Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/131 E. 2019/590 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/131 Esas
KARAR NO: 2019/590

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/02/2017
KARAR TARİHİ: 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin …’nun yetkilendirmesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu, müvekkili firmanın bu kapsamda alan adları denilen (.com -net -biz -tr vb.) uzantılı alan adlarının tescili, kiralık sunucu, sanal sunucu kiralama vb, alanları içerir şekilde …olarak faaliyet gösterdiğini, davalının şirkete ait sunucuları kiralayarak hizmet aldığını, davalı hizmet aldığı süreler boyunca ödeme konusunda bir takım düzensizlikler gösterdiğini, davacı şirket yetkililerince bu durumun davalı çalışanlarına sürekli iletilerek ödemelerin sûresinde yapılması talep edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından dolayı davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek, davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli davalı aleyhine asıl alacak bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini…” talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu hosting hizmetinin davalı şirket tarafından 2007 yılından 2015 yılına kadar alındığını, davalı şirket tarafından, 20I5 yılı ağustos ayı itibariyle hosting hizmeti alınmayacağının davacı şirkete yazılı olarak bildirildiğini, davalı şirket, …adlı internet sitesini 2009 yılına kadar aktif olarak kullandığını ve ödemeleri süresinde, düzenli olarak yaptığını, fakat davacı şirkete yüksek meblağlar ödendiği için, 2009 yılından sonra davalı şirketçe daralmaya gidildiğini ve 2015 yılına kadar küçülerek varlığını sürdürdüğünü, dava konusu olan …adlı site 2015 yılına gelindiğinde davalı şirket tarafından kapatılmak istendiğini ve bunun üzerine, 22.08.2015 tarihinde panel üzerinden bahse konu sitenin kapatılmasına ilişkin yazılı talepte bulunulduğunu, sitenin kapatılmasına ilişkin panel üzerinden hatırlatma yazısı yazıldığını, davacı tarafın ödeme emrinde takibe konu alacağın geçmiş dönem faturalardan kaynaklanan cari hesap olacağı olduğu beyan edilmişse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacı cari hesap ekstresîndeki dayanak faturaların hiçbirini taraflarına göndermediğini, davacı şirket, 8 ay boyunca davalı şirketin borçlu olunduğuna dair fatura, mail ya da başkaca bir belge göndermemesine rağmen 8 ay sonra icra takibi başlattığını belirterek, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz, itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine, davacı taraf aleyhine, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmeslne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini” talep etmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.349,52-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen faturalar nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı ve alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu raporunda özetle; davacının 2015-2016 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı yan ile aralarında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, 22/11/2016 takip tarihi itibariyle davacı yanın 5.349,49.-TL alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirketin 2015-2016 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, 2016 yılına ait kayıtlarda davacı yan kayıtlarında bulunan faturaların kayıtlı bulunmadığı, 22/11/2016 tarihi itibariyle borç ve alacağın bulunmadığı, 2016 yılında davacı tarafından davalı yana 13 adet fatura fatura kesildiği, bu faturaların toplamının 4.342,45.-TL olduğu, düzenlenen faturaların sunulmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı, davalı tarafın BA-BS formlarında da davacı firma ile ilgili bir kayıt bulunmadığı, taraflar arasında 16/04/2007 tarihinli …Şti. Kiralık Sunucu Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 5.maddesinde sözleşmenin devam süresinin 12 ay olduğu, 12 ay sonra herhangi bir değişiklik olmaması durumunda sözleşmenin otomatik olarak 12 aylık süreçte uzatılmış kabul edileceğinin, ödemelerin aylık olarak gerçekleştirileceğinin belirtildiği, yine taraflar arasında 31/03/2007 tarihinde… Şti. Kiralık Sunucu Sözleşmesi imzalandığı özleşmenin 5.maddesinde sözleşmenin devam süresinin 12 ay olduğu, 12 ay sonra herhangi bir değişiklik olmaması durumunda sözleşmenin otomatik olarak 12 aylık süreçte uzatılmış kabul edileceğinin belirtildiği, davacı tarafça 04/05/2007 hizmet başlangıç tarihi ve 23/04/2016 hizmet bitiş tarihleri arasında hizmet verildiği, her yıl uzayan sözleşmenin bitimine 8 ay kala 22/08/2015 tarihinde davalı tarafça iptale ilişkin istekte bulunulduğu, davacı yan tarafından düzenlenen faturalar mevcut olmadığından faturaların teslimi ve içeriği hakkında inceleme yapılamadığı, faturaların içeriğinin ve tesliminin ispata muhtaç olduğu yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
Davacı vekiline, mahkememizin 13/02/2019 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile bilirkişi raporunda yer alan faturalar ve faturaların teslimine ilişkin belgelerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde sunulmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edilmesine rağmen, fatura ve faturaların teslimine ilişkin kayıtların kesin süre içerisinde sunulmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça davalı yana 22/08/2015 tarihinden sonra kesilen 21 adet fatura nedeniyle davalı tarafın davacıya borçlu olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasında hizmet sözleşmesi imzalandığı, hizmet sözleşmesinin 12 aylık olduğu ve 12 ay sonunda yeniden 12 aylık olacak şekilde uzayacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından hizmetin verildiği, davalı yanın 22/08/2015 tarihinde davacı yana bildirimde bulunarak hizmetin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. davacı tarafa, davalı tarafın faturaların teslim edilmediğine ilişkin itirazları doğrultusunda faturalar ve faturaların teslimine ilişkin belgeleri sunması için kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde sunulmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı usulune uygun ihtar edilmiş olmasına rağmen, kesin süre içerisinde dosyaya faturaları ve kayıtlarını sunmamıştır. Söz konusu durumda, davacı tarafın artık dayandığı belgeleri sunma olanağı bulunmamaktadır. Dosyanın mevcut hali ile davacının fatura içeriklerini ve faturaların davalıya teslim edildiğini, dolayısıyla faturalar nedeniyle mevcut bir alacağı olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş olsa da, davacının açıkça kötü niyetli olduğunu iddia ve ispat edemediğinden kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmiş ve davalının bu yöndeki talebinin de reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam ve bakiye harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …

Hakim …