Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/151 E. 2020/244 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/151 Esas
KARAR NO:2020/244

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:16/02/2017
KARAR TARİHİ:04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında 10.08.2016 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereği müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafından yapılan işlere ilişkin herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını, işin tamamlandığını, faturanın kesildiğini davalı şirketin müvekkiline olan borcu kesilen faturalar sonucunda KDV dahil 48.852,00 TL iken davalı şirketçe müvekkiline 10.000,00 TL havale yapıldığını ve 15.000,00 TL tutarında da çek verildiğini, bu tahsilatların müvekkili şirket defterine işlendiğini ve kalan bakiye olan 23.850,00 TL’nin ödenmemesi nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça süresinde borç, faiz ve diğer sair hususlar konusunda itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan davalı itirazının iptaline, takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 23.852,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, 2016 yılına ait ticari defterlerine göre 30/12/2016 tarihi itibariyle davalıdan 23.852,00-TL alacaklı durumda olduğu, davacı yan tarafından 22/08/2016 tarihli 17.700,00-TL tutarlı, “…” açıklamalı fatura ve 05/09/2016 tarihli 31.152,00-TL tutarlı, “…” açıklamalı faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, fatura muhteviyatı malların davalı yana sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği anlaşıldığı, ancak sevk irsaliyelerinin dosyada mevcut olmadığı, faturalara karşılık davalı yan tarafından davacı yana kısmi ödemeler yapılmış olduğu, sevk irsaliyelerinin mevcut olmaması nedeniyle malların hangi tarihte kime teslim edildiğinin tespit edilemediği hususlarında görüş belirtilmiştir. Mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmadığı anlaşıldığından, davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını sunması için usulünce kesin süre verilmiş ve ihtarat yapılmış, mahkememizce davalı defter ve kayıtlarının da incelenerek bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kapanış tasdiklerinin ise mevcut olmadığı, davalı kayıtlarına göre 31/12/2016 tarihi itibariyle davacıya 23.852,00-TL borçlu olduğu görüşü belirtilmiştir.
Davada; davacı tarafça sözleşmeye dayalı olarak kararlaştırılan iş nedeniyle kesilen faturalar nedeniyle davalı taraftan alacaklı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık toplanmaktadır. TTK 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca sekiz günlük süre sonunda kabul edilmiş olan karine, faturaya yazılması olağan içeriktir. Bu halde, süresi içerisinde faturaya itiraz edilmemekle birlikte, uyuşmazlık söz konusu olması halinde, malı teslim edildiğini ispat yükü faturayı düzenleyip gönderen taraf üzerinde olacaktır. Yine, faturanın deftere kayıt edilmesi de işin yapıldığına ilişkin karine teşkil edip, karinenin aksinin ispatı her zaman olanaklıdır. (Yargıtay 11.HD 05/05/2005 tarih 2004/7832 E. 2005/4738 K.) Somut davada, davacı tarafça teslim olduğu iddia olunan mallara ait irsaliye sunulamadığı, faturaların elden teslim edildiği beyan edildiği, davalının ise teslim için getirilen mallardan 135 tanesinin ayıplı oldukları görülerek teslim alınmadığına ilişkin beyanları dikkate alındığında, davacının faturada yer alan sayıda malı, davalıya teslim ettiğini gösterir nitelikte yazılı bir delil ibraz edemediği, davasını ispatlayamadığına kanaat getirilerek, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 407,34 TL’den düşümü ile geri kalan 352,94 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.577,80 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza