Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/699 E. 2018/268 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/844 Esas
KARAR NO : 2018/345
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı bankanın pazarlama elemanlarının talebi üzerine özel bankacılık hizmetinden yararlanmak üzere …Plaza’da bulunan …bank … şubesi nezdinde 2007-2008 yılları arasında hesaplar açıldığını, daha sonra bu hesapların müvekkilinin bilgisi ve talimatı dışında önce bankanın … Şubesine, daha sonra… şubesine ve son olarak da … Şubesine aktarıldığını, müvekkilinin sadece hesap açılımına dair sözleşme kartonlarını imzaladığını, hisse senedi işlemleri opsiyonlu döviz işlemleri ve buna benzer herhangi bir sözleşme imzalamadığını, sahte imzalarla mevduatında bulunan 713.489,54 TL’den Ağustos 2013 tarihi itibariyle 72,49 TL kaldığını, toplamda 713.417,05 TL zarara uğratıldığını, bu zararın tanzimi için keşide edilen ihtarnameye cevap verilmediği ve herhangi bir ödemede yapılmadığını, ayrıca müvekkiline 30/11/2012 tarihli Rehin Sözleşmesi imzalattırıldığını, bu sözleşmenin içeriğinde herhangi bir talimat izin ya da icazet bulunmadığını, banka çalışanının rehin sözleşmesi imzalatma ısrarının sahte imza ile yapılan işlemlerini meşrulaştırmak olduğunu, davalı bankanın yetkililerinin müvekkilinin imzasını taklit ederek bir takım işlemler yapıldığını, bu işlemlerle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, müvekkili tarafından davalı bankanın Private Banking Şubesinde açılan hesaba yatırılan, ancak bankanın dolanlı ve müvekkilinin imzası taklit edilerek yapılan işlemleriyle mevduatından yok edilen 713.417,00 TL’nin 15/07/2003 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiliyle müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı …’ın 13/05/1998 tarihinden beri bankanın müşterisi olduğunu, davacının 09/11/2006-16/10/2008 tarihlerinde 24 opsiyon satıcısı, 1 adet opsiyon alıcısı olduğu 25 adet türev işlem gerçekleştirdiğini, davacının şikayetleri üzerine Banka Teftiş Kurulu tarafından incelemenin yapıldığını, itirazların aksine imzanın davacıya ait olduğunun çıplak gözle anlaşıldığını, 2006’dan beri yatırım işlemleri konusunda oldukça bilinçli ve deneyimli olduğunu, dava konusu opsiyon işlemlerinde müvekkili bankanın esasen yurtdışı banka ile davacı müşteri arasında aracılık işlevi gördüğünü, cüzi bir işlem komisyonu için yıllardır çalıştığı mevduat müşterisi olan davacı tarafı risk altına sokmasının düşünülemeyeceğini, müfettişin yaptığı incelemede dava konusu işlemlerde bankanın bilgilendirme eksikliği veya hatasının tespit edilemediğini belirterek, tüm sözleşmelerin alındığı, tüm bilgi ve belge akışının mevzuata ve bankacılık işlemlerine uygun olduğu, tüm dokümanların eksiksiz, müşteri ile görüşmelerin net olduğu açık iken imza sahteciliği iddiasının, işlemlerden haberdar olmadığı iddialarının mesnetten yoksun ve müşteri talimatı ve işlemleri ile oluşan zararı bertaraf etmeye yönelik kasti ve iyi niyete aykırı olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dosyanın Mahkememize, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı, 11/02/2015 tarihli görevsizlik kararı ile gönderildiği ve Mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davanın 30/05/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmakla; dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-l maddesi gereğince bankacılık sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklanan işlemler tüketici işlemi olup, bu sözleşmelerle ilgili uyuşmazlıkların çözüm yeri tüketici mahkemeleridir. (Yargıtay… Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ve…Esas, 2016/6987 Karar sayılı ilamları)
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu kanaatiyle HMK 114/1c ve 115 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine, İstanbul … Tüketici Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı ve 11/02/2015 tarihli görevsizlik kararı nedeniyle görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM /Gerekçede açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK. 114/1c ve 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile ve görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu taktir olunarak usulden reddine,
2-Davada İstanbul Tüketici mahkemesinde de görevsizlik kararı verilmiş olmakla uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye mahkemesine gönderilmesine
3-Tarafların kararı istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleştirmeleri halinde, dosyanın İstanbul … Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sonucu Mahkememize gönderilmiş olması dikkate alınarak HMK’nın 21. Maddesi gereğince görev uyuşmazlığı giderilerek görevli mahkemenin belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Sair hususların görev uyuşmazlığı giderildikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip