Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/877 E. 2019/568 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/877 Esas
KARAR NO: 2019/568

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2016
KARAR TARİHİ: 17/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 12.06.2014 tarihinde Genel Hükümlere İlişkin Çerçeve Sözleşmesi ve Kredili Alım ve Açığa Satış Çerçeve sözleşmesi ile müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 203356 müşteri numarası ile 350.000,00 TL tutarında menkul kıymet kredi limiti tahsis edildiğini ve kredi limitinin tamamının hisse alımı için kullanıldığını, davalı şirketin kredi işlemine konu olan ve en son hesabında bulunan … A.Ş pay senedinin BİST tarafından 20 Ekim 2015 tarihinde yayımlanan duyuruya istinaden 21 Ekim 2015 tarihi itibariyle …’nda (Güncel adı Yakın İzleme Pazarı) tek fiyat yöntemiyle işlem görmeye başladığını,kredili hisse alımına konu … A.Ş hisselerinin gözaltı pazarına alınması neticesinde SPK tebliğinin “Kredi Muacceliyeti” başlıklı 22. Maddesi uyarınca anılı kredinin muaccel hale geldiğini, davalı şirket ile yapılan görüşmeler ve gönderilen ihtarnamelere rağmen borcun ödenmediğini, bunu müteakip söz konusu borç nedeniyle 20.06.2016 tarihli müşteri protföy belgesine göre davalı şirketin kullandığı kredi borcu ve temerrüt faizi olan 425.311,91 TL tutarındaki borcu ile ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borcun sabit olmasına rağmen 09.08.2016 tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile borca, faize ve borcun ferileri ile yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyada başlatılan ilamsız icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borcunun borcunu inkar etmesi nedeiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesinde iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olup delillerini sunması gerektiği halde, dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evrakların sunulmadığını, davacı tarafın yasal süresi içerisinde sunulmayan herhangi bir delil sunmasına ve tanık ismi bildirmesine muvafakat etmediklerini, davacı ile müvekkili arasında imzalandığı iddia olunan ve alacağa dayanak gösterilen sözleşmeler üzerinde bulunan imzanın müvekkilleri eli ürünü olmadığını, imza örneklerinin mahkemece dava dosyasına toplanması gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, davacı tarafın %20 oranındaki hukuken dayanaksız icra inkar tazminatı talebinin kabulünün hiç bir şekilde mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; davacının ispat edemediği haksız ve mesnetsiz davasının reddine, imza asıllarının ilgili mercilerden celbi ile sözleşme üzerinde grafolojik bilirkişi incelemesi yapılmasına, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosyamıza getirtilen İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde 435.311,91 TL asıl, 28.676,51 TL işlemiş faiz olmak üzere 453.988,42 TL’lik hesap portföyüne dayalı icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın sözleşmedeki imza inkarı nedeniyle mahkememizce 25.12.2017 tarihli celsenin 2 no’lu ara kararı uyarınca şirket yetkilisinin tatbike medar imza örneklerinin alınabilmesi için ihtaratta bulunulmuş ve bu ara karara uymaması halinde imza itirazlarından vazgeçmiş sayılacakları bildirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça bu ara karar gereği yerine getirilmediğinden imza inkarından vazgeçmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia savunma ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacının var ise alacağının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 25/01/2019 tarihinde sundukları raporda;
“Taraflar arasında 12.6.2014 tarihli “Genel Hükümlere ilişkin Çerçeve Sözleşmesi” ve “Kredili Alım ve Açığa Satış Çerçeve Sözleşmesinin” imzalandığı, … müşteri numaralı 12.6.2014 tarihli sözleşmelerde …kaşesi üstünde imzaların yer aldığı,
30.6.2014 tarihli “Kredi Limitinin Arttırılması Formu” ile davalı …nin mevcut 1.000-TL’lik kredi limitinin ek bu form ile 350.000-TL’ye yükseltilmesini talep ettiği, formun …kaşesi üstünde imzaların yer aldığı,
… AŞ. (AKPAZ) hisse senedinin 20.10.2015 tarihli BİST ilam ile finansman sıkıntısı içine düştüğü anlaşıldığından Gözaltı Pazarına alındığı, 2.5.2018 tarihli KAP açıklaması ile borçlarım ödeyemediği ve sermayesi (-)’ye düştüğü için borsa kotundan çıkarıldığının ilan olduğu,
SPK Seri V No…. Tebliği Kredinin Muacceliyeti başlıklı 22. Maddesi “c) Sermaye piyasası araçlarının kredili alımı işlemi yapılan sermaye piyasası araçlarının, ilgili listeden çıkarılması” gereği kredinin muaccel hale geldiği kanaati hasıl olduğu,
20.6.2016 tarihli … AŞ “Müşteri Portföy” ekstresinin incelenmesi ile hesabın (-425.311,91-TL) borçlu olduğu,
İş bu durumda 21.6,2016 tarihi itibariyle davacı yanın davalı şirketten cari hesap yönünden 425.311,91-TL asıl alacak ve 28.676,51-TL meblağ işlemiş faiz olmak üzere toplam 453.988,42-TL meblağ alacağının bulunduğu” hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında 20/06/2016 tarihli hesap portföy/kredi borcundan kaynaklanan alacağın olup olmadığı, varsa alacağın ferileri ile miktarı, alacağın likit olup olmadığı, sözleşmedeki imzanın davalı yetkilisine ait olup olmadığı, davacının kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dilekçesi, davalı taraf cevap dilekçeleri, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, icra dosyası, alınan bilirkişi raporu, taraflar arasındaki sözleşme ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan 12.06.2014 tarihli genel hükümlere ilişkin çerçeve sözleşme ve eki sözleşmeler uyarınca, yine 12.06.2014 tarihli yatırım hesabı sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeye istinaden de davacıya 12.06.2014 tarihli kredili işlemler ve açığa satış çerçeve sözleşmesi imzalandığı, bu imzalanan sözleşmeler uyarınca da davalıya sağlanan finansman çerçevesinde davalının menkul kıymetlere ilişkin işlemler yaptığı sabittir.
Detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle asıl alacak yönünden itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edilen 425.311,91 TL kredi borcunun davalı tarafça davacıya ödenmediği ve davacının bu miktara ilişkin davacının talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilerek, davalının itirazının haksız olması nedeniyle davacının bu kısma ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça, her ne kadar talep edilen asıl alacağa, ayrıca icra takip dosyasında 28.676,51 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de bahse konu asıl alacak yönünden davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafça herhangi bir ihtarname sunulamadığı, buna rağmen bilirkişilece Sermaye Piyasası Mevzuatı 22.maddesine dayanılarak işlemiş faiz talep edilebileceği belirtilmiş ise de bilirkişilerin bu görüşüne iştirak edilmemiştir. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu gereği, SPK tarafından seri no:65 ile yayınlanan “Sermaye Piyasası Araçlarının Kredili Alım, Açığa Satış, Ödünç Alma Ve Verme İşlemleri Hakkında Tebliğ” 22.maddesinde “Kredi borcu aşağıdaki hallerde muaccel olur…c-Sermaye piyasası araçlarının kredili alım işlemi yapılan sermaye piyasası araçlarının ilgili listeden çıkarılması. Muaccel hale gelen kredi karşılığında sözleşmede hüküm bulunması kaydıyla öz kaynak olarak yatırılan kıymetler nakde dönüştürülmek suretiyle tasfiye edilebileceği gibi, aracı kurumun hesabına da geçirilebilir….” şeklindeki düzenleme kredili alacağının muacceliyetine ilişkin olup, muacceliyet ise istenilebilme haline gelme, vadesinin gelmesi olarak tanımlanabileceği, oysa temerrüt halinin oluşabilmesi için davacı tarafça davalıya ödeme ihtarının yapılması gerektiği, tek başına muaccel olmanın yani istenilebilir olmanın temerrüt sonucunu doğuramayacağı, davacı tarafça da davalıya bir ihtarda bulunulmadığı, yine çerçeve sözleşmenin temerrüt hükümler başlıklı 14. maddesindeki “Yatırımcının…yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya iş bu çerçeve sözleşmeler ve/veya mevzuatta sayılan diğer temerrüt hallerinde, yatırımcının aracı kurum nezdindeki yatırım hesaplarında bulunan nakdi üzerinden kurumun rehin, takas, mahsup hakkı bulunmaktadır. Aracı kurum herhangi bir ihtar, ihbar veya bildirim yükümlülüğü olmaksızın bu nakdi kullanarak yetmemesi halinde öz kaynakları ve yatırımcının aracı kurum nezdindeki yatırım hesaplarında bulunan sermaye piyasası araçlarını nakde dönüştürerek yatırımcının anılan borçlarını tasfiye edecektir. Aracı kurum bu doğrultuda öz kaynakları kendi hesabına transfer etmeye yetkilidir.Yatırımcının….muaccel borçlarına temerrüt gününden başlamak üzere…oranında temerrüt faizi yürütülmesini, bu borcu temerrüt faizi ile birlikte ödemeyi yatırımcı ve aracı kurum karşılıklı olarak kabul ve taahhüt eder. Yatırımcı temerrütü nedeniyle aracı kurumun maruz kaldığı zarar, ziyan,masraf, gider ve diğer tutarların, aracı kurumun ilk talebinde derhal, nakden ve defaten aracı kuruma ödeneceğini, aracı kurumun alınan tutarları yatırımcıya ait hesaplarından tahsil edebileceğini, bu nedenle aracı kurumun yatırımcı hesaplarını borçlandırabileceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklindeki düzenlemede davacıya, davalının nezdinde nakdi veya hisse senetlerinin bulunması halinde bunlar üzerinde hapis hakkının ve tahsil ve nakde çevirme hakkı verildiği, ancak bu maddenin de temerrüt için özel bir düzenleme içermediği, davalının temerrüte düşmesi için muaccel olan alacağın kendisinden derhal veya verilecek süre içerisinde ödenmesi yönünde istenilmesi, ihtar edilmesi gerektiği, buna dair davacı vekilince dosyaya sunulmuş, davalıyı muaccel olan borcundan dolayı temerrüte düşüren bir ihtarının bulunmadığı, … Noterliği tarafından 21.10.2015 tarih …yevmiye numarası ile gönderilen ihtarnamede ise yine davalıyı temerrüte düşürecek herhangi bir derhal ödenmesi veya bir süre verilerek o sürede ödenmesine dair ihtarnamede hüküm bulunmadığı, aksine muacceliyete ilişkin Sermaye Piyasası Mevzuatı 22.maddesine atıf yapıldığı ve yine ihtarnamenin 5. maddesiyle “bahse konu borcun ukdelerinden bulunan hisselerin satışı suretiyle kapatılmasına yönelik işlemlere başlanıldığı, borcun bu şekilde lkapatılmasının mümkün olmaması ve/veya satılan hissenin borcu karşılamaması halinde muhatap aleyhine yasal işlem başlatılacağına” dair ihtar kısmının da davalıya yasal yollara başvurulacağına ilişkin hatırlatma yapıldığı ancak miktar belirtilmek suretiyle derhal veya belli bir tarihte ödenmesine dair ihtar olmadığından davalının temerrütünün takip öncesi bulunmadığı, davalı temerrütünün takip ile oluşacağı, buna göre de davacının işlemiş faiz yönündeki talebinin yerinde olmadığı, davalının bu kısma ilişkin itirazının yerinde olduğu cihetiyle davacının işlemiş faiz talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
Alacak likit kabul edilerek, kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 85.062,38 TL inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasındaki 425.311,91 TL’lik asıl alacak kısmına ilişkin itirazın iptali ile takibin bu kısım yönünden aynı şartlarla devamına, fazlaya istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 85.062,38 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 29.053,06 TL karar harcından peşin alınan 7.752,99 TL’nin mahsubu ile geri kalan 21.300,07 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 7.855,45-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 7.359,25.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 30.962,48 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 6,00 TL tebligat giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 0,37 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.441,18 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
29.053,06 TL İ.H 5.516,55 TL İlk masraf
7.752,99 TL P.H / 2.100,00 TL Bilirkişi ücreti
21.300,07 TL Bakiye harç 238,90 TL Tebligat gideri /
7.855,45 TL