Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/996 E. 2018/954 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/996 Esas
KARAR NO : 2018/954
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/08/2014
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından Gebze … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı/borçlu şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı şirkete ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından borcun tamamına ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı şirketin yapmış olduğu itirazları ile alacağın elde edilmesini imkânsızlaştırmak, zorlaştırmak niyetinde olduğunu, müvekkili şirketin borçludan takip tarihi itibarıyla 926.477,50 TL muacceliyet kesp ettiğini, alacağı halen müvekkiline ödemediğini, açıklanan nedenler ile, davanın ve taleplerinin kabulüne, kötü niyetli yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin adresinin …olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, alacaklıya borçlarının bulunmadığı gibi taraflarına tebliğ edilmiş bir fatura da bulunmadığını, müvekkili şirketin asıl alacak borcu olmadığı için faturalara dair işletilecek faiz oranın da kabul edilemiyeceğini bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın mahkememize Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.04.2016 tarihli … E.,… K. sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, bu mahkemeye de Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.09.2014 tarih … E. … K. Sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin yapılan icra takibi nedeniyle alacak miktarı, alacağın likit olup olmadığı, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, mahkemenin görevli olup olmadığı, mahkemenin yetkili olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyamıza getirtilen Gebze … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 926.477,50-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, görevsizlik ve yetkisizlik kararı ile tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda davacının davasının reddine karar verilmiştir. Zira davalı tarafça süresi içinde sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olması ile ve takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olmasının itirazın iptali davası yönünden yerleşik Yargıtay Uygulamaları gereğince dava şartı olmasına rağmen, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ve görevsizlik kararı veren Gebze Asliye ;Hukuk Mahkemesince yetki itirazının değerlendirilmediği, yine dosyanın görevsizlik kararıyla gönderildiği Gebze ATM tarafından da dava şartı olan icra dairesinin yetkisine itirazın değerlendirilmeyip ilk itiraz olan kendi mahkemelerinin yetkisine itirazı değerlendirerek yetkisizlik kararıyla dava dosyasından el çektiği, dosyanın tevzi edildiği, mahkememizde de 4. Celseye kadar bu hususun değerlendirilmemiş olduğu, oysa dava şartlarının kamu düzeninden olması ve yargılamanın her safasında resen değerlendirilmesi gerektiğinden öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Geçerli bir itirazın iptali davasından bahsedebilmek için öncelikle yetkili icra dairesine yapılmış bir takibin bulunması gerektiği, bu hususun itirazın iptali davasının dinlenmesi için HMK 114/2 maddesi uyarınca diğer kanunlarda yer alan bir dava şartı hükmünde olduğu sabit olup, takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davası için bir dava şartı olduğundan İİK 50 maddesi yollaması ile HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Genel yetki kuralı davalı(borçlu)’nun yerleşim yeri adresi olup bu kuralın istisnaları bulunmasına rağmen davacı alacaklı tarafça borçlu davalının açık adresinin bilinmesine rağmen icra takibinin kendi merkezinin bulunduğu yer icra dairesinde yapmadığı gibi (merkezinin Ümraniye’de olduğu ve bağlı bulunduğu adliye olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde açmış olması gerekmesine rağmen) taraflarla ilgisi olmayan Gebze … İcra müdürlüğünde takip açılmıştır. Davalı borçlu süresinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde davacı alacaklıya borcunun bulunmadığını da belirtmiş ve “şirketin faaliyet göstermiş olduğu adresin …olup takibin yetkili yer icra müdürlüğünden başlatılmamış olması sebebiyle yetki yönünden itiraz ediyor” şeklindeki açık beyanı ile Beşiktaş ve Beşiktaş’ın bağlı bulunduğu isimlerini zikretmek suretiyle icra dairesinin yetkisine açıkça itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça her ne kadar icra dairesinin yetkisine itirazın usulüne uygun yapılmadığını, zira açıkça yetkili icra dairesinin bildirilmediğini belirterek icra dairesinin yetkisine davalı itirazının usulüne uygun olmadığını belirtmiş ise de; bu beyanlarına itibar edilmemiştir.İİK 50 maddesi yollamasıyla HMK 19/2. Maddede “…yetki itirazında bulunan yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz.” şeklindeki düzenlemenin lafzi olarak yorumlanması halinde davanın yetkili yer icra dairesinin açıkça belirtmediği söylenecek olsa dahi, hem davalının adresinin … olarak belirtilmiş olması, takibe itiraz tarihinde Beşiktaş ilçesinde müstakil adliye olmayıp İstanbul Adliyesi yetki sınırlarında olması ve hem de İstanbul ibaresini yazmış olması, takibin de İstanbul dışında Gebze de yapılmış olması nedeniyle davalı tarafça tereddüt oluşturmayacak şekilde yetkili icra dairesini bildirmiş olduğu, amaçsal yorumun da bu sonucu doğurduğuna kanaat getirildiğinden davalının yetki itirazının doğru ve usulüne uygun yapmış olduğu, buna göre de davacının icra takibini yetkisiz icra dairesinde yapmış olması nedeniyle davasının yetkili icra dairesinde yapılmış olmasına ilişkin dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, davacının açıkça kötü niyeti ispatlanmadığı diyetiyle kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığına kanaat getirildiğinden davalının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine ,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin alınan 11.189,65 TL’den düşümü ile geri kalan 11.153,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi 7. Maddesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …