Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/739 E. 2018/956 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/739 Esas
KARAR NO : 2018/956
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 29/06/2016
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ün, …nde 2.740.370 adet paya sahip bulunduğunu, 29.03.2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2., 5., 6. ve 7. gündem maddelerinin kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davalı şirketin genel kurulda müvekkilini bilgilendirmediğini, şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında açılmış sorumluluk ve ceza davaları mevcut olmasına rağmen tekrar bu kişilerin yönetim kuruluna seçildiklerini, davalı şirket müvekkili temsilcileri tarafından yöneltilen bir kısım sorulara muğlak, geçiştirici cevaplar verdiğini, bir kısım sorulara ise dürüst resim ilkesini ve hesap verme ilkesi hiçe sayarak cevap vermekten imtina ettiklerini, açıklanan nedenlerle davalı …A.Ş.’ nin 29.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2., 5., 6. ve 7. gündem maddeleri uyarınca alınan kararların müvekkilinin yasadan kaynaklanan vazgeçilmez ortaklık haklarını sınırlandırması ve ortadan kaldırması nedeni ile TTK. 447/1-a maddesi gereğince butlanlarının, bu istemin kabul görmemesi halinde açıkça yasa ve dürüstlük kurallarına aykırı talep konusu kararların TTK 445. Maddesi gereğince iptallerine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Genel kurul toplantısında sorulan sorulara bilgi edinme hakkı çerçevesinde aydınlatıcı cevaplar verilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, genel kurulda alınan kararların iyi niyet kuralına aykırı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, yönetim kurulu üyesinin yeniden yönetim kuruluna seçilip seçilmeyeceğine karar verenin pay sahipleri olduğunu, davacının dava dilekçesini kopyala/yapıştır yöntemiyle hazırladığını, başka şirketlere ait iddiaların dava dilekçesinde yer aldığını, bu durumun dahi ikame edilen davanın gayrıciddi olduğunu gösterir nitelikte olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; davalı şirkete ait 29.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2., 5., 6. ve 7. gündem maddeleri uyarınca alınan kararların iptaline ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi iptali istenilen genel kurul kararına ilişkin tutanaklar ve tüm dosya kapsamınca yapılan inceleme sonucunda davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça açılan genel kurul kararına karşı yokluk ve iptal davasında davayı açtığı esnada şirket ortağı olmasına rağmen dosyada sunulu bölge adliye mahkemesi kararı, o dosyadaki yazılı beyanı ve bölge adliye mahkemesi kararına karşı aynı davalının hisselerini devrettiğini belirtmiş olup başta dava açılırken bulunması gereken davacıya ait aktif husumetin dava sonuçlanana kadar devam etmesi gerektiği, oysa dosyada mevcut belgelerden anlaşıldığı üzere davacının yargılama sırasında aktif dava ehliyetini kaybetmiş olduğu, bilahare tekrardan cüzzi bir hisseye sahip olması ona ilk davanın açıldığı tarih itibariyle korunması gereken aktif husumet ehliyetini mevcut görülmekte olan dava yönünden yeniden kazandırmaz. Davacının sahip olduğu yeni hisseler yönünden, bu kendisine ancak yeni sahip olduğu hissenin sahiplendiği tarihten ve o tarihten sonraki hususlar için ortaklık hakkı bahşeder. Ortaklık hakkının kaybedildiği tarihten öncesi için tekraren bir ortaklık hakkı bahşetmez bu nedenle de açılan bir davada davanın başından sonuna kadar bulunması gereken dava şartlarının ki bu arada davacıya ait aktif husumetin arada kaybedilmiş olması nedeniyle ve bilahare cüzzi miktarda hisse ile yeniden ortak olmasının mevcut yürüyen davaya bir etkisi olamayacağından davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcından peşin alınan 29,20.-TL’nin mahsubu ile geri kalan 6,70 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 16,55 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile veirlen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …