Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1013 E. 2020/125 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1013 Esas
KARAR NO : 2020/125

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bayinin akdedilen sözleşme uyarınca müvekkili şirketten satın almış olduğu ürünlere ilişkin var olan borçlarını ödememesi nedeniyle bayi aleyhine cari hesapta yer alan borcun tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak icra takibine itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile 2015 yılında …A.Ş. Firmasının dayatmasıyla istemeyerek de olsa mecbur bırakılarak mal alım bayilik ilişkisi bulunduğunu, bayilik faaliyetlerini …şirketinin ticari ahlaka aykırı ve tek taraflı ticari cebir uygulama yaptırımları yüzünden 22/11/2016 tarihinde mağazalarını …A.Ş.’ye devir ettiklerini, 22/11/2016 tarihinde alacaklı şirket yetkilileri ile mağazalarında buluştuklarını, kendi kredi kartlarını vererek davacı şirketin alacaklarını tahsil ettiği … bayi online sitesinden kartlarını kullanarak 54.191,00 kapanış rakamını 12 ay vade ile ödenmesi gerektiğini bildirdiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava; İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 54.588,40 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı kayıtlarında inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, düzenlenen raporda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 20/10/2015 tarihinde başladığı, davalı kayıtlarına göre muhtelif tarihlerde toplam 690.449,52 TL borç tahakkuku yapıldığı, buna karşılık davalı tarafından yine muhtelif tarihlerde 508.901,06 TL borç ödemesi yapılarak, bakiye borcun 181.548,46 TL olarak 2016 yılına devrettiği, 2016 yılında 2015 yılından devir olarak gelen 181.548,46 TL borç dahil olmak üzere toplam borcun 2.084.880,13 TL olduğu, buna karşılık 2.027.286,49 TL ödeme yapılarak bakiyenin 57.591,64 TL olarak 2017 yılına devrettiği, 2017 yılında ise devir olarak gelen 57.591,64 TL borca karşılık 10/01/2017 tarihinde komisyon gider açıklaması ile 3.246,04 TL borç mahsubu yapılarak kalan bakiyenin 54.347,60 TL olduğu, borcun 30/06/2017 tarihinde ortaklara borçlar açıklaması ile sıfırlandığı belirtilmiştir. ,
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; taraflar arasında devam eden cari hesap ilişkisi çerçevesinde iptal edilen kredi kartı tahsilatı ve yerine ikame edilen senet tahsilatları ve bu değişimlere göre farklılık arz eden kur farkları vc gecikme faizi farkları ile davacı tarafından davalıdan talep edilen alacak bakiyesinin dava ile 33.187,35 TL bedelin davalı lehine azaltılarak talep edildiği, davacı şirketin davalı ile cari hesap ilişkisini takip ettiği hesap ekstresine göre icra takip tarihi olan 07/06/2017 gün itibariyle davalıdan 33.187,35 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında ödenemeyen cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin konusu başlıklı 2.maddesi “İşbu sözleşmenin konusu, Distibütör’ün yetkili dağıtıcılığını yapmakta olduğu her türlü ticari emtianın (bundan böyle kısaca ürün olarak anılacaktır) Bayi tarafından satışına ilişkin yetki, sorumluluk ve şartların belirlenmesidir.” şeklinde düzenlenmiş olup, sözleşme ile davalıya, davacıdan aldığı ürünleri kendi hesabına olacak şekilde tüketicilere satma yetkisinin verildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 4.maddesinin çalışma şekli başlıklı F.bendinde ise; “Taraflar işbu sözleşme uyarınca cari hesap şeklinde çalışacaktır.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş ve sözleşmenin ticari defter kayıtları başlıklı 12.maddesi; “Bayi, işbu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda, Distribütörün ticari, defter, bilgisayar ve diğer belgelerinin geçerli, bağlayıcı ve kesin delil teşkil edeceğini, Distribütör’ü yemin teklifinden beri kıldığını ve bu maddenin HUMK 287. maddesi anlamında kesin delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davalı şirketin borç bakiyesinin 10/01/2017 tarihinde komisyon gider açıklaması ile 3.246,04 TL borç mahsubu yapılarak 54.347,60 TL olduğu ancak borcun 30/06/2017 tarihinde ortaklara borçlar açıklaması ile sıfırlandığı belirtilmiş ise de borcun kapatılmasına ilişkin kayıt sunulmadığı, davacıya ödenme yapıldığına dair bir kaydın yer almadığı, davacı şirket kayıtlarında yapılan incelemede ise davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunun tespit edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre tarafların cari hesap şeklinde çalışacaklarının kararlaştırıldığı, davacı şirketin davalıdan 53.390,41 TL alacaklı olduğu, ancak davalı tarafça verilen çeşitli miktar ve tarihli senetler ile alacak miktarının ilişkinin davalı 33.187,35 TL’ye düştüğü, bu bedelin ödendiği yönünde davalı tarafça bir kayıt ibraz edilmediği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 33.187,35-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak tutarı olan 33.187,35-TL’nin %20’si oranında hesap edilen 6.637,47-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 2.267,02 TL karar ve ilam harcından 293,83 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.973,19 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 329,83 yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.116,50 TL masraf olmak üzere toplam 1.446,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.978,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR