Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/705 E. 2020/617 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/705 Esas
KARAR NO:2020/617

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/07/2013
KARAR TARİHİ:20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekinin dava dilekçesinde özetle; davacının çalışanları olan davalıların aynı iştigal konusuna sahip davalı şirketi kurduğunu,davalı …’nın davacı şirketten emekli olarak yeni kurulan şirkette çalışmaya başladığının davacı tarafından istihbar edildiğini, davacının ihracat sorumlusu …’in ele geçirdiği müşteri listeleri, davalı …’in ele geçirdiği davacının Ar-Ge çalışması neticesi ortaya çıkardığı formüller ve know-how’un davalı şirket tarafından haksız menfaat teminine konu edildiğini tüm davalılar tarafından haksız rekabet teşkil ederek davacıyı telafisi imkansız maddi ve manevi zarara uğrattığını,davacı çalışanları …’in 300.000 YTL. sermayeli şirkete ortak olmaya genel maddi durumlarının müsait olmadığını, davacının 1972 yılından bu yana ayakkabı sektörüne poliüretan yapıştırıcı, boya ve masterbatch üretimi yapan sektörün önde gelen kuruluşlarından olduğunu, PV, PVC ve TR esaslı tabanların doldurularak ve püskürtülerek boyanmasında kullanılan boyalar için “…” markasını poliüretan tabanların boyanması ile ilgili olarak “…” markası tescil ettirdiğini davacı ile hizmet ilişkileri devam ederken davalılar … ve… . … diğer davalılar ile birlikte 01.03.2006 tarihinde davalı şirketi kurduklarını davacının en önemli müşterilerinden olan … grubu şirketi … şirketinin genel Müdürü … ile davalı ortakları olan … ve …’ın akrabalık ilişikisinde olduklarının istihbar edildiğini, davalı … … ile …’in davacıya ait imalata dair sırlar ve ticari sırları haksız ve kötü niyetle sahiplenerek hizmet sözleşmeleri devam etmekte iken ortaklık kurmak suretiyle haksız menfaat temin etmek amacı ile davacıya rakip bir şirket kurduklarını, davacının ustabaşısını da işe aldıklarını, …’in 02.06.2004 tarihinden itibaren davacı şirkette ihracat ve satış sorumlusu olarak çalışmakta iken 15.03.2006 tarihinde, …’in 01.01.1999 tarihinden itibaren davacı şirkette laboratuar sorumlusu iken 31.03.2006 tarihinde istifa ettiklerini, gizlilik ve rekabet etmeme taahhütnamesini imzalamaktan imtina ettiklerini, davalı şirketin 01.03.2006 tarihinde kurulmuş olup bu davalıların davacı şirkette çalışır vaziyette olduğunu, sözleşmesel yükümlülüğün ihlalinin de haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların eylemlerinin TK.m 56, 57/6,7,8 bakımından haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların da Arge giderlerinden sarfınazar ederek haksız kazanç temin ettiklerinin, davacının 2006 yılında kar kaybının 130.000 ABD Doları, maliyet giderlerinin artması sebebiyle yıllık 50.000 ABD Doları zarara uğradıklarını, 25.000 TL. manevi tazminat talep ettiklerini belirterek ihtiyati tedbir talebi ile birlikte haksız rekabetin ve neticelerinin tüm maddi boyutlarıyla rakamlara dayanarak tesbiti, men’i, haksız rekabet neticesi maddi durumun ortadan kaldırılmasını, hükmün ilanını, fazlaya dair haklan saklı kalarak 10.000 TL. maddi, 25.000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava ettikleri,
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen haksız rekabete yol açtığı öne sürülen ürünler hakkında ileri sürülen bilgilerin asılsız olduğunu, davacının üretimini gerçekleştirdiğini beyan ettiği ayakkabı sektöründe kullanılan yapıştırıcı ve boyaların 1800′ lü yıllardan beri … ve … geliştirildiğini, bu boyaların baz reçetelerinin herkes tarafından bilindiğini, Türkiye’de bu boyaları üreten 20’den fazla şirket bulunduğunu, bir çoğunun davacıdan çok önce bu boyaların üretim ve satışına başladığını, bu boyaların patent gizliliği bulunmadığını, davacının … ve … markalarını tescil ettirmiş olup davalı şirketin piyasaya sunduğu ürünlerin bahsi geçen markalar altında olmayıp haksız rekabeti oluşturacak nitelikte bulunmadığı davalılardan …ve … hakkında yapılan suçlayıcı açıklamaların tamamen hukuki mesnedden yoksul olduğunu, davalıların davacı şirkette ortak ya da müdür olmayıp sigortalı olarak çalıştıklarını, olumsuzluklar nedeniyle işten ayrılmak istediklerini ve yasal ihbar surelerine uyarak bu isteklerini davacıya bildirdiklerini, iki yıl içinde davacı şirket yönetim ve çalışan kadrosundan bir çok kişinin istifa ettiğini, davalıların davacı ile yazılı iş akdi bulunmadığını, işe başlarken gizlilik ve rekabet etmeme taahhütnamesi imzalatılmadığını, istifa ettikleri sırada bu tür bir taahhütnamenin imzalatılmasınm davalıları zor durumda bırakmak amaçlı olduğunu, davalıların rekabet yasağı kapsamında olmadıklarını, ortada davalıların ifa edecekleri gizli sırlar ve formüller olmadığı gibi müşteri listesinin ifşasının da söz konusu olmadığını, davalının dava dışı …. Şti.’nin Müdür’ü olup davalının ortağı bulunmadığını, davalı şirkete akrabalarının ortak olmasından yola çıkıp iş bu davanın yöneltilemeyeceğini davalı …’nın emekli olduktan sonra başka şirkette uzmanı olduğu, işi yapmasının hukuka aykırılık teşkil etmeyeceğini, maddi ve manevi tazminat iddialarının reddi gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaleti davacı tarafa yükletilmesini talep
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce sunulan deliller, tasarım tescil belgeleri doğrultusunda Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek verilen görevsizlik kararına, karşı görevsizlik kararı sonrası , Yargıtay 17.HD.nin 14.06.2013 tarih, 2013/6332-9085 sayılı ilamı ile 6762 sayılı TTK.56.ve 57.maddeler kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği ifade edilerek mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş, dosya esasa kaydedilerek devam olunmuştur.
Dosyanın verilen görevsizlik kararı ve öncesi yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, sicil kayıtları, SSK kayıtları, broşür ve internet kayıtları ürünler, kayıtlar, tanıklar, yapılacak bilirkişi inceleme ile belirlenebileceği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, dava konusu ürünlerin birleşimleri yapılışları, özellikleri, özel bi üretim ve formül nitelikli olup olmadığı, harcı alanın nitelik taşıyıp taşımadığı, davalıların konumları, yaptıkları işler dikkate alınıp, haksız rekabet ve tazminat oluşup oluşmadığı yönünde bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
İncelenen dosyada davacının 1972 yılından itibaren ayakkabı sektörü için poliüretan, yapıştırıcı boya, masterbatch üretimi yaptığı, PU, PVC, TR esaslı tabanların daldırılarak ve püskürtülerek boyanmasında kullanılan boyalar için …, poliüretan esaslı tabanların içten boyanmasına yönelik … markalarını 16.07.1996 yılında 10 yıllığına tescil ettirdiği,
Keza davalı Bu ….A.Ş.nin 01.03.2006 tarihinde davalılar …, …, …, …, … tarafından kuruldukları sicil kayıtları ile belirlenmiştir.
Davalılardan …’in öncesinde davacı şirketin Labaratuvar ve üretim şefi olduğu,
Davalı … … davacı şirkette ihracat sorumlusu olup, 31.03.2006 tarihinde davacı şirketten ayrılarak davalı kurulan şirketin ihracat sorumlusu olarak görev aldığı,
…’nın davacı şirkette labaratuvar ve üretimin şefi olarak görev aldığı, daha sonra emekli olup, davalı şirkette görev aldığı,
Davalı …’ın davalı şirket kuruculuğunda bulunduğu, ancak şirket çalışanı ve ortak sıfıtanın bulunmadığı,
Davalılar … ve …’ın davalı şirket kurucusu ve ortağı oldukları belirlenmiştir.
Bilirkişilerce teknik yönden yapılan inceleme de dava konusu ürünlerin boya ve masterbatch üretimlerinin harcı olan niteliği taşımayan ürünler olduğu, literatürden temin edilerek genel bilgiler doğrultusunda üretimin mümkün olmadığı, boya ile ilgili meslek lisesi veya yüksekokul dışında boya veya masterbatch konusunda eğitim veren teorik bilgi sunan kurum olmadığı, uygulamalı ders verilmediği davalı …’in davacı şirkette 7 yıllık çalışma süresinde formülasyon, üretim, hammadde özellikleri seçimleri ve Ar-ge çalışmaları konusunda deneyim ve bilgi sahibi olduğunu, kurucu ortak olduğunu, davalı şirkette deneyim ve bilgilerini kullandığını, davalı firmada teknik bilirkişi olarak katıldıkları keşifte dosyaya konulmayan ticari sır teşkil eden bilgilerin ve belgelerin incelendiği, davacı ile iş sahası aynı olan bu şirketin işleyişinde eski işyerinde edinilen bilgi ve müşteri portföyünün kullanıldığının anlaşıldığı, davalı şirketin tescili sırasında dahi … ve …’in davacı çalışanı oldukları, defter ve kayıtların incelemesin de dava dışı … firmasına irtibat kurulduğu, davalının davacı satışının neredeyse 2 katı satış yaptığı ve dolayısı ile davacının bu şirkete yaptığı satış cirosunun düştüğünün belirlendiği, bu doğrultuda mali tablonun denetlenmesi ile dava dışı … firmasına yapılan satışın 2006 yılında düştüğünü, 2003-2207 ciro kayıtlarının incelendiğinde davacının uğradığı zararın brüt satış karı oranına göre 267.972,60 TL üzerinden 20.061,66 TL olduğunu, mali olarak hesap edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporları, teknik ve mali anlamda denetlenmiş olup, davacı ve davalı şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği, davalının 2006 yılında tescil edildiği, davacı tarafından dava konusu ürünün 10 yıllık tescilinin bulunduğu, davalılardan …’in ve …’in davacı şirkette labaratuvar, üretim şefi ve ihracat sorumlusu oldukları, davalı şirketi diğer davalılardan …-… ve dava dışı … ile kurdukları, ilk iki davalının şirketten ayrılmadan bu şirketi kurdukları, tüm davacıya ait bilgi ve müşteri portföyüne sahip oldukları, bilhare bu bilgilerin şirketin faaliyetinde kullanıldığı, mali ve teknik olarak bilirkişilerce saptandığı, davalı … ve …’ın davalı şirket ortağı olarak ve bu bilgiler çerçevesinde haksız fiil eylemine iştirak ettikleri, davalılardan …’ın başka bi şirketin Poteks Kimya’nın genel müdürü olup, diğer davalı … ile ilgisinin kesin belirlenemediği, bunun yanı sıra …’nın davacı şirkette çalışarak bilhare emekliliğini hakederek ayrıldığı, davalı şirkette çalışmasının kayıtlardan anlaşıldığı üzere bu gizli bilgilerin kullanılmasına ortaklık ve haksız rekabet eylemine iştirak olarak değerlendirilemeyeceği TTK.56 ve 57.maddelerinin haksız rekabet hallerini belgelediği, TTK 57/8 md. Gereğince imalat ve ticari sırlardan yararlanılarak davalılar … ve … dışında ki davalıların haksız rekabet eyleminin gerçekleştirerek katıldıkları, davacı şirketin müşterisine bu doğrultuda satış yaptıkları, kayıtlar ile sabit olduğu, davacı cirosunun düşüp, davalı şirket cirosunun yükseldiği, bu eylemlerin TTK 56-57 md. ve MK.2 anlamda iyiniyetle olarak yorumlanamayacağı, davacının talep ettiği ıslah doğrultusunda tazminat talebinin hesaplamalar kapsamında yerinde görüldüğü, manevi tazminat talebinin ise davacıya ait bilgilerin kullanılarak davacının zararına oluşan maddi ve ticari çöküş denetlendiğinde bir tarafın fazlaca bu yönde kazanmasına, diğer tarafında zarar görmesine neden olmadan takdiren 10.000 TL belirlenmesi üzerinden, takdir olmuş, zira verilen haksız rekabet hükmünün ve kesinleştiğinde ilanı hususunun dahi manevi zararı bir ölçüdede olsa gideceği hususlarıda değerlendirilip, temerrüdün dava tarihi itibariyle uygulamakta yeterince dosyanın uzadığı, fazla zarara mahal olmadan ancak yeterli inceleme ve rapor ile yapılmış olmakla karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2015/14022 E.-2016/271 K.sayılı, 13/01/2016 tarihli ilamı ile bozulduğu, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği ve bozma ilamına uyularak yargılamasına devam olunduğu görüldü.
İncelenen dosyada 04/03/2020 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150. Maddesi gereğince yenilenmeye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyada yasal süresinde yenileme talebinde bulunmadığı görümekle taraflarınca takip edilmeyen dosyanın bu durumda anılan madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden davanın HMK. 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK. 150/5. maddesi uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde bulunan Harçlar Tarifesi gereği hesap olunan 54,40 TL karar harcının peşin alınan 621,95 TL’den (472,50 TL peşin harç+149,45 TL ıslah harcı) mahsubu ile geri kalan 418,10 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalıların yaptığı 175,00 TL posta giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinden verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içinde Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.20/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır