Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/671 E. 2019/250 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/671 Esas
KARAR NO : 2019/250
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/06/2016
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin …adresinde bulunan ana merkez binası için sağlanan elektrik dağıtım hizmetinden yararlandığını, ilgili bina için 2008 Nisan ayı ile 2013 Aralık dönemi arasında …, 2013 Aralık döneminden 2016 Haziran dönemi arasında ise … şirketinden hizmetin satın alındığını, davalı şirketler tarafından müvekkil şirkete kesilen faturalarda, çeşitli isimler altında (Kayıp Kaçak Bedeli, Sayaç Okuma, Dağıtım Sistem Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli, Personel Satış Hizmetleri Bedeli, İletim Bedeli, Belediye Tüketim Vergisi, Enerji Fonu, Elektrik Tüketim Vergisi, Sayaç Okuma Bedeli ile %2 TRT payının hesaplanmasında matrah alınan ve bunlara bağlı olarak alınan KDV v.b. gibi) hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve haksız bedeller faturaya yansıtılarak müvekkil şirketten tahsil edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL talepli belirsiz alacak davasının kabulüne, müvekkili tarafından fazladan ödenen meblağların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari, reeskont faizleriyle beraber geriye dönük olarak (10 yıllık zamanaşımı süresi boyunca) davalı kurumdan tazmin ve tahsili ile müvekkiline verilmesine, fazla çıkan miktar için dava tarihinden itibaren ticari faiz hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin tüketicilerden tahsil edileceğine ilişkin yasa tasarısının TBMM onayından geçerek yasalaştığını, EPK ve bazı kanunlardan değişiklik yapılmasına dair 6719 sayılı kanun uyarınca kayıp-kaçak bedeli ve sair bedellerin tüketiciden tahsil edileceğinin düzenlendiğini, dava konusu bedellerin belirlenebilir nitelikte olduğunu söz konusu bedellerin belirsiz alacak davasına konu edilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, kayıp-kaçak bedeli dışında dava konusu edilen diğer bedellerin de yasal mevzuat uyarınca zorunlu olarak tahsil edildiğini, söz konusu tahsil edilen bedellerin müvekkili şirketin uhdesinde kalmadığını, davacının dava konusu konusu faturalara itiraz etmediğinden faturaları kabul etmiş sayılacağını ayrıca davacının yaptığı sözleşme çercevesinde dava konusu bedelleri ödemeyi kabul ettiğini beyanla davanın reddi ile , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini beyan etmiştir.
Davalı… Elektrik vekili cevap dilekçesinde özetle, 6719 sayılı yasa 21.hükmü ile 6446 sayılı kanunun 17.maddesine eklenen 10.fıkrasında yazılı usul kuralı nedeniyle davanın dinlenemeyecek olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu edilen miktarın EPDK mevzuatına uygun olarak tahakkuk edilen bir tutar olduğunu, davanın muhatabı müvekkili kurum olmayıp, dağıtım lisans sahibi şirket olduğunu, husumet yönünden itirazları bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını, müvekkili kurumun EPDK mevzuatına uygun tarifelerle işlem yaptığı nedenle cezalandırılamayacağı, ihtilafın abonelik sözleşmesi kaynaklı olmayıp EPDKnin düzenleyici işlemlerine ilişkin olduğunu, faturalara zamanında itiraz edilmediği nedenle hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden davanın usulden reddi gerektiğini belirterek, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, elektrik aboneliği dolayısıyla davalı tarafından faturalara tahakkuk edilip davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak vb. adlar altında tahsil edilen bedellerin tahsilinin haksız olduğu iddiasıyla, bu bedellerin iadesi talepli olarak açılmış olan alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili 13/03/2019 tarihli dilekçesi ile dava ile ilgili tüm taleplerinden vazgeçtiklerini, davadan tüm sonuçları ile beraber feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili 13/03/2019 tarihli dilekçesi ile davacının feragat beyanı doğrultusunda yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, Davalı … Eletrik vekili ise 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK.nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragata yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre; açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile geri kalan 15,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avasının ilgili tarafa iadesine,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …