Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1094 E. 2018/21 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1094 Esas
KARAR NO : 2018/21
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 2017 yılı denetçisi olarak seçilen… A.Ş.nin Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Gözetim Dairesi Başkanlığı’ndan alınan karar ile faaliyet izin ve yetki belgesinin 07/07/2017 tarihli kurul kararı ile kararın tebliğinden itibaren 2 yıl süreyle askıya alındığını, denetçi görevinin yerine getirmediğinden yapılan denetçi sözleşmesinin feshedildiğini bunun üzerine müvekkili şirketin … A.Ş.nin 6102 s.TTK.m 399/6 hükmü gereğince müvekkili şirkete denetçi olarak atanmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosyaya tüm delil ve dayanakların, sicil kayıtlarının celp edilmiştir.
Dava konusu; TTKnun 399. madde gereğince, davalı şirkete denetçi tayin edilmesi talebine ilişkindir.
TTK 397.maddesi gereğinde denetim usulüne yer verilmiş, 398/1 maddesinde şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetiminin; envanterin, muhasebenin ve Türkiye Denetim Standartlarının öngördüğü ölçüde iç denetimin, bu bölüm hükümleri anlamında 378.madde uyarınca verilen raporların ve 397.maddenin birinci fıkrası çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimi şeklinde olduğu, ayrıca denetimin Türkiye Muhasebe Standartlarına, kanuna ve esas sözleşmenin finansal tablolara ilişkin hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesini de kapsadığı belirtilmiştir. Aynı kanun 398/2 maddesinde ise denetimin; şirketin finansal tablolarının ve 397 nci maddenin birinci fıkrası ve 402 nci maddenin ikinci fıkrası çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun ve topluluğun konsolide finansal tablolarının ve 397 nci maddenin birinci fıkrası ve 402 nci maddenin ikinci fıkrası çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun, denetçinin denetleme sırasında elde ettiği bilgilerle uyum içinde olup olmadığını belirtip açıklayacak şekilde yapılacağına işaret edilmiştir. TTK 399/1 maddesinde “Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan eder.”, TTK 399/6 maddesinde ise “Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, dördüncü fıkrada gösterilen mahkemece atanır. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi red veya sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hâllerinde de uygulanır. Mahkemenin kararı kesindir.” hükümlerine yer verilmiştir. Davacı şirketin denetçisi olarak seçilen … A.Ş.nin faaliyet izni ve yetki belgesinin 2 yıl süreyle askıya alındığı anlaşılmakla, sicil kayıtları ve dosya kapsamında yer alan kayıt ve belgeler incelenip, TTK 399/6 maddesi kapsamında değerlendirildiğinde; talep ve beyan doğrultusunda …A.Ş.’nde görev yapmak üzere … A.Ş.’nin denetçi olarak atanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile, ….A.Ş.’nde görev yapmak üzere TTK.399 ve devamı madde kapsamında … A.Ş.’nin denetçi olarak atanmasına,
Bu sürec içerisinde görevi nedeniyle aylık 1.000,00 TL ücret takdirine,
2-Harç peşin alındığından yeniden belirlenmesine yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin, HMK’nun 312/2 maddesi gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirmiş ise de HMK’nun 312/2 maddesi gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinden verilen kesin karar alenen ve usulen tefhim olundu.
Başkan
Üye
Üye
Katip