Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/640 E. 2018/1067 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/640 Esas
KARAR NO : 2018/1067

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2016
KARAR TARİHİ: 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendine ait şirketini 12/02/2016 tarihinde … Noterliğinin …yevmiye nolu … Şirket pay devri sözleşmesi ile aktif ve pasifi ile davalıya sattığını, aynı zamanda işçilerinden alacağı kalmadığına dair makbuzuda davalıya ibraz ettiğini, aynı gün 12/02/2016 tanzim tarihli, 12/04/2016 ödeme tarihli, 64.000,00-TL meblağlı 1 adet senet tanzim ederek müvekkiline verildiğini, bu senet vadesinde ödenmeyince davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalının bu senetle ilgili bir itirazının bulunmadığını, yine aynı gün 12/02/2016 tanzim tarihli, 12/03/2016 ödeme tarihli 83.000,00-TL miktarlı kendisi borçlu … olarak müvekkiline verdiğini, bu senette ödenmeyince müvekkilimiz tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalının icra hukuk mahkemesine başvurarak bu senetlerin teminat senedi olduğuna dair karar aldığını bu durumun tamamen hukuka aykırı olduğunu, bu kararıda temyiz ettiklerini, müvekkilinin mağdur olduğunu bu mağduriyetin giderilmesi amacı ile huzurdaki davanın açılarak icra hukuk mahkemesince durdurulan takibin devamına, davalının müvekkiline borçlu olduğunun tespitine, davalının menkul ve mallarına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Davacı taraf dava dilekçesi ile; davalının 12/03/2016 ödeme tarihli 83.000,00-TL miktarlı senedin borçlu … olarak müvekkiline verdiğini, bu senet ödenmeyince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalının icra hukuk mahkemesine başvurarak bu senetlerin teminat senedi olduğuna dair karar aldığını, icra hukuk mahkemesince durdurulan takibin devamına, davalının müvekkiline borçlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyamız açısından önemli olan İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasının beklenilmesine karar verilmiş, ve beklenen dosya temyiz incelemesinden döndükten sonra fiziken dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının dosyamız davalısı, davalının dosyamız davacısı olup, talebin, İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasına konu olup aynı zamanda mahkememizde görülen davanın da konusu olan 83.000,00 TL lik senedin teminat senedi olduğu, bu sebeple takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … vekili tarafından borçlu davacı hakkında 12.02.2016 tanzim tarihli 12.03.2016 vade tarihli 83.000 TL.lik bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, takibe konu bono fototokopisinin incelenmesinde “12.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesine istinaden verilen teminat senedidir.” ibaresinin bulunduğu, bu durumda takibe dayanak yapılan bononun teminat senedi olduğu, böylece bono vasfını yitirdiği dolayısıyla da bono ya dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağından davanın reddine karar verimiştir. Karar temyiz incelemesinden geçmiş
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/22773 eas, 2017/14014 karar sayılı ilamı ile “İİK.nun 170/a-2 maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Takip konusu senet fotokopisinin ön yüzünde, senet metni içerisinde düzenlenme tarihinin hemen üzerinde; “12.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesine istinaden verilen teminat senedidir” şeklinde ibarenin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda, senedin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-b maddesine göre; “kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi” unsurunu taşımadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği açıktır. Diğer taraftan senet lehtarı olan alacaklının, senedi bu suretle iktisap etmesi ve bu şekli ile hamil olması nedeni ile anılan kayıtları bilerek senedi aldığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, bono vasfında olmaması nedeniyle bu senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Senet keşidecisi olan borçlu, dilekçesinde takibin iptalini istemiş olup, mahkemece, üzerinde bulunan kayıtlar nedeniyle kambiyo vasfını yitirmiş bulunan senede istinaden yapılan takibin İİK’nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken, teminat iddiası, senedin dışında bir belgeye dayalı olarak ileri sürülmüş gibi borca itiraz kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, başvurunun dayanağı İİK’nun 170/a maddesi olacağından ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden, alacaklının %20 tazminat ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.” gerekçesiyle onanmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya konulan, 83.000,00 TL lik senede ilişkin icra hukuk mahkemesince durdurulan takibin devamını, davalının müvekkiline borçlu olduğunun tespitini talep ettiği, dava konusu olan senette “12.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesine istinaden verilen teminat senedidir.” ibaresinin bulunduğu, bu durumda takibe dayanak yapılan bononun teminat senedi olduğu, senedin para verilmeden davacı tarafa verildiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine
2-Alınması gerekli harç 35,90 TL olup, peşin alınan 1.000,72 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 964,82 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.390,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸
Hakim …
¸