Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/227 E. 2018/737 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/227 Esas
KARAR NO : 2018/737
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 14/10/2016 tarihinde Çağrı Merkezi Hizmet Sözleşmesi imzalanıdığını, sözleşmenin 5. Maddesi gereğince aylık 3.550-TL+%18 KDV üzerinden .ir personel ile davalıya çağrı merkezi hizmeti verildiğini, bu madde gereğince bir personel yetersiz kalırsa personel sayılsının arttırılmasına karar verildiğini, bu hizmet karşılığında müvekkilinin 25/10/2016 tarihli 3.560,65-TL tutarında ve 29/11/2016 tarihli 8.378-TL iki adet faturanın keşide edilerek davalıya gönderildiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine … noterliği aracığılı ile davalıya ihtar gönderildiğini buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul… İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinde icra takibine başladıklarını, davalının itiraz ederek durdurduğunu, alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptaline takibin kalrdığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmenin davacının sözleşmeye, dürüstlük kuralına ve ticari ahlaka aykırı davaranışları sebebiyle haklı olarak fesih edildiğini, davacı şirketin sattığı ürünlerin hastalara hatalı ve gerçeğe aykırı bildirimlerde bulunduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin itibarının zedelendiğini, bunun neticesindede ticari ilişkinin bitirildiğini, davacının eksik ve kusurlu ifa ettiği hizmetinin faturasının düzenlenerek gönderdiğini buna itiraz ettikleri halde icra takibine başladığını bu takibede itiraz ederek durdurduklarını davacının haksız olduğunu davanın reddine karar verilmesini, dava konusu kötü niyetli faturalar dolayısıyla davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra müdürlüğünün…sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 11.938,65 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Davacı yanın sunduğu ticari definlerin TTK. hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yandan 31.12.2016 tarihi itibarı ile kaydi olarak 11.938,65 TL alacaklı göründüğü, Davalı yanm ise ticari defterlerinde alacak kaydına üt bir cari hesap özetinin sunulmadığı, ancak icra dosyasına yaptığı itirazında davacının düzenlediği faturalardan 3.560,65 TL’lik kısmım kabul ettiği,Davalının ayıplı hizmet nedeniyle davacı ile arasındaki sözleşmeyi fesih ettiği, aııcak sözleşmenin feshinden önce sözleşmenin 7-d maddesine göre herhangi bir ayıplı hizmet ihbarında bulunduğunda dair dosya içerisinde mevcut bir belge olmadığı, bu yönüyle davalının davacıdan aldığı hizmetin ayıplı olduğu iddiasının belgesel olarak izaha ve ispata muhtaç göründüğü,Davacının davalı yanı ihtarla temerrüde düşürdüğü, bu nedenle ihtar tarihi ile takip tarihi asındaki hesaplanan faizin 40,07 TL olduğu, Davacı vekili mahkememizin 6 nolu celsesinde “bilirkişi raporunun 1. Hesaplama kısmına göre karar verilmesini talep ediyoruz, bilirkişi fatura tebliğ edilememiş var sayılırsa diye alternatif olarak ikinci hesaplama yapmıştır, biz faturayı tebliğ ettiğimize ilişkin belgeyi bulamadık, karşı tarafında faturanın tebliğ edilmediğine dair bir itirazı bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz etmiş, itiraz ve beyanlarının denetlenmesi amacı ile dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdii edilerek ek rapor hazırlanması talep edilmiş bilirkişiler raporunda ” kök raporumuzda, davacı yanın kendi ticare defterlerinde davalı yanın 31/12/2016 tarihi itibarı ile kaydı olarak 11.938,65 TL alacaklı göründüğü, davalının davacıdan aldığı hizmetin ayıplı olduğu, iddiasının belgesel olarak izaha ve ispata muhtaç olduğu kanaatine varılmış idi, davacı yan itirazında müvekkil şirketin ticari defterlerinin kapanış onayının bulunduğunu ve işbu kapanış onayının dilekçe ekinde ibraz edildiğini beyan etmiş ise de sunulan evrakın noter makbuzu olduğu, şayet varsa Ticrai Defterler üzerindeki son sayfada bulunan noter tasdikli kapanış onayının sunulması gerektiği, sunulan belgenin kapanış onayı olmadığı noter ödeme makbuzu olduğu, davalı yan itirazında davacı yana ait cari hesap icmalini ek olarak ibraz ettiğini beyan etmiştir, davacı Davacı yanın deflerlerinin kapanış onayını değil, noterlik makbuzu ibraz ettiği, dolasıyı ile defterlerinin kapanış onayının bulunduğu yönündeki itirazın yerinde olmadığı, . Davalı yanın ticari defterlerinde davacı yana kaydi olarak 3.560,65 TL borçlu göründüğü, işbu tutarı icra dosyasında ödemeyi kabul ettiği, ihtilaf konusu 8.378,00-TL lik faturanın ise defterlerinde kayıtlı olmadığı, hizmetin ayıplı olup olmadığı hususunda ise davacı ve davalı yanın itirazların görüşlerimizi defiştirecek yeni bir hususun bulunmadığı” şeklinde ek raporunu sunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu, sözleşmenin feshinden önce sözleşmenin 7-d maddesine göre herhangi bir ayıplı hizmet ihbarında bulunulduğuna dair dosya içerisinde mevcut bir belge olmadığı, bu yönüyle davalının davacıdan aldığı hizmetin ayıplı olduğu iddiasının belgesel olarak ispatlanamadığı, davalının icra takibindeki iki faturadan 3.565,60 TL lik olanı kabul ettiği, itirazın iptali davasının da takipteki diğer fatura bedeli üzerinden açılmış olduğu dikkate alınarak takibin itiraza konu olan 8.378,00 TL lik fatura bedeli üzerinden devamı ile rapordaki hesaplama üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 8.378,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacak miktarının %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 572,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 143,08 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 429,22 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 179,08 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta gideri 102,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.281,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-Davalı gider avansından kullanılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır