Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1025 E. 2020/64 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1025 Esas
KARAR NO : 2020/64

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davaya konu faturanın kesildiği işyerinin 08/04/2017 tarihinde kiralandığını fakat bu yerin bir süreliğine depo olarak kullanıldığını, davaya konu fatura bedeline esas elektriğin o dönemde kullanılmadığını, abonelik sözleşmesinin tarihinin 13/07/2017 olduğunu, ilk fatura döneminin … olduğunu, 3.362,50-TL kesildiğini ve tüketimin 8098,020 kWh olduğunu fakat 2017/09 dönemli fatura bedelinin 16.916,70-TL, tüketimin ise 7440,000 kWh olduğunu, faturalar arasında çelişki bulunduğunu, son faturanın tüketimin miktarının önceki faturaya göre daha az olmasına rağmen fatura bedeli arasındaki farkın hukuka aykırı olduğunu, bahsi geçen miktarın ek tüketim nedeniyle oluştuğunun bildirildiğini, oysa sayaçtaki arıza nedeniyle ek tüketime ilişkin ayların Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz olduğunu, abonelik sözleşmesinin 13/07/2017 tarihinde başladığını, bu nedenle davanın kabulü ile müvekkilinin 16.916,70-TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait tesisatta yapılan güç artırım muayene işlemleri sırasında farkedilen bağlantı şekilleri nedeniyle mevzuata uygun olarak ölçüsüz enerji kullanımına ilişkin faturalandırma yapıldığını, yapılan hesap neticesinde bahsi geçen dönem için 33.301,000 kwh ek tüketimin tespit edildiğini, davacının tesisata ilişkin yerleşkeyi kiraladığını ve depo olarak kullandığını kabul ettiğini ancak elektrik kullanımını kabul etmediğini, bu iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yapılan işlem ve hesabın mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, depo olarak kullanılan işyerinde elektrik kullanımına ilişkin düzenlenen faturadaki kullanım miktarının gerçek kullanımı yansıtmadığı, fatura bedelinin fahiş olduğu iddiası ile 2017/9 dönemine ait … numaralı 16.916,70 TL bedelli fatura nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava konusu fatura ve aboneliğe ait kayıtlar celp edilmiş, davacı tarafça kira sözleşmesi sunulmuş olup, kira sözleşmesinin 08/04/2017 tarihli olduğu, abonelik sözleşmesinin 13/07/2017 tarihli olduğu belirlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu kök raporunda özetle; davacının 2017/09 dönem faturasına ilave edilen 33301 kwh. ilave tüketimin 13/07/2017 tarihi muayene esnasında 380 Voltluk aktif sayacın bağlantı klemenslerine akım trafosunun sekonder kablo uçlarının bağlanmış olmasından yani hatalı bağlantıdan kaynaklandığı, sayaç arızasının mevcut olmadığı, hatalı bağlantı nedeniyle sayacın eksik tüketim kayıt etmesinin kaçınılmaz olduğu, bu durumun ise kurum zararına sebebiyet verdiği, 380 Voltluk aktif sayacın yerine x/5 sayacın takılı olması gerektiği, davacının 08/04/2017 tarihinden itibaren mahalli kullanmaya başladığı ve kullanmaya başladığı esnada yanlış bağlantı tespiti yapılan sayaç tesisata takılı olduğundan, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14.maddesi gereğince tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketiminin bulunmadığı bu nedenle tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapıldığında, davacının menfi tespit talep edebileceği miktarın 6.537.45 TL olacağı belirtilmiş, alınan ek raporda ise davalı tarafça kullanılan sayacın 27/04/2017 tarihine kadar sorunsuz şekilde tüketim kayıt ettiği, 28/04/2017-17/07/2017 tarihleri arasında ise hiç tüketim kayıt etmediği, muayene tarihi 13/07/2017 olduğundan, sayacın kayıt yapmamaya başladığı 28/04/2017 tarihi ile 13/07/2017 muayene tarihine kadar eksik tüketim hesaplaması yapılması gerekeceği, davacı şirketin ihtilafsız olan 18/07/2017-25/09/2017 tarihleri arasındaki tüketim ortalamasının 174,49 kwh/gün olduğu, bu durumda 28/04/2017-17/07/2017 tarihleri arasında 76 gün için tüketimin ise 76 gün X 174,49 kwh/gün = 13.261,24 kwh olacağı ancak sayacın kaydettiği tüketim miktarının 3,00 kwh olması sebebiyle fark tüketim miktarının 13.258,24 kwh olduğu, fark tüketim bedelinin ise 8.594,46 TL olduğu, bu durumda davacının fatura bedelinin 8.322,24 TL kısmından borçlu olmadığı yönünde hesaplama yapılarak rapor sunulmuştur. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafından kiralanan taşınmaza ilişkin, davalı şirket görevlileri tarafından yapılan sayaç kontrolünde hatalı bağlantı yapılmış olması sebebiyle sayacın eksik tüketim kaydettiğinin belirlendiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sayacın 28/04/2017-17/07/2017 tarihleri arasında ise hiç tüketim kaydetmediğinin belirlendiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14.maddesi gereğince sayacın eksik tüketim kayıt etmesi halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanması gerektiğinden, bu doğrultuda yapılan hesaplama neticesinde davacının sonraki dönem tüketim ortalamasının 174,49 kwh/gün olduğu, bu durumda 28/04/2017-17/07/2017 tarihleri arasında 76 gün için tüketimin ise 76 gün X 174,49 kwh/gün = 13.261,24 kwh olacağı ancak sayacın kaydettiği tüketim miktarının 3,00 kwh olması sebebiyle fark tüketim miktarının 13.258,24 kwh olduğu, fark tüketim bedelinin ise bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile 8.594,46 TL olduğu, davacının 8.322,24 TL yönünden ise borçlu olmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça her ne kadar dava konusu taşınmazın depo olarak kullanılmış olması sebebiyle elektrik tüketiminin olmadığı yönünde itiraz edilmiş ise de, bu yönde bir delil sunmadığından fiili kullanım tarihi olarak kira sözleşmesinin başlangıç tarihi dikkate alınmış ve bu doğrultuda düzenlenen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının 2017/9 dönemine ait … numaralı 16.916,70 TL bedelli fatura nedeniyle 8.594,46 TL borçlu olduğunun ve bakiye 8.322,24 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 568,49-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 537,09-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 713,00-TL olmak üzere toplam 749,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 368,47-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 31,40-TL’nin toplamı olan 399,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR