Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/822 E. 2019/93 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/822 Esas
KARAR NO: 2019/93

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/08/2016
KARAR TARİHİ: 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yeminli mali müşavirler odasına kayıtlı mali müşavir olduğunu, müvekkilinin, davalı …Şti. İle yaptığı sözleşme gereği 2011 yılından itibaren …Şti.’ne mali müşavirlik hizmeti verdiğini, buna göre müvekkili, davalının muhasebe kayıtlarının tutulması, KDV beyannamelerinin düzenlenmesi, Muhtasar Beyannamelerin düzenlenmesi, Geçici Vergi Beyannamelerinin düzenlenmesi, …ve Bs Formlarının düzenlenmesi, SGK ile ilgili Belge ve Bordroların Düzenlenmesi, Yıllık Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannamesinin düzenlenmesi ve diğer tüm muhasebe ve mali müşavirlik işlerini yapmayı, davalının ise bu işler karşılığında, her ay sözleşmede belirlenen bedeli müvekkile ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, 2011 yılından 2016 yılına kadar sözleşmenin devam ettiğini,10.03.2011 tarihli sözleşme uyarınca; 10.03.2011-31.12.2011 dönemi için her ay 150 TL olmak üzere 10 aylık sözleşme bedeli toplam 1.500 TL, 02.01.2012 tarihli sözleşme uyarınca; 01.01.2012- 31.12.2012 dönemi için her ay 175 TL olmak üzere 12 aylık sözleşme bedeli toplam 2.100 TL, 02.01.2013 tarihli sözleşme uyarınca; 01.01.2013- 31.12.2013 dönemi için her ay 200 TL olmak üzere 12 aylık sözleşme bedeli toplam 2400 TL, 01.01.2014 tarihli sözleşme uyarınca; 01.01.2014-31.12.2014 dönemi için her ay 250 TL olmak üzere 12 aylık sözleşme bedeli toplam 3.000 TL, 10.03.2015 tarihli sözleşme uyarınca; 01.01.2015-31.12.2015 dönemi için her ay 380,64 TL olmak üzere 12 aylık sözleşme bedeli toplam 4.567,68 TL bedelli sözleşmeler akdedildiğini, müvekkili ile davalı arasında 13.567,68 TL asıl alacak, işletilen yasal faiz olan 2.507,57 TL olmak üzere toplam 16.075,25 TL alacağının olduğunu, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, defalarca ödeme hususunda davalı şirketin uyarıldığını, hiç bir olumlu gelişme olmadığını, 16.02.2016 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile borçlu hakkında ilamsız icra takibi açıldığını, borçlu şirkete ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibi haksız olarak durdurduğunu, açıklanan nedenlerle; İstanbul … İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın usül ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin ana merkezinin Ankara’da bulunduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını ve borçlarının da bulunmadığını, davacı yanın Şubat 2016 da icra takibi başlattığını, yönetici olduğu davalı şirketin 31.01.2016 tarihinde terkin edildiğini, davacı tarafından ehliyeti kalkan bir şirkete 1 ay sonra icra takibi başlattığını, davanın 2016 tarihinde açılmasına rağmen davacı tarafından herhangi bir ihya davası açılmadığını, bu sebeple gerek yetkisizlikten gerekse ortada dava açılacak bir taraf kalmadığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve usule aykırı olarak açılan davanın reddine, icra takibinin iptali ile %20 kötüniyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 16.075,25-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1. maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Davanın ticarî niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce davanın her aşamasında re’sen incelenir.
Somut olayda, Davacının davalıya muhasebecilik hizmeti verdiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Muhasebecelik hizmeti davalının ticari işletmesinin kayıt ve defterlerinin tutulması ile ilgili olup davacının Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olmaları, serbest mali müşavirlerin ticaret odasına ve ticaret siciline kaydının bulunmadığı dolayısıyla tacir olmadığı gibi Muhasebe hizmeti veren davacının yaptığı iş ticari mahiyette de değildir. Eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu kapsamda somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :
1-Davacının davasının TTK ve HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …

Hakim …