Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1123 E. 2018/1053 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1123 Esas
KARAR NO : 2018/1053
DAVA : Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ: 21/12/2017
KARAR TARİHİ: 12/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın,…şirketinin %79 hissesine sahip merhum eşi …’ın vefatı sebebiyle, merhumun 1/4 oranında yasal mirasçısı olduğunu, müvekkilinin şirketteki hissesinin %19.75 olduğunu, şirketin davalı ortaklarının …’ın vefat tarihi olan 13.10.2004 tarihinden sonra ortaklar kurulu kararı alınmasına yanaşmadıklarını, müvekkilinin iştirak halinde olan miras hissesini somutlaştırarak miras payına uygun olarak şirket hisselerinin aleni hale getirilmesine ve Ticaret Siciline kaydına yanaşmadıklarını, …’ın şirket hisselerinin Ticaret Siciline kaydedilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin şirketteki payının tescili için bu güne kadar diğer şirket ortakları ile görüşüldüğünü, söz konusu payının tescilinin talep edilmiş ise de bunun mümkün olmadığını, müvekkilinin 2004 tarihinden bu yana şirketten en küçük bir geliri ya da menfaati olmadığını, buna rağmen diğer ortaklar tarafından hayatının adeta karartılmış ve çekilmez hale getirilmiş olduğunu, müvekkilinin şirketin feshini istemekten başka bir yolunun da kalmadığını, şirket kayıtlarına göre toplamda %21 oranında şirket hissedarı görünen davalıların mirasçılık durumuna uygun olarak şirket paylarını dağıtmadıklarını, kendilerine göre şirketin idaresini ele geçirmiş olmanın rahatlığı içinde olduklarından hukuka aykırı davrandıklarını, müvekkilini dışlayan ortakların 20.10.2008 tarihinde görünüşte ortaklar toplantısı yaparak, ortaklardan …’ın tek imza ile ve münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmasına oy birliği denilerek karar verildiğini, bu kararın yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin şirketin diğer ortaklarına tamamen güveninin kırıldığını, açıklanan nedenlerle; … İlçesi 605 ada, 115 parselde bulunan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin tüm banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin şu an ki veraset belgesine uygun olarak…şirketinin %19.75 oranında hissedarı olarak kaydedilmesine ve tesciline, dava sonuçlanıncaya kadar şirketi temsil için tensip ile birlikte kayyım atanmasına, … Ticaret Odası Sicilinde görünen 26.07.2013 tarihli ek sözleşme ve 07.09.2015 karar tescil tarihli işlemlerin iptaline, haklı nedenle şirketin feshine ve tasfiye payının hesaplanarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, …’ın vefatının ardından şirketin içinin boşaltılarak kapatılması sebebiyle …’ın kızları … ve …tarafından …’ın kendisinden … yaş küçük Ukrayna asıllı ikinci eşi davacı … aleyhine açılan İst. … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. Sayılı kesinleşen kararına istinaden ihya suretiyle…Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil no’da kaydı açılarak ticari faaliyetine yeniden başladığını, hukuka uygun olarak yetkililerine imza sirküleri çıkarıldığını, bu kapsamda tüm iş ve işlemler usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket ana sözleşmesinin 13. Maddesi gereğince bir ortağın ölmesi halinde varislerinin pay bedelini alabilecekleri gibi miras şirketi halinde şirket ortağı da olabileceklerinin düzenlendiğini, davacının fesih ve tasfiye talebinin kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın şirkette ortak kalmasının dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, davacı tarafın ortak olarak kalmak istemediğinden talebine uygun işlem yaptığını, açıklanan nedenlerle davacının yasal dayanağı bulunmayan kötü niyete dayalı tüm taleplerinin ve davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava veraset belgesine uygun olarak davacının %19,75 oranında şirket hissedarı olduğunun kaydı ve tesciline, şirketin diğer ortaklarının 20.10.2008 tarih ve 3 no’lu kararının geçersizliğine, 26.07.2013 tarihli ek sözleşme ve 07.09.2015 tarihli kararın tescil işlemlerinin iptaline ve neticeten şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiye payının hesaplanarak kendine ödenmesine ilişkindir.
Davacı vekiline 12.11.2018 tarihli oturumda dava dilekçesinin başlığı ile sonuç kısmı arasındaki çelişkiyi gidermesine ilişkin yöneltilen soruya, sonuç kısmının dikkate alınması gerektiğini, davalı vekilinin cevap dilekçesinin 4. Sayfasının 4 no’lu bendinin son iki cümlesinde geçen karşı davaya ilişkin talepleri yönünden sorulan soruya karşı davalarının olmadığına ilişkin beyanı alınmak suretiyle açıklık getirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, İstanbul … ATM’nin … E. … K. Sayılı dosyası ve tüm dosya eklerince davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, davalı kıldığı Uzunhasan İnş. Adi Komandit Şti. … ve ortakları şirketinin %79 hisse sahibi olan müteveffa eşi …’ın 13.10.2004 tarihinde vefatından dolayı …’ın mirasçısı sıfatıyla miras payı olan 1/4 hissesine denk gelen şirkette %19.75 hissedar olduğundan bahisle mahkememizde bir kısım taleplerde bulunmuş ise de talepleri yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir.
Davalının komandit şirket olması nedeniyle davalı tarafın diğer ortaklarınca davacı murisinin vefatı nedeniyle davacıya o tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Ticaret Kanunu’nun 202. Maddesi uyarınca … Noterliğinin … yevmiye no’lu 27.10.2008 tarihli ihtarnamesi ile, davacıya komandit veya komanditer olmayı isteyip istemediğine ilişkin çıkarılmış olan ihtara davacı tarafça … Noterliğinin 27.11.2008 tarih ve …yevmiye numaralı karşı, cevabı ihtarnamesi ile komandite veya komanditer olmak istemediğini ve şirketin usulüne uygun yapılan bilançosuna göre hisse bedelinin ödenmesini talep ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerle sabittir. Buna göre davacı tarafça çıkarılan ihtarnameye verilen cevabı ihtarnameden dolayı, şirkette ortak olarak kalmak istemediğinden artık şirketin diğer işleri ile ilgili herhangi bir talebinin olamayacağını ve tek talebinin ancak komandite veya komanditer olmak istememesinden dolayı mirasçılıktan gelen hissesinin karşılığı pay bedelini talep edebileceğine kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafça komandite veya komanditer olmak istememesi nedeniyle geride talep edebileceği mirasçılık payından kaynaklanan hissesine düşecek çıkma payı bedelinin usulüne uygun ödenmemesi üzerine, davacı tarafça İst. … ATM’nin … E. Sayılı dava dosyasında çıkma payının tespiti için dava açmış ve bu mahkemede yapılan yargılama neticesinde 08.09.2015 tarih… E…. K. Numarası ile “davacının davalı şirket ortaklığından TTK 531 maddesi uyarınca çıkmasına izin verilmesine, davacının 1.105.912,51 TL ortaklık payının karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine” şeklinde verilen kararın davalı tarafın temyizi üzerine davacı tarafın 11.11.2015 tarihinde Yargıtay’a göndermiş olduğu feragat dilekçesi üzerine Yargıtay … H.D’sinin 20.10.2016 tarih … E. …K. Sayılı ilamı ile “uyuşmazlık tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup, davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğrurur. Davacı vekilinin davadan feragate(vazgeçmeye) ilişkin beyanının usulen tevsik olunduğu ve vekaletnamesinde bu hususta özel yetkisi bulunduğu anlaşılmakla HMK’nun 307 ve devamı maddeleri uyarınca sonuç doğrucu nitelikte olduğu kanısına varılmış, Yargıtay İBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragat’e ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, mahkemesine dönen dava dosyasında 27.12.2016 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve… K. Numarası ile verilen kararın 17.03.2017 tarihinde kesinleşmiş olduğuna dair kesinleşme şerhinin de verilmiş olduğu görülmekle davacı ile davalı arasında görülebilecek olan davanın tek başına şirket ortaklık payından kaynaklanan ortaklık payına isabet eden alacak davası olabileceği, bunun ise yukarıda bahsi geçen … Asliye Ticaret Mahkemesindeki yargılama neticesinde mahkemece davacı lehine 1.105.912,51 TL ortaklık payının karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmiş olmasına rağmen karar davalı temyizi üzerine Yargıtay’dayken, davacı tarafın davadan feragat dilekçesi üzerine, feragat hususunda karar verilmek üzere Yargıtay tarafından bozularak gönderildiği, bozma sonrası bozmaya uyularak feragat doğrultusunda davanın reddine dair verilen kararın da kesinleşmiş olduğu, feragatın kesin hüküm sonuçları doğurması nedeniyle de davacının davalıdan talep edebileceği şirket ortaklığından kaynaklanan, mirastan gelen payına isabet eden alacak davası yönünden mahkememizde görülmekte olan davanın, buna göre de daha önce İstanbul … ATM’nin bahsi geçen kararı ile hükme bağlanmış olmasından dolayı davacı ile davalı arasında kesin hüküm bulunduğu, kesin hükmün HMK 114/1-i maddesi uyarınca dava şartı olduğu, HMK 138 maddesi uyarınca dava şartlarının öncelikle ve HMK 115/1 maddesi uyarınca da Yargılamanın her safhasında ve resen dikkate alınması gerektiğine ilişkin düzenlemeler uyarınca bu dava şartı yokluğundan dolayı davacının davasının HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının HMK 114/1-i maddesindeki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 4,50 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …