Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/906 E. 2019/165 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/906 Esas
KARAR NO : 2019/165
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/08/2016
KARAR TARİHİ: 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin kişiye özel İngilizce eğitimi verdiğini, şirketin merkezinin İstanbul’da bulunduğunu, davalı tarafça …’da şube açmak üzere müvekkili ile iletişime geçildiğini ve anlaşıldığını, bu yönde 19/05/2016 tarihli hisse devir sözleşmesinin imzalandığını, %50 hisse bedeli olarak 30.000,00-TL bedel belirlendiğini ve müvekkili tarafından bu bedelin davalının hesabına gönderildiğini, ayrıca eğitim verilecek yerin kiralanmasına ilişkin olarak müvekkilinin noter kanalıyla yetkilendirildiğini, müvekkili tarafından kiralanan yer ile ilgili masraf yapıldığını, davalı tarafça hissenin devredilmediğini ve ayrıca yapılan masrafların da karşılanmadığını, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe itirazın iptaline, davalının %20’denaz olamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hisse devir sözleşmesi imzlandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirket yetkilisi …a yalnızca eğitim sorumluluğu verildiğini, açılacak şubenin işletilmesine ilişkin sorumluluğun davacıya yüklenildiğini, ayrıca davacının kardeşine kiralanan yerin elektrik, su, telefon vs. gibi faturaların ödenmesi için kısıtlı vekaletname verildiğini, davacının kardeşi …’ın bu yetkiyi aşacak şekilde harcamalar yaptığını, bunun üzerine müvekkili tarafından azledildiğini, yapılan masrafların müvekkilinin bilgisi haricinde yapıldığını, yapılması gerken masrafların 2.000,00-TL ile 3.000,00-TL arasında tutması gerekirken adı geçen tarafından 16.603,00-TL’lik harcama yapıldığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasında 19/05/2016 tarihli “Birim Hisse Devir Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmenin taraflarının … ve … olduğu, sözleşmenin 1.maddesinde “… Şti.’nin şube satış ofislerinden İzmir biriminin %50’lik hissesini Fügen Sorkon’a devredecektir.”, 2.maddesinde “Bu sözleşmede…bundan sonra hissedar diye adlandırılacaktır.”, 3.maddesinde “Hissedar, bu hisse devri karşılığı …’a bedel olarak 30.000,00 TL ödeyecektir.”, 4.maddesinde “Birimin işletilmesi öğrenci kayıtları hissedara, eğitim sorumluluğu ise tamamen …’a aittir.”, 5.maddesinde “Hissedar ve … gerekli gördüğü hallerde birimin çalışmalarını kontrol edebilir ve hesaplarını denetleyebilir.”, 6.maddesinde “Hissedar birim toplantılarına katılabilir, birimin daha iyi ürün ve hizmet verebilmesi için fikirlerini beyan edebilir.” 7.maddesinde “Her ayın son iş günü birimin o aya ait hesap bilgileri hissedara iletilir (email, posta ile)”, 8.maddesinde “Birimin masraf ve ödemeleri o ayın cirosundan düşülüp vergi payı alındıktan sonra kalan bedelin %50’si hissedarın hesabına yatacaktır.” 9.maddesinde “Hissedar hisselerini …’ın yazılı onayı ile devredebilir.”, 10.maddesinde “Hissedar hisselerini istediği an …’a aynı bedel üzerinden iade edebilir. Bu durumda bedel ödemesi en kısa süresi 6 aydır.” 11.maddesinde “İşbu sözleşme iki nüsha halinde olup 19/05/2016 tarihinde imza edilmiş ve sonraki iş gününden itibaren tarafların onayıyla feshedilinceye dek geçerlidir”, Ek Madde: Hissedarın talebiyle hisse katılım bedeli hissedar asına bankadan kredi olarak kullanılabilir (36 ay) bu bedel bankaya taksitler halinde … tarafından ödenebilir. Fakat bu bedel hissedarın hakedişlerinden düşülecektir.” hükümlerine yer verildiği belirlenmiştir. TBK 620 maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmış olup, yukarıda hükümlerine yer verilen sözleşmede de davacı ile davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi …’ın, davalı …Şti.’nin şube satış ofislerinden İzmir biriminin, %50’şer hisse ile işletilmesi ve bu sözleşme kapsamında davacı tarafından 30.000,00 TL ödenmesi konusunda anlaştıkları ve davacı tarafından ödemenin davalı şirket hesabına yapıldığı belirlenmiştir. Sözleşme ile davacı taraf birimin işletilmesi ile öğrenci kayıtlarını, … ise eğitim sorumluluğunu üstlenmiş olup, taraflar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından iş bu dava ile hisse devir bedeli olarak ödenen 30.000,00 TL’nin, hisse devrinin yapılmadığı, kira sözleşmesinin feshedildiği, yapılan masrafların ödenmediği gerekçeleri ile hisse devir bedelinin tahsili için başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptali talep edilmekte olup, ödenen bedelin ortaklık katılım bedeli olduğu ve iadesi talebinin ise adi ortaklık ilişkisinin tasfiyesi mahiyetinde olduğu belirlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde; davacının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın TBK’nın 620 vd maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisine ilişkin olduğu ve talebin adi ortaklığın tasfiyesi istemi olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevinin ise genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-HMK.114/1-c ve 115.maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahekmesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince tarafların karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR