Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/683 E. 2018/353 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/683 Esas
KARAR NO : 2018/353
DAVA : Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … araçlarına özel servis hizmeti verdiğini, sigorta şirketleri ile anlaşmalı olarka kendisine başvuran kazalı araçların sigorta kapsamında tamiri hizmeti de verdiğini, davalıya ait … plakalı aracı ile kaza geçirdiğini ve hasarlı aracıyla müvekkil servise başvurarak aracı tamir ettirdiğini, tamir aşamasında sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını, sigorta eksperi gelerek incelem yapmış, yapılan işlemlere ve ödenecek bedele onay verdiğini, bunun üzerine aracın tamir edildiğini, aracın tamiri bittikten sonra sigorta şirketi davalının hesabına fatura bedelini müvekkiline ödenmesi üzerine yatırdığını, bu durumun sigorta tarafından da müvekkile teyit edildiğini, parayı alan davalı müvekkiline birkaç güne ödeyeceğini belirterek aracı teslim almış ancak parayı ödemediğini, müvekkilinin bedelin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile yapıldığını, davalı icra takibine böyle bir borcunun olmadığı şeklinde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek alacağın 20/10/2011 temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait hasarlı aracın onarımının davacı şirket tarafından yapıldığı ancak davalı tarafça fatura bedelinin ödemediği iddiası ile alacak istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş olup, davalının ise tacir sıfatının bulunmadığı, açılan davanın mutlak ticari dava olmadığı, bu kapsamda somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle HMK 114/1c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-HMK.114/1c ve 115/2.maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince davacının karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …