Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/782 E. 2021/154 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/782 Esas
KARAR NO:2021/154

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2016
KARAR TARİHİ: 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı şirket vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlunun ….İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri 36.627,09 TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, müvekkiliyle davalı-borçlunun, süregelen bir ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalı-borçlunun müvekkilinden … ürünleri satın aldığını, davalı-borçlunun uzun süreden beri müvekkiline olan borcunu ödemediğini, yapılan görüşmelerde borcun ödeneceğini söylemelerine rağmen, ödeme yapmadıkları gibi, yapılan takibe de itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödetilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin de borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP : Davalı tarafa duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 36.627,09 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davacı tarafından satılan ürünler için düzenlenen fatura bedellerinden, davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Düzenlenen raporda özetle; davacı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edildiği, davalının defter ve kayıtlarını sunmadığı, ibraz edilen davacı şirket defter ve kayıtları ile dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın konusunun davacı şirket tarafından davalıya satılan ürünlerle ilgili olarak tanzim edilmiş faturaların ödenmeyen bakiyesinin icra takibi ile davalıdan talep edilmesinden kaynaklandığı, davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi belirleyen yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı taraf kayıtlarına göre 2015 yılında: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılı öncesinde de var olduğu, 01.01.2015 tarihli açılış kaydında davacının davalıdan 16.942,77-TL alacaklı olduğu, yıl içerisinde 14.01.2015-21.12.2015 tarih aralığında toplam 178.505,05 TL tutarında satış faturasının davalı adına hesaba borç olarak kaydedildiği, faturalara karşılık ise davalıdan 22.01.2015, 12.10.2015 ve 25.11.2015 tarihlerinde alınan (19,939,72 + 44.000 + 74.000) toplam 137.939,72 TL tutarında 3 adet vadeli çekin hesaba davalı adına alacak olarak kaydedildiği, hesapta başka kaydın olmadığı, tüm bu işlemlerin sonucunda 31.12.2015 tarihi itibari ile davacının davalıdan 57.508,10 TL alacaklı olduğu, 2016 yılında: 01.01.2016 tarihli açılış kaydında davacının davalıdan 57.508,10 TL alacaklı olarak devrettiği, bu yıl içerisinde de 07.02.2016 ve 07.04.2016 tarihlerinde toplam 12.869,10 TL tutarında satış faturasının, 14.05.2016 tarihinde 2.308,08 TL tutarında vade farkı faturasının ve 29.01.2016, 04.04.2016, 17.05.2016 tarihlerindeki (44.000 + 74.000+ 44.000) toplam 162.000,00 tutarındaki iade çek bedelinin davalı adına hesaba borç olarak kaydedildiği, faturalara ve iade çeklere karşılık ise davalıdan 19.01.2016, 30.03.2016 ve 12.05.2016 tarihlerinde gelen toplam 122.000,00 TL tutarında havale bedelinin ve 29.01.2016, 11.05.2016 tarihinde alman toplam 84.000,00 TL tutarında 2 adet vadeli çekin hesaba davalı adma alacak olarak kaydedildiği, hesapta başka kaydın olmadığı, işlemlerin sonucunda davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 24.06.2016 itibari ile davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olarak gözüktüğü, ancak bu bakiyenin davalı tarafından davacıya 29.01.2016 tarihinde verilmiş … … Şubesi … hesap … numaralı 30.04.2016 tarihli 44.000,00 TL.lık çekin karşılıksız açıklaması ile davalının cari hesabına borç kaydedilmesi neticesinde oluştuğu, dava dosyası içerisinde de bu çekin karşılıksız olduğunu, tahsil edilmediğini veya davalıya iade edildiğini gösteren bir belgenin olmadığı, davacı tarafından bu çekle ilgili akıbetini gösteren belgelerin ibraz edilmesi halinde değerlendirme yapılabileceği, çekin karşılıksız olması, tahsil edilmemiş olması halinde davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olacağı, sonuç olarak, Çekin ödenmiş olması halinde davacının davalıdan alacağının olmayacağını, Çekin karşılıksız olması, tahsil edilmemiş olması halinde davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce, dosyaya davacı tarafından sunulan çekin iade edildiğine ilişkin beyanı, bankadan gelen yazılar dikkate alınarak ve davacı kayıtlarında inceleme yapılarak ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle; dosyaya sunulan …. A.Ş. Genel Müdürlüğü’den gelen müzekkere cevaplarınında incelendiğinde, … seri numaralı 30/04/2016 keşide tarihli 44.000,00 TL bedelli çekin …’na takas aracılığı ile ibraz edildiği, çekin karşılıksız olarak işlem gördüğü, davalı şirket tarafından da çekin bankaya iade edilerek İade, İptal ve düzeltme İşlemlerinin yapılmasının talep edildiğini, … tarafından da düzeltme hakkının kullanıldığının belirtildiği, ve … bankası yazısında “çek bedeli borçlu keşideci tarafından alacaklı hamile elden ödendiğinin belirtildiği, 23.05.2016 tarihinde çek aslının “bankamıza teslim edilerek düzeltme hakkı kullanılmıştır” şeklinde belirtildiği, ancak çekin ödendiğine dair bilgi bulunmadığı, buna göre çekin ödenmediğinin kabulü halinde davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 24.06.2016 itibari ile davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olarak gözüktüğünü hususlarında görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Dosya kapsamında; taraflar arasında mal satışın dayalı olarak ticari ilişkinin mevcut olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacının 2015 yılı işlemlerin sonucunda 31.12.2015 tarihi itibari ile davacının davalıdan 57.508,10 TL alacaklı olduğu, 01.01.2016 tarihli açılış kaydında davacının davalıdan 57.508,10 TL alacaklı olarak devrettiği, bu yıl içerisinde de 07.02.2016 ve 07.04.2016 tarihlerinde toplam 12.869,10 TL tutarında satış faturasının, 14.05.2016 tarihinde 2.308,08 TL tutarında vade farkı faturasının ve 29.01.2016, 04.04.2016, 17.05.2016 tarihlerindeki (44.000 + 74.000+ 44.000) toplam 162.000,00 tutarındaki iade çek bedelinin davalı adına hesaba borç olarak kaydedildiği, faturalara ve iade çeklere karşılık ise davalıdan 19.01.2016, 30.03.2016 ve 12.05.2016 tarihlerinde gelen toplam 122.000,00 TL tutarında havale bedelinin ve 29.01.2016, 11.05.2016 tarihinde alman toplam 84.000,00 TL tutarında 2 adet vadeli çekin hesaba davalı adma alacak olarak kaydedildiği, hesapta başka kaydın olmadığı, işlemlerin sonucunda davacının ticari defterlerine göre takip tarihi 24.06.2016 itibari ile davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olarak gözüktüğü, bu bakiyenin davalı tarafından davacıya 29.01.2016 tarihinde verilmiş … … Şubesi … hesap … numaralı 30.04.2016 tarihli 44.000,00 TL.lık çekin karşılıksız açıklaması ile davalının cari hesabına borç kaydedilmesi neticesinde oluştuğu, … seri numaralı 30/04/2016 keşide tarihli 44.000,00 TL bedelli çekin …’na takas aracılığı ile ibraz edildiği, çekin karşılıksız olarak işlem gördüğü, davalı şirket tarafından da çekin bankaya iade edilerek İade, İptal ve düzeltme İşlemlerinin yapılmasının talep edildiğini, … tarafından da düzeltme hakkının kullanıldığının belirtildiği, ve … bankası yazısında “çek bedeli borçlu keşideci tarafından alacaklı hamile elden ödendiğinin belirtildiği, 23.05.2016 tarihinde çek aslının “bankamıza teslim edilerek düzeltme hakkı kullanılmıştır” şeklinde belirtildiği, ancak çekin ödendiğine dair davalı tarafça herhangi bir belge, kayıt ve dekont sunulmadığı, buna göre davacının davalıdan 28.685,28 TL alacaklı olduğu, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir ihtarname bulunmadığı, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki 28.685,28 TL’ye yönelik davalı itirazlarının iptali ile takibin 28.685,28 TL ‘ye takip tarihinden itibaren yıllık %18 faiz işletilmesi suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri olan 28.685,28 TL üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 5.737,05 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.959,49 TL karar harcından peşin alınan 625,50 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.333,99 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 173,00 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 973,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 762,03 TL yargılama gideri ve 625,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.387,53 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.302,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır