Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/716 E. 2021/34 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/716 Esas
KARAR NO:2021/34

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/06/2016
KARAR TARİHİ:18/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; , Müvekkil şirketin davalı bankanın … Şubesi nezdinde … IBAN numaralı döviz hesabından, …’da faaliyet gösterir… isimli firmanın banka hesabına; 28/08/2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 359.945,00 Euro, … referans numaralı havale işlemi ile 358,300.00 Euro, … referans numaralı havale işlemi ile 350,000,00 Euro, 27.08.2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 380.000,00 Euro olmak üzere toplam 1.425,000.00 Euro tutarında para transferi gerçekleştirmek istediğini, ancak söz konusu para transferinin bir kısmının gerçekleştiğini, 28.08.2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 359.945,00 Euro tutarlı, … referans numaralı 350.000,00 Euro tutarlı,27.08.2015 tarihli …. referans numaralı 380.000,00 Euro tutarlı havale işlemlerinin, davalı bankadan kaynaklı sebeplerle başarısız olduğunu, … … isimli firmaya gönderilememiş olup, davalı bankanın hesaplarına iade olduğunu, Davalı bankanın… isimli firmaya göndcrilemeyen parayı, müvekkili şirkete iade etmesi gerekirken, yanlış işlem yaparak ve parayı dava dışı … Ltd. Şti. İsimli firmanın banka hesabına gönderildiğini, müvekkil şirketin banka hesabına iade edilmesi gereken havalelerin başka bir firmanın banka hesabına gönderildiğini, yapılan yanlışlığın farkına varan müvekkil şirket yetkililerinin davalı bankaya mail ve telefon yolu ile ulaşmış paranının akıbeti sorulduğunu, davalı bankaca paranın muhabir banka tarafından soruşturmaya konu edildiğni belirten mailler gönderdiğini, dava dilekçesi ekinde bu maillerin sunulduğunu, davalı bankanın maillerin gönderilme tarihinden 1 ay sonrasında dahi paranın muhabir banka nezdinde olduğunu bildirmekle müvekkili oyaladığını, parasının iade olunacağını düşünen müvekkilin yasal yollara başvurmadığını, aradan geçen zamana rağmen davalı banka tarafından paranın iade edilmediğini, bunun üzerine müvekkilin davalı bankayı arayarak yasal yollara başvuracağını bildirmiş olduğunu, bunun üzerine davalı bankanın … Şubesi Müdürünün müvekkil şirket yetkilisini şubeye çağırdığını, müvekkil şirket yetkilisinin 25/12/2015 tarihinde davalı bankanın … Şubesine dava dilekçesinde isimleri bildirilen tanıklarla gittiğini, şube müdürünün Muhabir bankanın parayı gün içerisinde iade edeceğini ancak iadenin gerçekleşmesi için bir kaç imzaya ihtiyaç duyduğunu beyan ettiğini, müvekkil şirket yetkilisinin gün içerisinde paranın iade edileceği düşüncesi ile şube müdürü tarafından ibraz edilen bir kaç belgeyi imzaladığını, imzalanan belgelerin bir nüshasının müvekkil şirkete verilmediğinden içeriğini bilmediklerini, aradan geeçen zaman zarfında davalı banka tarafından müvekkilin taleplerine cevap verilmediğini, müvekkilin yaptığı aramaların hat safhaya çıkması neticesinde davalı bankanın görüşmeyi kabul ettiğini, yapılan görüşmede bankanın para transferinde hata yaptığı, müvekkil şirket ait parayı dava dışı başkma bir firmaya hatalı olarak aktardıklarını, ancak müvekkil şirketin yetkilisine durumu kuratarır tarzda belgeler imzalattıklarını artık yasal yollara başvurulsa dahi sonuç alınamayacağını, müvekkil şirket temsilcisine hesabına aktarılan firmadan parayı tahsil etmesi gerektiğinin bildirildiğini, dava dilekçesinde bildirilen nedenlerden müvekkil şirket yetkilisine imzalatılan içeriğini bilmedikleri belgelerin iptaline, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla Kısmi dava olarak 350.000,00 Euro ( 22/06/2016 günlü Merkez Bankası kuru üzerinden harca esas olmak üzere 1.147.160,00 TL )bedelin 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Müvekkil Şirkete ödenmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 09/12/2016 tarihli Islah Dilekçesi ile kısmi dava olarak 350.000,00 Euro (22/06/2016 günlü Merkez Bankası Kuru üzerniden hacra esas olmak üzere 1.147.160,00 TL bedel ile açmış oldukları davalarının 739.945,00 Euro (08/12/2016 Merkez Bankası kuru üzerinden harca esas olmak üzere 2.691.105,97 TL) artırarak toplamda 3.828.265,97 TL (1.089.945,00 Euro) tutara ıslahının kabulü ile ıslah taleplerine neticesinde toplam 3.828.265,97 TL(1.089.945,00 Euro) bedelin 1.147.160,00 TL’lik (350.000,00 Euro)kısmı açısından 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 2.691.105,97 TL’lik (739.945,00 Euro) kısım açısından ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak Müvekkil Şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP : Davalı banka vekili 21.10.2016 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu talimatların … referans numarası ile 380,000 Euro, … referans numarası ile 350,000 Euro ve … referans numarası ile 359.945 Euro gönderilmek suretiyle havale amiri firmanın talebinin tam olarak yerine getirildiğini, muhabir bankaca “Banka Politikası’ gerekçesiyle havale tutarlarının iade edildiği, devamında ise, muhabir bankaca iade edilen havale tutarları ….Ltd.Şti. hesabına geçirildiği, Bankanın bu işlemine davacı …İnş.San.Ve Dış Tic.ltd yetkilisi …. onay vererek işlem dekontlarını imzaladığını, davacı firmanın yetkilisinin onay ve imzasıyla, paranın nihai olarak gönderildiği … …. ile davacı firma arasında organik ve ekonomik bağ bulunduğu, bu iki firma arasındaki organik bağın tam bir bütünlük halinde olduğu, nitekim dava dilekçesinin 1 numaralı ekinde sunulan hesap özetinin davacı firmaya değil, davacı firmanın organik ve ekonomik bağ içerisinde olduğu … ….Ltd.Şti, ait olduğu, diğer bir ifade ile, aradaki bağın o kadar ileri giderek, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun da mutlak suretle koruduğu müşteri sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler, rahatlıkla ve hiçbir duraksama olmaksızın davacı firmanın elinde ve incelemesine tahsis edildiğini, dava dışı … … İnş. San, ve Dış Tic.Ltd.Şti. firması adına açılmış olan hesaba ilişkin hesap özetlerinin, huzurdaki davada davacı şirket vekili tarafından sunulmuş olduğu, havale bedellerinin … … inş. San, ve Dış Tic.Ltd.Şti. hesaplarına aktarıldığının da davacı şirketçe kolaylıkla anlayabileceğinin açık olduğunu, işbu para yatırma işlemlerinin … … … Tic.Ltd.Şti.’nin işlemlerini yürüten … tarafından gerçekleştirildiği ve söz konusu işlemlere ilişkin para yatırma dekontlarının da yine … tarafından imzalandığı, iade edilen paraların havale göndericisine değil-davacı firma yetkilisinin onay ve İmzası ile- … … İnş, San. Ve Dış Tîc.Ltd.Şti.’ne ödenmesi yönündeki işlemde yadırganacak herhangi bir husus bulunmadığı, söz konusu tutarların … … … tic.ltd.ştİ hesabına geçirilmesine ilişkin işlem dekontlarında …İnş.San.Ve Diş tic.ltd , yetkilisi ….’in bizzat imzası bulunduğunu, söz konusu havale bedelleri içerisinden 380,000 Euro’yu iade sureliyle Şubeye teslim etmesinin devamında bu tutann, davacı şirketin hesabına alacak kaydedildiğini, söz konusu 380.000 Euro davacı şirket yetkilisinin talimatı, onayı ve imzası karşılığında hem … … … Tic.Ltd.Şti. hem de …inş.san.ve dış tic.ltd , işlemlerini yürüten …’e ödendiği, tüm bu gerçekliklerin kamera kayıtlan ile de tespitli olduğunu, bu durumun bile davacı …İnş.san.ve Dış Tic.Ltd ile … … … Tic.Ltd.Şti. aralarındaki bütünlüğü ve ekonomik birlikteliği göstermesi bakımından kesin delil oluşturmakta olduğu, buna rağmen müvekkili Banka aleyhine huzurdaki davanın ikame edildiğini, haksız ve kötü niyetli olan işbu davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, davacının yurtdışında bulunan dava dışı bir şirkete davalı banka kanalı ile gönderilmesi talep edilen ancak, gönderilemeyen paranın kendisine iade edilmeyip dava dışı başka bir şirkete iade edildiği iddiasıyla açılan, gönderilemeyen bu para miktarının kendisine verilmesine dair alacak davasıdır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, tüm dosya kapsamı incelenerek davacının alacaklı olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişinin 07/02/2017 tarihli raporunda özetle;
Davacı taraf, transferin davalı bankadan kaynaklanan sebeplerle başarısız olduğu iddiasına karşın, davalı banka ise muhabir “Banka Politikası” gerekçesiyle havale tutarlarının iade edildiği savına dayandırmıştır. Raporda oluşturulan tabloda 4 nolu havale talimatının havale lehtarına transferi sağlandığı dikkate alındığında, gerçekleşmeyen transferlerin muhabir banka uygulamasından kaynaklanmış olabileceği kanaatine varılmakta olduğunu, Havale lehtarı 1kco Trandıng …’ye gerçekleştirilemeyen 1,089,945,00 Euro transfer tutarının 07,09,2015 tarihinde davalı bankanın muhabir nezdindeki hesaplarına iade edildiğinin tespit edildiğini,
Davacı vekilinin dava dilekçesine iade edilen tutarlarına ilişkin dilekçeleri ekinde sunulan havale işlemlerinin “Başka bir firma) hesabına geçtiği beyanında bulunduğunu, Davacı tarafın ‘”Başka bir firma) beyanından bu ekstreye nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını, Banka kayıtlarında yapılan incelemede, 1184 0526833 nolu hesabın …. … Tic. Ltd. Şti’ye ait olduğu, iade edilen transfer tutarlarının 07.09,2015 tarihinde belirlenen hesaba alacak geçtiğinin tespit edildiğini,
Davalı banka tarafından, muhabir banka tarafından iade edilen transfer tutarlarının neden havale amiri hesaplarına geçmediği konusunun araştırılmış, davalı banka yetkililerinin davacı …İnş,San.Ve Dış Tic.Ltd ile … … İnş. San, Ve Dış Tic.Ltd.Ştî arasında organik bağ bulunduğu, bu nedenle iade edilen paraların havale göndericisine değil-davacı firma yetkilisinin onay ve imzası ile- … … inş. san, ve dış Tic,Ltd,Şti,’ne ödenmesi yönündeki işlemde yadırganacak herhangi bir husus bulunmadığı, işlem dekontlarında …İnş.San.ve dış Tic.Ltd yetkilisi …Hajıalîyevtn bizzat imzası bulunduğunu, Söz konusu havale bedelleri İçerisinden 380.000 Euro’u iade sureliyle Şubeye teslim etmesinin devamında bu tutar, davacı şirketin hesabına alacak kaydedildiğini, adı geçen şirketler ekonomik bir bütünlük içinde olduğundan olsa gerek, söz konusu 380.000 Euro davacı şirket yetkilisinin talimatı, onayı vc imzası karşılığında (Hem … … … Tic,Etd,Ştî. hem de …Înş.San.Ve Dış Tic.Ltd , İşlemlerini yürüten) …’e ödendiği, tüm bu gerçeklikler kamera kayıtları ile de tespitli olduğu, bu durum bile davacı …İnş.San.Ve Dış Tic.Ltd ile … … İnş, San, Ve Diş Tic.Ltd.Ştî, aralarındaki bütünlüğü ve ekonomik birlikteliği göstermesi bakımından kesin delil oluşturmakta olduğu iddiaları İle kanıtlamaya çalışıldığını, davalı bankanın iddiaları kapsamında banka kayıtlarında yapılan incelemede fotokopileri sunulan işlem dekontlarının incelenmesinde … … Ltd. Yetkilisi ….’in bizzat imzası bulunduğnun tespit edildiğini, Dekont açıklamalarında … … … tic. Ltd. Şti.’nin … -Vadesiz Eur hesabına Transfer Banka Politiktasi gereği iade açıklamıs ile hesabına alacak geçtiği, davacı …Mücevheratın kaşe ve ….’in dekontlarda imzasının bulunduğunun tespit edildiği09/12/2015 tarihinde ise dosyaya fotokopisi sunulan dekontların görüldüğü üzere …… tic. Ltd yetkilisine saat 18:14’de ödenmiş olduğunu,Dosyaya sunulan Kamera kayıtlarına ilişkin Dvd.den, Saat 18,44’de davalı bankaca İsminin … olduğu belirtilen kişiye Şube veznedarı tarafından ödemede bulunulduğu görüntüleri tespit edildiğini, Davacı taraf vekilinin, paranın İade edileceği düşüncesi ile şube müdürü tarafından ibraz edilen bir kaç belgeyi imzaladığı, Müvekkili şirket yetkilisinin Türk olmayıp Türkçeyi de iyî bilmediği iddiaları Mahkemenin takdirlerinde olup, … Şubesinde 1.089,945,00 EURO döviz cinsinden paranın bulunmayışının tümüyle dikkate alındığı iddiası ile ilgili olarak, 07.09.2015 tarihindeki işlemle rin Kasa işlemleri olmayıp, mahsup işlemi olduğu, Şube kasasında döviz cinsinden bu kadar para bulunmasının bir öneminin bulunmadığı. Sonuç olarak Muhabir bankaca İade edilen havale tutarlarının davacı …İnş.San.Ve Diş Tic.Ltd yetkilisi ……in (Havale amiri) onay vererek işlem dekontlarını imzalaması sonucu , … ….Ltd.Ştl hesabına alacak geçtiği, bu nedenle davalı bankaya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı hususlarını rapor ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 21/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu, dilekçenin sonuç kısmı ile yeni bir bilirkişi raporu alınmasını, yeni rapor alınmadan önce olayın hata, hile ve aldatma yolu ile gerçekleştiği dikkate alınarak tanıklarının dinlenmesini ve sonrasında dosyanın yeni bilirkişi heyetine verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin talepleri doğrultusunda, davacı vekilince bildirilen eksiklikler giderilerek Mahkememizin 18/03/2019 tarihli duruşması ara kararı gereğince dosyanın daha önce tek olarak rapor sunan bilirkişiye ilaveten iik bilirkişi daha eklenerek ek rapor için bilirkişilere yeniden tevdiine karar verildiği, bilirkişilerin 26/06/2020 tarihli ek raporunun sonuç kısmı ile 7.9.2015 tarihinde düzenlenen üç adet dekontun sonradan davacı tarafından 9.12.2015 tarihinde imzalandığının sabit olduğu, davacının en son 7.12.2015 tarihinde son elektronik posta İle hala parasının akıbetini sorduğu, ancak paranın 7.9.2015 tarihinde iade edilip aynı tarihte …’a aktarıldığı, davacının 9.12.2015 tarihinde davacının paranın ödeneceği konusunda davalı banka tarafından aldatılması sonucu dekontları imzaladığını beyan ettiği, şu halde bu işlemlere onay vermemiş olduğunu ileri sürdüğü, somut olayda dekontların sonradan imzalanması sırasında davacının irade bozukluğuna uğrayıp uğramadığı, eş deyişle aldatmanın söz konusu olup olmadığının belirlenmesinin gerektiği, işlemin yapıldığı sırada aldatmanın var olup olmadığı konusunda nihai takdirin Mahkemede olduğu, Mali incelemede havale lehtarı…’ye gerçekleştirilemeyen 1.089.945,00 Euro transfer tutarının 07.09.2015 tarihinde davalı bankanın muhabir nezdindeki hesaplarına iade edildiği, iade edilen transfer tutarlarının 07.09.2015 tarihinde, … … nolu … …Ltd.Şti’ye ait hesaba geçtiğinin tespit edildiği, Genel bankacılık teamülleri gereği iade olunan yurtdışı fon transferlerinin transfer talimatım veren müşterinin hesabına geri iade edilmesi gerektiği, ancak söz konusu işlemlerde yurtdışı banka tarafından gerçekleştirilmeyen fon transferi tutarlarının ilgili transfer talimatını veren müşteri hesabına (… no’lu hesap) gelmesi gerekirken banka Şubesi tarafından bankaya ait bir aracı muhasebe hesabı…(… no’lu hesap) kullanılarak yine aynı banka şubesi nezdindeki dava dışı firmanın (…) … no’lu hesabına aktarıldığı. Davalı bankanın, anılan paranın davacıya değil dava dışı …’a aktarılmasının sebebinin ise davacı aralarındaki organik bağa dayandırdığı, organik bağı ise aynı temsilcinin işlemleri takip etmesi ile temellendirdiği, organik bağ ve etkisine ilişkin genel bilgilere rapor metninde yer verildiği ancak organik bağın varlığı konusunda bir değerlendirme yapılamadığını bildirmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tanıklar dinlenilmiştir.
Tanık … mahkememizin 7 nolu celsesinde ” Ben 35 yıldır kapalıçarşı esnafıyım, kapalıçarşıda herkes birbirini bilir, davacı da kapalı çarşı esnafıdır ancak şirketin sahibi yabancı uyruklu …-… olması lazım, o şekilde bilirim, 2015 yılı kasım ayında benim hemşehrim olan … … yöneticisi olan … … İş bankasında olduğunu, iş bankasında kendisinde kapalı çarşıda bir tanıdığın yokmu diye söylenmesi üzerine beni aradığını söyledi ve kendisine … Şubesi tarafından bankalarının dolandırıldığını, yanlış hatırlamıyorsam 1.090.000 Eur civarında paranın davacı …ın yapmak istediği havalesinin yapılamayıp dönmesi sonrasında …ın hesaplarına değil bir başka firmanın hesaplarına aktarıldığını, o firmanın da parayı iade etmediğini, yardımcı olabileceksem olmamı zira kapalıçarşı esnafı olduğumu söyledi, bunun üzerine ben …. sahiplerini çağırdım, yanıma geldiler, kendileriyle konuştum, olayı doğruladılar, ancak bankayla anlaştıklarını paralarının iade edileceklerinin kendilerine söylediklerini bana anlattı, bu şekilde ben olaya vakıf oldum ve davacı …bana 380.000 Euro’nun bankaya aktarıldığını ancak kendisine henüz ödenmediğini, ödeneceğini söyledi, ancak buna rağmen 2016 yılının şubat ayında yine …mücevharatın sahibi olarak bildiğim ismi …olan Türkçesi iyi olmayan kişi bana geldi, olayı hatırlattı, bankanın hala paralarını kendilerine vermediğini bana bir kısım bankanın muhabir bankası ile olan yazışması olduğunu söyledi, swift mesajlarını gösterdi, paranın muhabir banka tarafından bankaya takıldığı ve bunun üzerine beklediğini ve para geri gelince ödeneceğini söylemelerine rağmen ödenmediğini söyledi, kendisinin dil bilmediğini, kanunları bilmediğini, bu nedenle bankaya birlikte gidip derdini anlatmasını yardımcı olmamı benden istedi, bildiğim kadarıyla kendisinin Türkçesi iyi değildir, ticaretini de yanında çalışan işçileri vasıtasıyla yürütür. Bunun üzerine biz kendisi ile birlikte Şubat ayında … … Şubesi’ne banka müdürü olan … bey’in yanına gittik, durumu kendisine izah ettik, kendisi aynen bana “…biz bir ….yedik bunu halledeceğiz, lütfen izah et sorun çıkarmasın, bizi rezil etmesin parasını ödeyeceğiz” dedi ve yanımızda bankanın diğer çalışanı … isimli kişiyi bankada hazır olmadığından dolayı ve mesai bitmiş veya bitmek üzere iken gittiğimizden normal telefondan …’i aradı, telefonu bana uzattı …, …’in daha üstündeki bir kişiydi, onunla ben konuştum, kendisinin bize bankada sorun çıkartmamalarını, işin halledileceğini, paranın ödeneceğini söylememi istedi, bende aynen kendisine parasının Pazartesi günü ödeneceğini söyledim ve o şekilde herhangi bir sorun çıkarmadan … yetkilisi ile bankadan ayrıldım. Ondan sonra Pazartesi günü hemşehrim olan … … beni aradı, …Mücevharatın sahibi ile birlikte benim büroma gelin dedi, işyeri … merkezindedir, Şubat ayının Pazartesi günü ben ve … yetkilisi … …’na gittik, orada … Şube müdürü … ve onun bir üst hamili olarak düşündüğümüz …’da ordaydı, … bir hata yaptıklarını, …’de sorunu çözeceklerini ancak gazeteye veya başka bir yere bildirim yapmamaları gerektiğini bize söyledi, Cuma gününe kadar sorunun çözüleceğini söylediler, biz onun üzerine oradan ayrıldık, ancak Cuma günü olunca sorun çözülmedi, zira …ın aktardığına göre Genel Müdür yardımcısı olan …’ın imzası gerektiği ve onun da kalp krizi geçirdiği ve bu nedenle işin geciktiği söylendi, hatta biz hemşehrim … ile birlikte anadolu tarafındaki hastanede … ziyarete gittik, bir müddet sonra 1- bir buçuk aya kadar ödeneceğini ancak bu sefer de Genel Müdür olan …’nin ABD’ye gittiğini, onun dönüp imzalaması gerektiğini söylediler, bunun üzerine de ödeme yapılmayınca dava açtığını biliyorumben … …’na …’ın yanına giderken yanımda …’de vardı ve bu şekilde ordaki konuşmalara vakıf oldu ancak kendisi olaya daha önce de vakıftı, … … ile çalışırdı, onun da kapalı çarşıda firması var ancak ismini bilmem, bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … mahkememizin 7 nolu celsesinde “Ben 2008 yılından beri kapalıçarşıda uygun fiyata döviz alım satımı ve toptan altın alım satımı yaparım, bu alım satım yaptığım kişiler arasında yabancı ve yerli firmalar olabilir, davacı döviz ve aynı zamanda altın alıp sattığım bir firmadır, ticari ilişkimizden dolayı onu tanırım firmanın sahibi …dır soy ismini bilmiyorum, … uyrukludur, TÜrkçesi iyi değildir ve yaşlıdır, Türkçe okuduğunu, anlayabileceğini zannetmiyorum, 2015 yılının Eylül veya ekim aylarında bana gelerek yurt dışına 1.089.000 Euro …’ya havale yaptığını ancak paranın havale alınmadığını, muhabir bankanın bir kısım belgeler istediğini, kendisine bankanın ilettiğini söyleyince bankanın istediği belgeleri götürün banka yanlış iş yapmaz dedim, kendisinin bankaya gidip bir kısım belgeler sunduğunu biliyorum, Aralık ayında banka tarafından tekrar aranıldığını paranın iade edileceğini, bunun için bir kısım belgeleri imzalaması gerektiğini bana söylemesi üzerine bende git banka ciddi bir kurumdur, paranın iadesi için imzalaman gereken belgeleri imzala dedim. Daha önceden de ben olaya vakıftım, zira ilk, sonrasında benimde yanına gittiğim kapalı çarşının sözü geçen esnaflarından olan şu an huzurda bulunan diğer tanık …’e hemşehrisi olan … …’nun ulaşması dolayısıyla bizleri topladığında olayın detayına da vakıf olmuştum ve Aralık ayında …ın sahibinin belgeleri imzaladım demesine rağmen Şubat ayının başında bana henüz parasının iade edilmediğini söyledi, bunun üzerine kendisi ile birlikte yardımcı olmak için … … … şubesi’ne müdür olan … Bey’in yanına gittik, kendisine durumu izah ettim, kendisi bana açıkça biz bir hata yaptık, para geri dönünce yanlışlıkla başka şirketin hesabına aktarmışız, o şirket te kendisine bir kısım paranın aktarıldığını söyledi ve …a da iade edeceklerini söylemesine rağmen aldığı imzalı belgeler karşılığında bu parayı da iade etmeyip girdi çıktı yapmak suretiyle 380.000 Euro’nun hesaplarından bu şekilde sık işlem yaparak sanki davacıya ödenmiş gibi olduğunu öğrendim ve banka müdürü bize olayı çözeceklerini 1 haftalık süre verilmesini talep etti, buna rağmen çözülmeyince biz esnaf olan …’in nüfuzunu kullanarak … …’nun iş yeri olan … Merkezi’ne gittik, orada … Şube müdürü … ve o tarihte bölge müdürü olduğunu bildiğim … adında bir kişi vardı, konuşuldu ve açıkça bankanın hatası kabul edildi, paranın 1 hafta içerisinde ödeneceğini söylediler, biz bunun üzerine oradan ayrıldık, bunun üzerine ödeme olmadığından dolayı …ın dava açtığını öğrendik, banka müdürü ile görüştüğümüzde kendisi yanlış havalenin yine çarşıda esnaf olan … isimli firmaya havale edildiğini ancak geri iade yapılmadığını bize söylemişti, onu almaya çalıştıklarını ifade etmişti, görgüm bilgim bundan ibarettir, ben … ile … arasında ticari ilişki olabilir ancak bir ortaklık ilişkisi olduğunu düşünmüyorum, ikisi de … uyrukludur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … mahkememizin 7 nolu celsesinde” Ben daha önce … … Merkezi Şubesi müdürüydüm 2017 yılının Eylül ayı sonuna kadar orada çalıştım, davacının bizde hesapları vardı, …ın şirket yetkilisi yabancı uyruklu olduğunu bildiğim … isimli kişiydi, benimle oturduğunda anlaşabiliyorduk, Türkçe konuşuyordu ancak Türkçe okuma yazması olup olmadığını bilmiyorum test etmedim, 2015 yılının Temmuz ayında …’daki … … isimli firmaya 3 kalemde 1.084.000 küsur euro’yu havale edeceğini söyledi, bunun üzerine yapılan talep gereği bankanın ilgili görevlilerince yurtdışındaki bankaya havale çıkışları yapıldı ancak yurtdışındaki banka “banka politikası gereği iade edilmiştir” şeklindeki iade mesajıyla birlikte yanlış hatırlamıyorsam 10-15 gün sonra parayı bize iade etti, bunun üzerine bizim banka da operasyon bölümünde çalışan memurlarca … İle davacı … arasında organik bağ vardır, yani şöyle her iki firmanın işlemlerini de … isimli kişi yapardı, yani para getir-götür, talimat getir-götür işlemlerini bu kişi yapardı, ben bu kişi ile yaptığım sohbetlerde her iki firmanın da aynı el tarafından yönetildiğini söylemişti, bu manada organik bağ vardır diyorum, bu nedenle iade dönen havale …’a yapılmıştır, …’dan 380.000Euro iade olmuştur, o para da kamera kayıtlarımızla sabittir, …’ın sahibi … e ödenmiştir, bizim organik bağdan dolayı … hesabına yaptığımız havalelere ilişkin de daha önce …dan sözlü veya yazılı bir talimat olmaması nedeniyle işlemin bankacılık işlemi uyarınca düzgün olması için …’ın sahibine haber gönderdim, gelip bu havaleleri onayladığını gösterir belgeleri imzalamasını talep ettik, kendisi de gelip belgeleri imzaladı, yaptığımız işlem doğrudur, işlem bu şekilde gerçekleşti. Daha sonra şu an huzurda bulunan … isimli kişi ile birlikte diğer tanık … ile bana geldiler, benden Şubat ayında …’in parasını geri vermemi istediler, yani kendisine ödenmesini istediler, bende iki firmanın aynı firma olduğunu ve …’inde bu durumu imzalarıyla kabul ettiğini söyledim ve herhangi bir iade yapamayacağımı söyledim, daha sonra da …, Ben ve şu an huzurda bulunan diğer 2 tanık … …’nun işyerinde bu mevzuları konuşmak üzere bir araya geldik, … …’nun niye devreye girdiğini bilmiyorum, o tarihte … Şube müdürü olan …’ın …’na gitmemiz gerektiğini söyledi, o yüzden gittim, daha önce kendisi beni … ile tanıştırdığından dolayı yardım istemiştim, o yüzden kendisi devreye girmiştir, … yanında oturduk, konuştuk, ben orda bir hata yaptığıma dair bir söz dile getirmedim, biz karşı tarafın iddiasına ilişkin olarak yaptığımız işlemin doğru olduğunu söyledik, başkaca da şu tarihte iade olacak gibi bir şey de söylemedik, …’un şirkete temsil yetkisi olan kişinin isminin … olduğunu biliyorum, soy ismini bilmiyorum, …’dan biz 10. Ayın 1’inden itibaren farklı tarih ve farklı miktardaki paraları almamıza rağmen davacı tarafça 3 farklı miktarda yurt dışına havalesi istenilen her bir referans numarasına sahip meblağı tamamlayabilmek için hemen …ın hesabına havale yapmadık, yani bir referans numaralı havale miktarı tamamlandıktan sonra aktarımı yaptık ve imzaları da …dan aldık, bizim bankadan çıkan 01.10.2015 ve 07.12.2015 tarihli maillerde isimleri zikrediler … ve … benim müdür olarak görev yaptığım tarihte yanımda çalışan banka çalışanlarıdır, davacı tarafın gönderdiği maillere karşı verdiğimiz cevaplarda iş yoğunluğundan o an itibariyle sonra bakarız mantığıyla verilen cevaplar olabilir, “Para karşı banka tarafından yaklaşık bize 10-15 gün sonra geri iade geldiği ve … ile aranızdaki organik bağdan dolayı biz parayı … hesabına aktardık” şeklinde niçin cevap veremediğimize dair bir açıklama sunamayacağım, ancak bunu onlara açıklamamıza gerek yok, onlar zaten durumu biliyor, tamamlanan … tarafından şubede alınan talimatın nasıl ve ne şekilde alındığı soruldu: Ben talimatın alınması yönünde bir direktif, teftiş kurulu veya iç denetçi tarafından direktif verildiğini hatırlamıyorum, kendi insiyatifimizle eksikliği tespit edip almış olabiliriz, bu manada herhangi bir üst birimlerimizle yazışmamız da yoktur , biz davaya konu rakamlar yönünden bu rakamlara ilişkin genel müdür veya genel müdür yardımcılarımıza herhangi bir bildirimimiz olamaz, bu olaydan genel müdür veya genel müdür yardımcılarımızın bilgisi olup olmadığını bilmiyorum, …’un yetkilisi olan … bana gelerek istersen …’ın sahibini getireyim, yapılan işlemde bir yanlışlık yoktur, benden niye iade istiyorsunuz dedi, …’un yetkilisi ve …’ın yetkilisi ile bu beyana rağmen bir araya gelemedik, ancak her iki firmanın işini yapan … daha sonra …ile birlikte geldi evrakları imzaladı, ancak yanlarında … yetkilisi yoktu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… ATM tarafından talimat ile beyanı alınan tanık … talimat duruşmasında ” Ben, halen … … Kurumsal Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım. İsimlerini benimle paylaştığınız …ve … firmalarını benim müşteri olarak … … Şubesine yönlendirdiğim beyanı ile … … Şube Müdürü … beni aradı, ancak aradığı tarihi hatırlamıyorum ben o tarihte … Şube Müdürü olarak görev yapmaktaydım. … Bey, firmanın … çıkışlı olduğunu ve benim şahsen tanıyıp tanımadığımı sordu. Ben de firmayı birebir tanımadığımı ancak … çıkışlı olması ve olsa olsa … yetkilisi … … bu firmayı yönlendirmiş olabileceğini düşünerek … Bey ile telefonla iletişime geçtiğimi hatırlıyorum. Bu görüşme sonrasında … Bey tarafından davacı firmadan isimlerini hatırlamadığım bir veya birkaç kişinin de bulunduğu bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda ben, … Bey ve … Bey de bulunmaktaydı. Ancak Sayın Mahkemenizce bilinmesini isterim ki gerçekten firmaları … … Şubesine yönlendirdiğimi hatırlamamaktayım. Yönlendirme yapmış isem o dönemde … Bölge Satış Müdürü olarak görev yapmam ve … … Şubesinin de benim yetki alanım içerisinde olması ve firmanın adres itibariyle şubeye yakın olmasındandır. Bu Toplantıda bir havale ile ilgili sıkıntı olduğu konusu konuşuldu, esasen bu firmaların birbirleri ile bağlantılı olduğu ve söz konusu havale bedeli ile ilgili olarak Bankamızca ikinci kez ödeme yapılmayacağı konusu firma yetkilileri ile paylaşıldı, ancak yine de konunun inceleneceği ve kendilerine bilgi aktarılacağı hususunun ifade edildiğini hatırlıyorum. O toplantıda başka neler konuşulduğunu açıkçası anımsamamaktayım. Fakat daha sonra davacı firma yetkilisinin şubeye gelerek yapılan işlemlere yazılı olarak onay verdiğinin ve dekontları imzaladığının ve herhangi bir problem kalmadığının tarafıma iletildiğini hatırlıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davacı şirketin davalı bankanın … Şubesi nezdinde … IBAN numaralı döviz hesabı bulunduğu, bu hesap üzerinden …’da faaliyet gösteren… isimli firmanın banka hesabına; 28/08/2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 359.945,00 Euro, … referans numaralı havale işlemi ile 358,300.00 Euro, … referans numaralı havale işlemi ile 350,000,00 Euro, 27/08/2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 380.000,00 Euro olmak üzere toplam 1.425,000.00 Euro tutarında para transferi işlemleri gerçekleştirmek üzere başvurulduğu, ancak söz konusu para transferinin bir kısmının gerçekleştiği, 28/08/2015 tarihli … referans numaralı havale işlemi ile 359.945,00 Euro tutarlı, … referans numaralı 350.000,00 Euro tutarlı, 27/08/2015 tarihli … referans numaralı 380.000,00 Euro tutarlı havale işlemlerinin, davalı bankadan kaynaklı sebeplerle başarısız olduğu, bu miktarların… isimli firmaya gönderilemediği ve davalı bankanın hesaplarına iade olduğu, davalı bankanın… isimli firmaya göndcrilemeyen parayı, dava dışı … Ltd. Şti. İsimli firmanın banka hesabına gönderdiği ve dava konusunun da bu para miktarına ilişkin olduğu ve bu paranın davacı şirkete verilmesine dair olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tanıklar dinlenilmiş ve bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Davalı banka dava konusu olan para miktarının dava dışı …. Şti’ne aktarıldığı yönündeki iddiayı inkar etmemiş, kayıt ve belgeler ile de sabit olan bu durumu, davacı şirket ile, dava dışı …,,, Şti arasında organik bağ olduğu, bankada daha önceki süreçlerde işlem yapan temsilcilerinin aynı kişi olduğu ve davacı yetkilisinden …. Şti’ne yapılan para transferlerine yönelik işlemler için dekontlar üzerine kaşe ve imza suretiyle icazet alındığına ve sonradan verilen bu icazetin geçerli olduğuna, aldatma durumu olmadığına dair savunmalara dayanmıştır.
Öncelikle, davalı bankanın yüksek miktardaki (… … Şti’ne yapılan) bu para transferlerine ilişkin olarak, paranın asıl sahibi olan davacı şirketten işlem öncesi yazılı talimat almamış olması, yurtıdışına gönderilemeyen paranın iade gelmesi üzerine asıl hesap sahibi olan davacı tarafı bilgilendirmemesi bankacılık uygulamaları açısından hatalı bir işlem olmuştur.
Davalı banka davacı şirket ile, dava dışı …. Şti’nin işlemlerinin … isimli kişi tarafından yapıldığını belirterek aralarında organik bağ olduğu iddiasıyla dava konusu paranın dava dışı ….Şti’ne aktarıldığına dair savunma yapmış ise de, iki şirket arasında organik bağ olduğunu düşünmenin sadece bankada işlem yapan temsilcinin aynı olmasına dayanamayacağı ve ayrıca organik bağ olduğu varsayılsa bile, parayı göndermeyi asıl olarak talep eden davacı şirketin hesabına parayı iade etmekte bir sakınca yok iken (zira bu hususta bir paranın davacı şirket hesabına aktarımında teknik veya başka bir sebeple bir sıkıntı olduğuna dair bir beyan olmadığından) ve bu durum bankacılık uygulamaları ve sorumluluğun doğmaması adına yapılması gereken işlem iken, hangi gerekçe ile dava dışı … … Şti’ne para transferinin yapıldığı anlaşılamamıştır. Daha açık bir ifade ile “A” nın parasını “A” ya iade etmekte bir sakınca yok iken, aralarında nasıl olsa bağlantı var “B” ye gönderelim diye (paranın “A” ya gönderilme işlemi ile aynı nitelikte) işlem yapılması, banka personelinin hatası olduğu kanaatine varılmasına neden olmuştur.
Davalı banka tarafından dava konusu olan para miktarları 07/09/2015 tarihinde dava dışı ….Şti hesabına aktarılmış, incelenen mail yazışmalarından davacı tarafın 07/12/2015 tarihinde hala bu paraların akıbetine ilişkin bilgi edinmeye çalıştığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın icazet verildiğine dair imzaların dekontlar üzerine atıldığı tarih ise bu son mailden iki gün sonra 09/12/20215 tarihindedir. Davalı banka bilirkişi ek raporuna itiraz dilekçesinde, davacı tarafın son mailden iki gün sonra icazeti verdiğini ve mailler gerekçe gösterilerek icazet olmadığını ileri sürmenin doğru olmadığını belirtmiştir. Yukarıdaki paragraflarda yapılan açıklamalara göre yapılan işlemin davalı bankanın hatası olduğuna kanaat edilmiştir. Dinlenilen tanık beyanları, davalı banka yetkilileri ile yapılan toplantılar, ve tüm dosya kapsamına göre 07/09/2015 tarihli üç adet dekont üzerinde davacı şirketin kaşesinin ve imzasının bulunuyor olmasının, bu işlemlere icazet verildiği anlamına gelmeyeceği, işlemler ile ilgili belgelerin görüldüğünü kanıtlamaya yeterli olacağı kanaatine varılmış ve tüm açıklanan sebeplerle davanın aşağıdaki gibi dava ve ıslah dilekçeleri doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, taleple bağlı kalınarak 350.000,00 Euro’nun (davalıya gönderilen ihtarnamede verilen süreye göre hesaplanan temerrüt tarihi olan) 13/05/2016 tarihinden itibaren, 739.945,00 Euro’nun ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam 1.089.945,00 Euro’nun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 264.396,16 TL karar harcından peşin alınan peşin ve ıslah sonrası alınan toplam 65.547,99 TL’nin mahsubu ile geri kalan 198.848,17 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 19.624,13 TL İlk masraf , 2.600,00 TL Bilirkişi, 45.957,36 TL Islah harcı ve 318,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 68.499,99 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 127.330,34 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/01/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza