Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/808 E. 2022/71 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/808 Esas
KARAR NO : 2022/71

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların birbirlerinden aynı imza ile devraldıkları bonoya istinaden müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu takibin davalıların hukuku dolanma amaçlı kötü niyetli bir girişim olduğunu, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, öncelikle tedbiren müvekkili hakkında açılan icra takibinin durdurulmasına yönelik karar verilmesini, hacizlerin kaldırılmasını, ayrıca müvekkili ile … arasında iş ilişkisi veya hizmet satın alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin … A.Ş ‘nin yetkilisi, ortağı olması ve söz konusu firma ile ileride girişilmesi muhtemel proje için bu bonoları …’e teslim ettiğini, ancak Kiler Holding’in projesinin başlamadığını bedelsiz kalan bonoları iade etmeyerek takibe konu ettiğini, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde borçlu olmadığının görülebileceğini, taraflar arasında bir sözleşme veya ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalılar aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın borçlu olmadığı, takibe konu senetleri teminat olarak verdiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının önce … ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını akabinde ise bir proje için senetleri verdiğini beyan ettiğini bu durumun çelişkili olduğunu, taraflar arasında ticari iş ilişkisinin bulunduğunu buna ilişkin e posta yazışmalarının bulunduğunu dosyaya sunduklarını, senetlerin ödenmesi için yapılan yazışmalara en az 6 ay ödeme yapamayacaklarını icra takibi açıp açmamak hususununda müvekkilim şirketlerin inisiyatifinde olduğunu e posta yolu ile davacı yanın ilettiğini, öte yandan kambiyo senedine bağlı olan borcun soyut bir borç olduğunu, ayrıca yargıtay içtihatlarına göre bir senedin teminat senedi olarak kabul görmesi için üstünde açıkça teminat senedi ibaresinin bulunmasının gerektiğini, bu senet için böyle bir ibarenin bulunmadığını, davacı şirketin kötü niyetli olarak senedi ödemediğini, davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİL:
Davacı tarafın iddialarının değerlendirilmesi bakımından deliller toplanılmış, davacı ve davalıların ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkemece resen belirlenen bilirkişi marifeti ile davaya konu bononun ticari bir ilişki nedeniyle verilip verilmediği taraflar arasındaki ticari ilişkinin olup olmadığına ilişkin mali inceleme yapılmasına karar verilmiş yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporunda “Davacı …ile Davalı … LTD. ŞTİ-…“nın dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler ile davacı …ve davalı… Ltd. Şti nin ticari defterleri, muavin kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davâ konusu ile ilgili yapılan tespit ve değerlendirmede aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır. Tespite konu 31.03.2016 vadeli 125.000 TL bononun taraflar arasında sırası ile … Pazarlama A.Ş , … ve … tarafından ciro edildiği, ardından … tarafından İstanbul … İcra …dasya ile takibe konu olduğu kısmen tahsilatın 56.680,16 TL olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından borçlu olmadığı , bahsi geçen senetlerin inceleme bölümünde) ayrıntısı verildiği üzere ileride yapılacak iş ve işlemler için verildiği davalı tarafın ise inceleme bölümünde yine ayrıntısı verildiği üzere bahsi geçen senedin 12 adet olduğu nakik yapılan ödemenin geri ödemesi şeklinde olduğu bu nedenlede alacaklı olduklarını belirtmektedirler . Mail yazışmaları yüce mahkemenin takdirlerindedir. Yapılan tespitte davacı …tarafında bononun davalı taraf … ve veya … tarafında bir cari hesapla eşleştirilmediği , fiilen ciro sonrası …e intikal eden bononun defter kayıtları üzerinde satıcı hesaplarında yapılan tetkikde … adına ve veya…Reklam firmasına rastlanmadı , Davalı… Reklam firmasının defter incelemesinde ise müşteri hesabı, alınan senetler hesabı, alınan avanslar hesabı, şüpheli alacaklar hesabı irdelenerek tespite konu olan bononun … cirosundan sonra tacir olan … reklam firmasındaki kayıtl durumu tetkik edildi, yapılan tespitde fiilen icra takibi yapılan senede kayıtlarda rastlanmadı. Taraflar arasında ticari ilişkinin tespitinde ise öncelikle bononun ciro kayıtlarınin defter kayıtlarında rastlanılmaması, başkaca mal veya para hareketinin dosya içerisindeki veriler ve defter kayıtlarında rastlanılmaması sebebiyle ticari ilişkinin olmadığı anlaşılmaktadır, Kaydi tespitlerle sınırlı olmak üzere davacı tarafın borçlu olmadığı ancak kaydi durumun, ilave hesap detaylarının sektörel finans uzmanı (öğretim görevlisi) ve sözleşme uzmanı (öğretim görevlisi) ile birlikte değerlendirilmesinin yerinde olacağı” şeklinde rapor sunmuştur.
-İstanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı yanca davalı …’e teminat senedi olarak verildiği iddia olunan bononun icra takibine konu edilmesi sonucu davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti talepli menfi tespit davasıdır.

6102 sayılı TTK’nın 776/1-b maddesine göre bono “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” ihtiva etmelidir. Ödenmesi (tahsili) şarta bağlanmış bir senet bono niteliğinde sayılamaz. Bononun taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme nedeniyle verilmiş olması (teminat senedi gibi) halinde, sözleşmenin karşılıklı edimleri içermesi nedeniyle senet bedelinin tahsilinin gerekip gerekmeyeceği yargılamayı gerektirir. Bu durumda senet kayıtsız şartsız bir ödeme vaadini içermediğinden bono vasfında olmaz ve anılan senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapılamaz.
Öte yandan teminat senedi itirazında dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile ispatlanması zorunludur. (HGK’nın 14/03/2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı – yine HGK’nın 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları)
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK’nın 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK’nın 06/03/2013 tarih ve 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları).
Bono üzerinde “teminat” ibaresinin bulunması ayrıca açıklanmadığı sürece başlı başına teminat iddiasını ispatlamaz.
Dava konusu bono incelendiğinde keşidecisinin dava dışı … A.Ş, lehtarının davacı … tarafından ciro edildiği, son cirantanın … Reklam olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı senedin davalılardan …’e ileride yapılacak muhtemel proje için verildiğini, davalı …’in diğer davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, …’in bonoyu kendisine ait firmaya kötü niyetli olarak ciro ettiğini, bu bono dolayısı ile davalılara borcu olmadığını iddia etmektedir.
Somut olayda bononun teminat senedi olarak verildiğini iddia eden davacı tarafın ispat külfetini üzerine aldığı ve bu ispat külfetini de yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı incelendiğinde, teminat iddiasının yazılı belge ile ispatı zorunlu olup borçlu, takibe konu senedin teminat olarak verildiği iddiasında bulunmasına karşın, bu iddiasını ispatlayamadığı ve bononun da sebepten mücerret olduğu birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 2.173,64 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 2.092,94 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.041,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA