Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/184 E. 2020/278 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/184 Esas
KARAR NO : 2020/278

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki… plakalı aracın müvekkillerinin murisi …’a çarptığını, kaza neticesinde müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, kazaya karışan… plakalı aracın davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını belirterek davanın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davaya konu kazanın 27/06/2016 tarihinde saat 19:10 sıralarında dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki… plaklı araç ile Osmaniye istikametinden gelip, D-400-20 devlet karayolunu takiben Adana istikametine doğru seyretmekle iken, anılan yolda, Km:49+950’ye geldiğinde, karşıdan karşıya geçiş yapmak üzere, gidişine göre, sol taraftan yola giriş yapan, yaya …’a çarpması şeklinde meydana geldiği, kaza sonucunda davacıların murisi olan yaya …’un önce yaralandığı bilahare 07/07/2016 günü hayatını kaybettiği anlaşılmıştır. Kazaya sebebiyet veren… plakalı araca ait trafik tescil kayıtlarının yapılan incelemesinde kaza tarihinde dava dışı … adına kayıtlı olduğu, poliçe ve hasar dosyasının yapılan incelemesinde ise davalı …A.Ş nezdinde 04/06/2016-04/06/2017 tarihleri arasında geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin kişi başı ölüm/sakatlık için 310.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine tazminat istemi ile 02/11/2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu ancak sigorta şirketince bir ödeme yapılmadığı belirlenmiştir.
Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; … hakkında taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan Ceyhan Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
İiddia-savunma, poliçe hükümleri, talep kalemleri ve sorumluluklar denetlenmek suretiyle kusur tespiti ve destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti sundukları raporda özetle; Yaya …’un devlet karayolu nitelikli motorlu taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek için, olay yeri yakınındaki kavşak kesiminde yer alan yaya geçidinden yararlanmamış, bu kesim dışından, üstelik taşıt yolunun girişine müsait olup olmadığını gerektiği gibi etkin şekilde kontrol etmeksizin motorlu taşıt yoluna girip, anılan yolu takiben yaklaşmakta olan sürücü … yönetimindeki otomobile de dikkat etmeyerek, bu taşıtın hızı ve aralarındaki mesafeyi birlikte değerlendirmeden, kendisine tehlikeli biçimde yaklaşmış olduğu anlaşılan bu taşıtın önüne emniyetsiz mesafeden çıkarak, gelişigüzel biçimde karşıdan karşıya geçmeye kalkışmakla, kendi can emniyetini tehlikeye düşüldüğü gibi, motorlu taşıtların ilk geçiş hakkı kuralını da alenen ihlal ettiği, davacıların yakını ölen yaya …’un, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde davrandığı, bu hatalı davranışının, kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etkili bulunduğu ve yaya …’un % 70 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ün ise anılan yolda, bir kavşak ve yaya geçidi yakın civarında seyretmekte olması sebebiyle, kontrollü seviyede bir hızla seyretmekten başka, seyri sırasında toplu dikkat halinde ve tedbirli davranması gerektiği, kazanın cereyan tarzı, yayanın çarpmanın etkisiyle uzun mesafe ileriye doğru savrulması ve yaralanma derecesinden, sürücü …’ün belirtilen hususlara riayet etmediği, anılan yolda olay yeri şartlarına göre yüksek seviyede olduğu anlaşılan bir hızla, gerektiği ölçüde dikkatli ve tedbirli davranmaksızın seyretmesi nedeniyle, gidişine göre, sol taraftan yola girerek, karşı istikamet platform bölümünü aştıktan sonra, orta refüjden seyir izine çıkan adı geçen yayaya, etkili herhangi bir tedbir alamadan çarptığı, dava dışı sürücü …’ün, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve taşıtın hızının mevcut şartlara uygunluğunu sağlama zorunluluğuna aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde, ikinci derecede etkili olduğu sürücü …’ün % 30 oranında kusurlu olduğu, davacı İbrahim’in (müteveffanın eşi) destekten yoksun kalma tazminatının toplam 97.369,51 TL, destek …’un % 70 kusur oranı dikkate alındığında ise 29.210,85 TL olduğu, davacı …’nin (müteveffanın oğlu) destekten yoksun kalma tazminatının toplam 58.714,42 TL, destek …’un % 70 kusur oranı dikkate alındığında ise 17.614,33 TL olduğu, davacı …’nın (müteveffanın kızı) destekten yoksun kalma tazminatının toplam 58.714,42 TL, destek …’un % 70 kusur oranı dikkate alındığında ise 17.614,33 TL olduğu, davacı…’in (müteveffanın kızı) destekten yoksun kalma tazminatının toplam 58.714,42 TL, destek …’un % 70 kusur oranı dikkate alındığında ise 17.614,33 TL olduğu, davacı …’in (müteveffanın kızı) destekten yoksun kalma tazminatının toplam 58.714,42 TL, destek …’un % 70 kusur oranı dikkate alındığında ise 17.614,33 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacılar vekili bilirkişi raporu doğrultusunda sunmuş olduğu talep artırım dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, davacı İbrahim için 29.210,85 TL, davacı … için 17.614,33 TL, davacı … için 17.614,33 TL, davacı … için 17.614,33 TL, davacı … için 17.614,33 TL talep etmiştir.
Haksız fiil nedeniyle ölüm halinde uğranılan maddi zararlar 6098 sayılı TBK 53.maddesinde; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olarak belirtilmiştir. Yasal düzenlemeye göre ölenin yardımından faydalananlar, ölüm nedeniyle yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak sorumludan isteyebilirler. Destekten yoksun kalma tazminatında amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır, destek tazminatı fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır.
Müteveffanın gelir durumlarına ilişkin bir kayıt olmadığından destekten yoksun kalma tazminatı hesabının asgari ücret üzerinden yapılması gerekmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşlarının, okuldaki eğitim durumlarının, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacak iseler 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta iseler yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği yine desteği gerektirir özel bir durumlarının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, davacılardan …’nin %82 oranında, davacı …’nın %82 oranında, davacı …’in %90 oranında, davacı…’in ise %99 oranında engelli oldukları, bu nedenle yaşları itibariyle 18/22 yaşını doldurmuş iseler de özel durumları nedeniyle desteğe ihtiyaçları olduğu, tek başlarına yaşamlarını idame ettirmelerinin mümkün olmadığı, destek süresinin ise müteveffanın yaşasa idi bakiye ömür sınırına kadar olacağı kanaatine varılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda hesaplamanın bu esaslar dikkate alınarak yapıldığı, yine raporun kusur tespiti açısından oluşa uygun olduğu, heyet raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından hükme esas alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile, davacı … için 29.210,85 TL, davacı … için 17.614,33 TL, davacı… için 17.614,33 TL, davacı … için 17.614,33 TL, davacı … için 17.614,33 TL olmak üzere toplam 99.668,16 TL tazminatın 17/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Alınması gerekli 6.808,33 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harç ile 338,71 TL ıslah harcı toplamı olan 370,11 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 6.438,22 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,40 TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.158,30 TL masraf ve 338,71 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.564,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.418,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR