; açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin alınan 102,47 TL’den düşümü ile geri kalan 43,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.30/06/2021

Katip …

Hakim …