Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/712 E. 2019/1206 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/712 Esas
KARAR NO : 2019/1206

DAVA : Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafın cari hesap alacağı adı altında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından takip başlattığını, takibin kesinleşmesinden sonra haciz işlemlerinin başlaması üzerine bu takipten haberdar olduklarını, takibin TK 35. Maddesine göre tebligat yapılarak kesinleştirildiğini, müvekkili şirketin, alacaklı şirketle kapalı poliçe usulü çalıştığını ve cari hesap alacağının oluşmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin alacaklı şirkete kredi kartı aracılığıyla yaptığı 31.01.2012 tarihli 9.900,00 TL tutarındaki ödeme, 30.10.2012 tarihli 9.900,00 TL tutarındaki ödeme ve 26.11.2012 tarihli 9.900,00 TL tutarındaki ödemelerin müvekkili şirketin borcundan düşülmesi gerekirken, anlaşıldığı üzere müvekkili şirkete borç kaydının yapıldığını, dolayısıyla 29.700,00 TL düşülmesi gereken borcun eklendiğini, böylece müvekkili şirketin alacaklı şirkete borçlu olması bir yana muhtemelen alacaklı şirketten alacağının bulunduğunu, kayıtlardaki karışıklık dolayısıyla bu borcun ortaya çıktığını, borcun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya takibinin derhal durdurulmasını, konulan hacizlerin fekkini ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın usulsüz tebligat itirazının İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı kararıyla reddedildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında acentelik ilişkisinin sona ermesine kadar olan ilişkide iddia edildiği gibi poliçe usulü değil, 60 gün vadeli açık hesap usulü ile çalışıldığını, davacı tarafın toplamda 29.700,00 TL ödeme yaptığı ve söz konusu ödemelerin düşülmeyip borç kaydı yapıldığı iddialarının yersiz olduğunu, zira davacının yaptığını beyan ettiği ödemelerin 2012 yılına ait olduğunu, davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin imzalanmış olan 27.10.2013 tarihli hesap özetinden görüleceği üzere davacı ile müvekkili şirketin, davacının 30.09.2013 tarihi itibariyle 301.914,96 TL borçlu olduğu konusunda mutabık kalındığını, bu nedenle 2012 yılına ait iddiaların kabul edilmediğini, müvekkili şirketin icra takibinde belirtilen rakam kadar davacıdan alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, acentelik sözleşmesine dayalı olarak davalı tarafından cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine ilişkin olarak cari hesap alacağının bulunmadığı iddiası ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların iddia savunma ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 09/06/2017 tarihli raporunda özetle,
” Davalının ticari kayıtlarında yapılan incelemede Acentalık sözleşmesine bağlı olarak çalışıldığı tespit edilmiş olmakla beraber var olan Cari Hesap mutabakatsızlığının Davalı Şirketin kayıtlarında yapılan hesap hatasından kaynaklandığı görülmektedir. ödemelerin Davacı Şirketin iddia ettiği gibî Davalı Şirket tarafından defter ve belgelerine yanlış kaydedilmiştir. Davacı Şirkete söz konusu tarihlerde herhangi bir Ödeme, iade işlemi yapılmadığı halde, Davalı Şirket Yevmiye Deflerine iade edilmiş gibi kaydedilmiştir, araştırma ve incelemeler sonucunda bu kayıtlara kaynak teşkil edebilecek belge bulunamamıştır.
Davalı Şirketin defter kayıt incelemesinde oluşturulan bilgilerle Davalı Şirketin iddia ettiği 41.609,92-TL alacağından, hatalı kaydedilen 31.285,00-TL düşüldüğünde, Davalı Şirketin alacak aslı kalanı 10.324,92 -TL dır. Hesaplanan 1.996,58-TL faiz tutarı ile Davalı Şirketin alacak tutarının toplamda 12.321.50-TL olduğu” hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bu kez mahkememizce tarafların rapora karşı beyan ve itirazlarını karşılar şekilde bilirkişiden ek rapor istenmiştir. Bilirkişi 14/12/2017 tarihli ek raporunda, 09/06/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümündeki görüşlerini aynen tekrar ettiğini, hesaplanan faiz tutaranının rapor tarihi itibariyle yeniden hesaplanarak revize edildiğini, davalı şirketin iddia ettiği 41.609,92 TL alacağından hatalı kaydedilen 31.285,00 TL düşüldüğünde davalı şirketin alacak aslı kalanının 10.324,92 TL olduğunu, rapor tarihi itibariyle hesaplanan 2.562,73 TL faiz tutarı ile davalı şirketin alacak tutarının toplamda 12.887,65 TL olduğu hususlarında ek görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosyaya, davacı tarafça uzman görüşü sunulması nedeniyle, sunulan görüşünde değerlendirilecek nitelikte yeni bir rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 08/07/2019 tarihli raporunda özetle;
Davalının 2011-2012-2013-2015 ve 2016 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulduklarını,
Davalının 2014 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla, (2013 yılında ve 31.12.2013 tarihine kadar defterlerin noter açılış tasdikinin yapılması gerekirdi) yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu,
Davalının muhasebe kayıtlarında önce davacının ödemesi olarak kaydedilen tutarlara sonradan ters kayıt atılarak davacının bahse konu ödemeleri hiç yapmamış gibi davalı nezrindeki açık hesabın düzenlenmesi nedeni ile;
Hatalı ve ters kayıt yapıldığı anlaşılan; 08,05.2012 tarihli 9.900,00 TL, 30.10.2012 tarihli 9.900,00 TL, 26.11.2012 tarihli 9.900,00 TL, 11.06.2012 tarihli 585,00 TL ve 11.06.2012 tarihli 1.000,00 TL olmak üzere toplamda davacının 31.285,00 TL ödemelerinin davalının muhasebe kayıtlarında davacının ödemesi olarak yansımadığı,
Davacının iddia ettiği gibi davalının muhasebe kayıtlarında 2 x 31.285,00 TL olmak üzere düzeltme işlemi yapılması gerektiği beyanına yukarıda ayrıntılı cevap verildiği,
Davalının muhasebe kayıtlarına göre, 22.12.2015 takip tarihinde davacıdan olan 41.609,92 TL asıl alacağından – 31.285,00 TL davalının muhasebe kayıtlarına davacı ödemesi olarak yansımayan ödemelerinin mahsup edilmesi ile;
Davacının 31.285,00 TL davalıya borçlu olmadığı, diğer bir deyişle davacının 22.12.2015 takip tarihinde davalıya olan asıl borcunun 10,324,92 TL olduğu hususlarında sonuç ve kanaatine bildirmiştir.
Davacı tarafça, dava değeri 41.609,92-TL yükseltilmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı ve davalı arasında acente sözleşmesine dayalı ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesap üzerinden işlem yapıldığı, davalının cari hesap kayıtlarında ki alacak rakamı üzerinden icra takibi başlattığı, yapılan inceleme neticesinde, davalının, davacı tarafça yapılan 08.05.2012 tarihli 9.900,00 TL, 30.10.2012 tarihli 9.900,00 TL, 26.11.2012 tarihli 9.900,00 TL, 11.06.2012 tarihli 585,00 TL ve 11.06.2012 tarihli 1.000,00 TL olmak üzere toplamda davacının 31.285,00 TL ödeme yaptığı, yapılan ödemelerin, davalı tarafça ilk olarak ödeme olarak kaydedildiği, sonrasında ise tutarlara sonradan ters kayıt yapılarak, davacının bahse konu ödemeleri hiç yapılmamış gibi açık hesap düzenlenmesi yapıldığı anlaşıldığından, Davacının 31.285,00 TL davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM /Açıklanan nedenlerle:
1-Davacının, davasının kısmen kabulü ile davacının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında asıl alacak nedeni ile borçlu olduğu miktarın 10.324,92 TL olduğu ve bakiye 31.285,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.137,08 TL karar harcından peşin alınan 722,72 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.414,36 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 2.011,97.-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.512,73.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.754,20 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 3,75 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanna 0,93 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
2.137,08 TL İ.H 62,70 TL İlk masraf
722,72 TL P.H / 155,75 TL Tebligat gideri
1.414,36 TL Bakiye harç 1.100,00 TL Bilirkişi ücreti
693,52 TL Islah harcı /
2.011,97 TL