Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/10 E. 2018/1006 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/10 Esas
KARAR NO : 2018/1006
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2015
KARAR TARİHİ: 05/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin kendisine vaat edilen şartların bir türlü gerçekleşmemesi üzerine sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmekte zorlanmaya başladığını ve akaryakıt sektöründeki rakiplerinden satış anlamında geri kaldığını, davalı tarafın kusurlu davranışları sonucu ticari ilişki kapsamında cari hesabı kapatma konusunda zorlanan davacının karşı taraf ile tüm iletişimlerin sonuçsuz kaldığını, davalı taraf 650.000,00 TL teminat senedi ve iki adet miktar kısmı boş çek veren davacının yeterli teminatı olmasına rağmen cari hesaptaki miktar bahane edilerek akaryakıtsız bırakıldığını ve benzin istasyonunun atıl durumda bırakılmaya zorlandığını, bu sürede YKB … numaralı çekin davalı tarafından 450.000,00 TL miktar üzerinden doldurularak tahsil edildiğini, cari hesaptaki tüm alacak miktarının söz konusu çek ile doldurularak alınabilecekken davalının arada cari hesap bırakacak şekilde kötü niyetli davranış sergilediğini, davacı şirketin “…” adresinde Kocaeli İli Şekeıpınar Mahallesinde kain ve tapuda 467 ada 5 parselde kayıtlı 3.532,65 TL metrekare taşınmaz üzerinde kurulu petrol ofisi niteliğindeki taşınmaz için davalı şirket ile 04.10.2011 tarihli “Satış Çerçeve Protokolü” ve eki niteliğindeki “Bayilik Anlaşmasını imzaladığını, sözleşme imzalanmadan önce konuşulan ve davacı lehine olan hükümlerin hiçbirinin imza altına alınan sözleşmeye eklenmediğini, davalı tarafın çeşitli yanıltmaları sonucu iradesi tam olarak sözleşmeye yansımamış davacının güven esasına ve davalı tarafça şartların iyileştirileceği sözlerine itibar edilerek iyi niyet ile sözleşmede kendi adına düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, imzalanan sözleşmeye ek olarak davacı tarafından davalı şirkete 650.000,00 TL tutarındaki… Bankası … Şubesi’ne ait 30.10.2014 tarihli ve … numaralı teminat senedinin yanında …Bankası… Şubesi … ve… numaralı iki adet çek vade ve miktarları boş şekilde imzalanarak davalı şirket yetkilisi …’a teslim edildiğini, Kadıköy … Noterliği’nin 25.12.2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek davacıyı 3 gün içinde vadesi gelmemiş borçlarının da ödenmesini aksi taktirde sözleşmeyi fesh edeceğini bildirdiğini, davalı tarafın elinde boş çeki ve teminat senedi olan davacının tüm bu teminatlarına rağmen kalan cari hesabın bu şekilde kapatılmasının istenmesi üzerine akaryakıt istasyonunu satarak ödemesi gereken borcu ödeyip haksız bir durumla karşılaşmamak adına teminatlarını kurtarmak istediğini ve bu durumu Gebze .. Noterliğinin 07.01.2015 tarihli …evmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa bildirdiğini, davalı tarafın bunun üzerine Kartal… Noterliği’nin 09.01.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini ve sözleşmelerini haksız olarak fesh ettiğini ve sözleşmede kararlaştırılan 200.000.- Amerikan Doları tutarındaki cezai şartla birlikte günlük 500.- Amerikan Doları fuzuli işgal tazminatını ayrıca sözleşme sonuna kadar ki mahrum kalınan kar miktarını da talep ettiğini, davacı tarafından … Noterliği’nin 19.01.2015 tarihli …yevmiye numaralı ihtarı keşide edilerek, sözleşmeyi haksız nedenle feshettikleri, Borçlar Kanunu ilgili maddelerine göre sözleşmeyi haksız neden ile fesh ettikleri gerekçesiyle cezai şart isteyemeyeceklerini, cezai şartın ödenmiş olması halinde dahi ayrıca müspet ve menfi zarar talep edemeyeceklerinin davalıya bildirildiğini, davacının son olarak 21.01.2015 tarihi itibariyle davalı şirkete cari hesabını teminat senedinin bedeli kadar banka hesabına yatırarak kapattığını, davacının cezai şart ödemek bir yana müspet ve menfi zararlarını isteyebilecek duruma geldiğini, ancak tüm bu yaşanlara rağmen davalı şirketin teminat senedini ve …Şubes… numaralı çeki iade etmediği gibi bu çeki hakkaniyete uygun olmayan bir şekilde doldurmakla tehdit ettiğini, iddia ederek 04.10.2011 tarihli Satış Çerçeve Protokolü ve eki niteliğindeki Bayilik Anlaşması’na istinaden davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitini ve dava sonuna kadar … Şubesi 2690468 numaralı çekin bedel kısmının boş olması sebebiyle teminatsız olarak, Mahkemece tedbir kararına hükmedilinceye kadar ki geçen zamanda çekin bedel kısmının doldurulması halinde Mahkemenin takdiri doğrultusunda belirlenecek teminat karşdığında tedbiren durdurulmasını ve dava sonunda iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüzel kişiliğini dava tarihinden önce kaybettiğini, dava açma ve tedbir talep etme ehliyeti bulunmadığını bu nedenle davanın ve tedbir talebinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı İlerba’nın dava dışı …Şti. ile birleştiğini ve 23.01.2015 tarihinde Ticaret Sicil Memurluğu’na tescil edildiğini, bu kapsamda davacı İlerba’nın tescil ile birlikte tüzel kişiliğini yitirdiğini, birleşmenin ticaret siciline tescil ile birlikte geçerlilik kazandığını, TTK 152. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca devrolunan ortaklık (İlerba) birleşmenin tescili ile birlikte infisah edeceğini, 23.01.2015 tarihinde infisah eden davacı İlerba’nın 28.01.2015 tarihinde iş bu davayı ikame etmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın davaya konu çekin boş olarak teslim edildiği ya da anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarını şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler tarafından düzenlenmiş yazılı bir belge ile ispat etmeye mecbur olduğunu, “Çekteki imza davacı tarafça kabul edilmesine göre, çekin diğer kısımlarının özellikle bedele ilişkin kısmının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacının yasal delille ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının Bayilik Anlaşmasındaki kabul ve taahhüdüne rağmen davalıya olan borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, satış yerindeki faaliyetini aksattığını, davacının davalı şirkete vadesi geçmiş borçlarının bulunması ve münakit Anlaşma ve Protokollerinin ihlal edilmesi nedeniyle Kadıköy … Noterliği’nden keşide edilen 25.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarın keşide edildiğini, söz konusu ihtara rağmen davacı tarafın ihlallerini sonlandırmaması nedeniyle davalı tarafından Kadıköy … Noterliğinden keşide edilen 09.01.2015 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarı davacı ile davalı şirket arasında aktedilen 04.10.2011 tarihli Satış Yeri Çerçeve Protokolü, Bayilik Anlaşması ve eklerinin kar mahrumiyeti ile diğer yasal hakları saklı kalmak kaydı ile, tek taraflı olarak haklı nedenle feshedildiğini, Bayilik Anlaşmasında öngörülen 200.000.-USD cezai şart bedelinin ifa tarihinde uygulanmakta olan TCMB döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının ödenmesinin davacıya bildirildiğini, bu kapsamda… no.lu 470.140,00 TL meblağlı fatura düzenlendiğini, davacı tarafın cari hesapta mevcut 1.119.740,00 TL borcunun ödenmesi amacı ile dava konusu çeki keşide ettiğini ancak çekin ibrasında karşılığı bankadan tahsil edilemediğini, davacının davalı nezdinde yer alan teminatından yapılan tahsilat neticesinde ödenmemiş bakiye çek bedeli, tazminatı ve fer’ilerinin tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…E. sayılı dosyasından takip başlatıldığını, takibin halen derdest olup borcun ödenmediğini, davalının kar kaybı ve diğer alacaklarının tahsili için dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek davacının davalıya bir borcunun bulunmadığı iddiasına dayandırdığı hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E….K.sayılı dosyasından verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, sözleşmeden ve bu sözleşme gereğince verilen teminat çekinden dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıve çekin iptali davasıdır
Mahkememizce tarafların defter ve kayıtları üzerinde iddia ve itirazlar, sözleşme hükümleri, fesih, çek mahiyetleri, ödemeler, ticari ilişkide denetlenemek suretiyle bilirikişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler, taraflar arası ilişkiye dayanak 04.10.2011 tarihli Satış Çerçeve Protokolü ve Eki Niteliğindeki Bayilik Anlaşmasının iş bu davaya dayanak uyuşmazlığın konusunu oluşturduğunu, Kadıköy …Noterliği tarafından düzenlenen 09.01.2015 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamenin davalı tarafından davacıya ve Bilgi mahiyetinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na keşide edildiği, muhatap Bayi ile müvekkil arasında 04.10.2011 tarihli Satış Çerçeve Protokolü ve eki niteliğindeki Bayilik Anlaşmasının tek taraflı olarak feshedildiğini, sözleşmenin 14. Maddesine göre …her bir gün için 500.-USD fuzuli işgal tazminatı ile 18. Maddeye göre 200.000.-USD cezai şart bedelini ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde talep edildiğini, davalı şirket tarafından 200.000.-USD cezai şart bedeli Bayilik Anlaşmasının 18. Maddesine göre 23.01.2015 tarih ve… no.lu fatura ve 470.140,00 TL bedel ile davacı İlerba’ ya düzenlediği, söz edilen fatura davacı şirket kayıtlarına alındığı ve ters kayıt ile çıkartılmış olduğunu, tarafların ticari defterlerine göre 31.12.2014 tarih itibari ile davacının davalıya 847.422,56 TL borçlu olduğunu, davalının davacıdan 847.422,56 TL alacaklı olduğu, tarafların bu hususta mutabık kaldığı, cari hesaptaki uyuşmazlığın 2015 yılında oluştuğu, 23.01.2015 tarihi itibari ile … Akaryakıt ile …Petrol birleşmiş olup, devrolan şirketin hesapları …Petrol’e aktarılmış olduğundan İlerba’nm davalı şirket ile borç/alacak bakiyesinin kalmadığını, 31.12.2015 tarihi itibari ile … Petrol’ün davalı … Petrollerinden 399,44 TL alacaklı durumda olduğunu, 31.12.2015 tarih itibari ile davacının davalıdan 474.696,00 TL alacaklı olduğu, bu meblağa uyuşmazlık konusu … 28.01.2015 tarih ve 1.119.740,00 TL bedelli çek tutarının dahil olmadığı, söz edilen çekin cari hesaplarda bulunmadığını, 2015 yılında taraflar arasındaki bakiye farkının davalı tarafından davacıya düzenlenen 23.01.2015 tarih ve … no.lu 200.000.-USD cezai şart bedeli olan 470.140,00 TL bedelli fatura ile davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 10.03.2015 tarih ve 24794325 no.lu ve 4.956,00 TL bedelli akaryakıt söküm vs. işlerine ait masraf yansıtma faturasının davacı İlerba ve Tektürk Petrol tarafından kayıt altına alınmamasından kaynaklı olduğu, YKB 2690468 no.lu davacı tarafından vadesi ve meblağı boş olduğu ileri sürülen ancak davalı iddiasına göre 1.119.740,00 TL ve 28.01.2015 vadeli çek, davalının 23.01.2015 tarihi itibari ile davacı İlerba Şirketinden alacağı rakam ile eşleştiği, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen …no.lu vadesi ve meblağı boş olan çek fotokopisinin ise …’a 21.08.2013 tarihinden elden teslim aldım şerhi ile teslim edildiği, davacının, ödemede zorlanıldığını ve cari hesaptaki alacak miktarının çek ile ödenebileceği buna rağmen çekin cari hesap bırakacak şekilde doldurulduğunu iddia ettiği, buna karşılık davalının, kendilerine boş çek teslim edilmediğini savunduğu, Mali incelemede, boş çekin varlığına ilişkin “Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen … no.lu vadesi ve meblağı boş olan çek fotokopisinin ise …’a 21.08.2013 tarihinden elden teslim aldım şerhi ile teslim edildiği görülmektedir” şeklinde tespit yapıldığı, bu tespit uyarınca, davalıya boş çek teslim edildiği sonucuna ulaşıldığı, bu doğrultuda, Sayın Mahkemece, {davalının iddia ettiği ve dosya kapsamından somut bilgi ve belgeye ulaşılamayan diğer borca aykırılık iddiaları dışında) cari hesap alacağının davacının iddia ettiği şekilde ödenebileceği kabul edilirse davalı tarafından yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığı ve MK m. 2 Dürüstlük Kuralına aykırı davranıldığı, aksi kanaate ulaşılması halinde haklı sebebe dayandığı sonucuna ulaşılacaktır şeklinde rapor olunmuştur.
Davacı tarafça dava açılışında harca esas değer 1.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de 1.119.740,00 TL’lik olan çekten dolayı yatırması gereken eksik harcın tamamlanmış olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, davalı taraf savunması, davacı şirketin ticari kayıtlıarı ve incelenen tüm dosya kapsamınca davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın davayı açtığı 23.01.2015’de ticaret sicilde yapılan ve davacı kabulünde olan ilan ile birleşmenin yapılmış olduğu, buna göre de davacının tüzel kişiliğinin birleşme neticesinde sona erdiği anlaşılmıştır. Buna rağmen davacı taraf davayı açmıştır. Sunulan vekaletnamenin tarihi dikkate alındığında 28.01.2015 tarihli olmasına rağmen yani 23.01.2015’de artık davacı tüzel kişilik ve dolayısıyla onun yetkilisi bulunmamasına rağmen hem davacı hem de birleştiği şirkete ilişkin sunulan vekaletnameye ve davacı vekilinin savunmalarına rağmen HMK 186 madde manasında bir maddi hatanın olmadığı, bu nedenle de HMK 124 maddesi uyarınca taraf değişikliğinin ancak davalı taraf muvafakatı ile mümkün olacağı sabittir. Kaldı ki davacı vekilinin 02.03.2017 tarihli mahkememizdeki duruşmasında “arada 5 günlük bir süre olduğu(dava tarihi ile birleşme tarihi arasında) için bize birleşme hususu bildirilmediğinden, biz vekil olarak davayı davacı İlerba adına açtık…” şeklindeki beyanı da dikkate alındığında önceki bu konuda davalının yapmış olduğu itiraza karşı sunmuş olduğu savunmalarının da kendi beyanları ile sabit hale geldiği üzere davacının maddi hatadan değil, hukuki hatadan kaynaklandığı, oysa bu davayı açmaya davacının(İlerba’nın) dava tarihi olan 28.01.2015 tarihinde tüzel kişiliğin 23.01.2015 tarihli birleşme ile sona ermekle artık bulunmadığından, açılan davada davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığına kanaat getirilmiştir.
Sıfat yokluğu, bir defi olmayıp hakkın subjektif kısmına ait olan bir itiraz sebebi olduğuna, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden hakim tarafından tespit edilebiliyorsa taraflar dile getirmese bile resen dikkate alınmak zorundadır. Sıfat yokluğu bir usul hukuku sorunu, dava şartı olmayıp maddi hukuk sorunu, işin esasına ilişkin bir sorundur. Ancak bu sorun çözülmeden işin diğer esasına girilemez, bu mana da bu aynı zamanda esasa ilişkin bir karardır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.11.2013 tarihli 2013/13-439 E. 2013/1595 K. Sayılı içtihadı da mahkememiz görüşünü destekler mahiyettedir. Tüm bu nedenlerle de davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile geri kalan 8,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince 2.180,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
5- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …