Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1065 E. 2021/279 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1065 Esas
KARAR NO :2021/279

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/12/2017
KARAR TARİHİ:20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının acentesi olduğunu, taraflar arasında sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisine haiz sigorta aracılık sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşmeye uygun olarak hizmet verildiğini ve büyük cirolar kazanıldığını, müvekkili sayesinde müşteri sayısının arttığını, buna rağmen davalı tarafından gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, fesihin hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile ilk aşamada 5.000,00-TL denkleştirme tazminatı, 5.000,00-TL teşvik komisyonu ve 5.000,00-TL yoksun kalınan kazanç olmak üzere toplam 15.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının imzalanan sözleşmeye uygun davranmadığını, davacı ile aynı dönemde başlayan diğer şirketlerin ortalaması kıyaslandığında davacının geride kaldığını, davacının performansının düşmesi nedeniyle sözleşme gereği haklı nedenle fesih işlemi yapıldığını, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının tazminat taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Bu kapsamda dava dosyası taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi gereğince tarafların defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle sigorta acenteliği yönünden dava konusu iddia ve savunmalar doğrultunda rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, sunulan kök raporda özetle; davacı acente ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin haklı sebeplerle feshedildiğine dair dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ışığında yeterli delil bulunmadığı, haksız olarak feshedildiğinin mahkemece kabulü halinde ise hakkaniyet indirimi gözetilmeden davacı acentenin toplam 181.201,00 TL denkleştirme tazminat alacağının hesaplandığı, davacının sözleşme feshinden sonra da dava dışı sigorta şirketleriyle acentelik ilişkisi içinde olduğu ve komisyon geliri elde ettiği bu nedenle davacının müspet zarar talebinde bulunamayacağı ancak aksi kanaatte olunması halinde ise davacının davalıdan 26.311,78 TL kar mahrumiyeti talebinde bulunabileceği , teşvik komisyonu ( rapel ) bakımından ise acentenin teknik karlılığı göz önünde bulundurularak ve her şirket için hesaplama tekniğinde muhtemel hasar ve poliçe iptallerinden doğacak iade tutarlar hesaplaması sonrasında acentenin hak etmiş olduğu bir jestiyon- rapel komisyonu mevcut olup olmadığı değerlendirildiği, bu bağlamda komisyon hesabının yapılmasının mümkün olmadığı, sözleşme gereği verilen 2.500,00 TL teminatın davalıya olan 1.000,00 TL borcun mahsubu ile 1.500,00 TL olarak davacıya iadesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından rapora itiraz edilmiş olup, dosya ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Sunulan ek raporda ise özetle; kök rapordaki tespit ve görüşler tekrar edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri dava dosya kapsamı ile birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen acentelik sözleşmesi ile davalıya müşteri kazandırdığını taşıdığını ve kazançlı bir acente … 16. Noterliğinin aracılığı ile fesih ihbarda bulunulduğu sonrasında davacı acentenin davalı şirket adına kullandığı yetkilerden azline dair … 10. Noterliği aracılığı ile bildiriminde bulunulduğunu, şirketten daha fazla müşteri ile müşteri portföyünü arttırdığı, söz konusu dönemdeki üretim tablolarının iyi olmasına rağmen hukuka aykırı olarak gönderilen feshin hakkaniyet dışı olması sebebiyle TTK 122 madde gereğince zararlarının giderilmesinin gerektiğinden bahisle 5.000,00 TL teşvik komisyonu (rapel bedeli), 5.000,00 TL denkleştirme tazminatı ve 5.000,00 TL yoksun kalınan kazanç olamak üzere toplam 15.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat ve sözleşme kapsamında davalı şirkete ödenen 2.500,00 TL teminat bedelinin iadesi talep edilmiştir.
Portföy tazminatı (denkleştirme talebi) ‘nın düzenlendiği TTK 122 maddesinde “(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. (2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır. (3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz. (4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir. (5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile acentenin müvekkiline sağladığı müşteriler veya müvekkiline sözleşme sona erdikten sonra bu müşterilerden sağlamaya devam ettiği faydaya bir karşılık olmak üzere acenteye uygun bir tazminat talep etme hakkı tanınmış olup, müşteri (denkleştirme) tazminatı acente ve tek satıcılık sözleşmelerinde uygulama imkanı bulmaktadır. “Acente”nin tanımı TTK 102 maddesinde yapılmış olup, TTK 102 maddesi “Ticarî mümessil, ticarî vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukukî konuma sahip olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir yer veya bölge içerisinde sürekli olarak ticarî bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerden aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasında yapılan acentelik sözleşmesi gereği davacı acentenin özen yükümlülüğü, portföy geliştirme borcu ve fesih maddelerinden herhangi birini ihlal ettiği hususunda dava dosyasında herhangi bir veri bulunmadığı yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, bu hali ile davacı tarafın TTK 122. Madde gereği denkleştirme tazminatı talep etme hakkı bulunduğu, dava dilekçesi ile 5.000,00 TL denkleştirme tazminat alacağı talebinde bulunulduğu gözetilerek bu talep miktarı üzerinden takdiren %50 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması sonucunda 2.500,00 TL denkleştirme alacağı ve iadesi talep edilen teminat tutarından tarafların defter kayıtlarına göre davacının borç tutarı olan 1.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.500,00 TL teminat bedeli yönünden davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporu esas alınmakla teşvik komisyonu zararının oluşmadığı gözetilerek teşvik komisyonu talebi ve kar mahrumiyeti yani müspet zarar tazmini için yasal koşulların oluşmadığı yani davacı acentenin başka sigorta şirketleri ile aracılık faaliyetlerini sürdüğü gözetilerek kar mahrumiyeti talepleri yönünden davanın reddine, manevi tazminat talebi yönünden ise; TBK’nın 58 ve MK’nın 24. maddesi hükümlerine göre fesih nedeniyle davacının ticari itibarinin zedelendiğine ve bunun sonucu olarak zarara uğranıldığı ve zarar miktarına yönelik dosyada delil bulunmadığı gözetilerek manevi tazminat koşullarının oluşmaması nedeniyle bu talebin de reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 2.500,00 TL denkleştirme tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Teşvik komisyonu ve yoksun kalınan kar taleplerinin REDDİNE,
3-Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
4-1.500,00 TL teminat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 273,24-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.665,08-TL harçtan mahsubu ile artan 1.391,84-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 2.805,50-TL olmak üzere toplam 2.841,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 252,57-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 273,24-TL’nin toplamı olan 525,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa tebliğine,
8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2021

Katip …

Hakim …