Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/762 E. 2021/159 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/762 Esas
KARAR NO:2021/159

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:12/07/2016
KARAR TARİHİ:24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı sigorta şirketine Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile … plakalı aracın, sürücü … sevk ve idaresindeyken 04.12.2013 tarihinde asli kusurlu olarak sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri … ve …’nün yaralandığını, müvekkillerinin kaza neticesinde sürekli sakat kaldıklarını, kaza sonrasında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ilgililer hakkında kamu davası açılmış olduğunu, kazadan sonra müvekkilleri tarafından davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve hasar dosyası açıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından 06.04.2015 tarihinde müvekkili …’ye 15.875,00 TL, diğer müvekkili …’ye 21.143,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, ancak müvekkillerinin mağduriyetinin ödenen miktarın üzerinde olduğunu, açıklanan nedenlerle; şimdilik müvekkili … için 2.000,00 TL ve diğer müvekkili … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazanın 04.12.2013 tarihinde olduğunu ve dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre zamanaşımı süresinin maluliyetin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlaması için tedavinin de kazadan itibaren aralıksız devam ediyor olması gerektiğini ve tedavinin tamamlanması sonrasında maluliyet raporunun verilmesi gerektiğini, ancak davacının tedavisinin devam ettiğine dair hiçbir tedavi evrakının bulunmadığını, esasa ilişkin olarak davacılar vekilinin talebinin yerinde olmadığını, davacının söz konusu kaza nedeniyle müvekkili şirkete müracaat etmesi sonrasında müvekkili şirket nezdinde hasar dosyasının açıldığını, maddi tazminat hesabı yaptırıldığını ve kusur durumuna göre 06.04.2015 tarihinde 15.875,24 TL ödendiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin trafik tespit tutanağının yapılan incelemesinde; kazanın 04/12/2013 … karayolu … mevkii 19 km sinde, dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsle … kod nolu il yolunu takiben … ilçesi istikametinde … ilçesi yönüne doğru giderken direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağında çıkarak istinat duvarına çarpması, çarpışmanın etkisiyle sola doğru savrulan vasıtanın devrilerek sürüklendikten sonra yolu kapatması sırasında geriden aynı yoldan gelmekte olan dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı otobüsün duramayarak daha önce devrilen … plakalı otobüse çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığı anlaşılmıştır.
Kazaya konu … plakalı araca ait poliçe ve hasar dosyasının yapılan incelemesinde ise davalı … A.Ş. nezdinde 24/06/2013-24/06/2014 tarihleri arasında geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin kişi başı ölüm/sakatlık için 250.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine tazminat istemi ile başvuruda bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından 06/04/2015 tarihinde davacı …’ ye 15.875,00-TL, davacı …’ ye 21.143,00-TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterli olmaktadır. Davanın 12/07/2016 tarihinde açıldığı, davalı tarafça ödemenin 06/04/2015 tarihinde yapıldığı, ödeme ile davanın konusuz kaldığının iddia edilmediği, davacının taleplerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/… Esas, 2015/… Karar sayılı ilamına göre “Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Mahkememizce kusur ve maluliyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 23/12/2019 tarihli kusur raporunda özetle; Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki araç ile yağmurlu havada, düşeyde dik eğimli, yatayda virajlı yolda seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermemiş, tehlikeli viraja uygun hızla giriş yapmamasından dolayı vasıtanın direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağından çıkarak önce istinat duvarına çarpmış takibinden kontrolünden çıkan vasıtanın devrilerek yolun kapanmasına neden olmuş, bu haliyle yakın geriden gelen sürücü … yönetimindeki aracın önünün kapanmasına sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli kusurludur.
Olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği başkaca bir önlemin bulunmadığı anlaşılan dava dışı sürücü …, meydana gelen olayda kusursuzdur. Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’in %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, Dava dışı sürücü …’nın kusursuz olduğu hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Adli Tıp Kurumunun 09/06/2020 tarihli … hakkındaki maluliyet raporunda özetle; … kızı/09.03.1990 doğumlu …’nün 04.12.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (38B…45)A %49×3/5= A %29.4,
Gr1 XII(32a…1)A %5,
Balthazard formülüne göre %32.9 olduğu,
E cetveline göre %27.2 (yirmiyedinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 04.12.2013 tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce, diğer davacı …’ nün maluliyetin tespiti için … Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesinin 12/07/2017 tarihli ön raporunda yer alan eksik muayenelerinin yapılması için kesin süre verilmiş, usulüne göre ihtar yapılmış ise de işbu davacı tarafından muayene işlemleri gerçekleştirilmemiş, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 06/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde “Diğer müvekkilimiz … ise hastaneye başvurmak istemediğini belirtmiş olup davamızın sürüncemede kalmaması amacıyla, dava hakkı baki kalmak üzere, davacı … yönünden davayı atiye bırakıyoruz” şeklinde beyan sunulmuştur.
Davacı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 22.02.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davalı şirket ile haricen anlaşılmış bulunması nedeniyle davadan feragat edildiğinin ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacılar tarafından maddi tazminat talep edilmiş ise de; davacı … vekili yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını ve maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiş olup, vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK.nun 307.maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiştir. Sunulan beyanlar ve ödeme kapsamında davacı … yönünden maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davacı … yönünden ise trafik kazası nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminat talebinin olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından maluliyetin belirlenmesi için gerekli muayenelerin yapılmasının gerektiği, mahkememizce işlemlerin yapılması için kesin süre verildiği, kesin sürede yapılmaması halinde delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edildiği halde, muayene işlemlerinin yapılmadığı, davacı vekilince de işbu davacı için hastaneye başvuruda bulunmak istemediğinin açıkça belirtildiği, dosyaya sunulan mevcut kayıtlar çerçevesinde, davacı …’ nün sürekli maluliyetinin bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacı …’nün talepleri yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacı …’nün talepleri yönünden davanın reddine,
3-Davacı … yönünden talep edilmediğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin alınan 822,20 TL’den düşümü ile geri kalan 762,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı …’nün yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.000,00 TL ücret takdirine, bunun davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/02/2021

Katip …
☪e-imzalıdır

Hakim …
☪e-imzalıdır