Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/636 E. 2018/57 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/636 Esas
KARAR NO: 2018/57
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2016
KARAR TARİHİ: 25/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı-borçlu şirket arasında matbaacılık hizmeti, dergi, broşür, vs. yazılı baskı hizmetleri şeklinde ticari ilişki bulunduğunu, anılan ilişki ile davalı şirkete faturalar mukabili toplam 6.160,49 TL tutarında hizmet satışı yapıldığını, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini söz konusu faturalara yasal süre içinde itiraz edilmediğini, hizmet satışı karşılığında ise hiçbir ödeme alınmadığını, cari hesap ilişkisinden doğan toplam borcun süresi içinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağı konulu ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun “karşı tarafa hiçbir borcumuz yoktur” ifadesi ile matbu bir itiraz dilekçesi ile mesnetsiz yere haksız yere itiraz ettiğini, borcun ödendiğine dair davalı şirketin icra takibine karşı tahsilat makbuzu, banka dekontu vs. Belge sunmadığını, davalı borçlunun itirazının kötü niyetle sadece takibi durdurmak için yapıldığının açık olduğunu iddia ile; kötü niyetli borçlunun eylemleri karşısında tüm çıkarların korunması amacı ve müvekkil şirketin ileride telafisi olmayan zararlara uğramaması için davalı şirketin mal kaçırmasını menkul/gayrimenkul mal varlığını 3. kişilere satış veya devrini önlemek amacı ile davalı şirketin mal varlığına öncelikle teminatsız bunun mümkün olmaması halinde takdir edilecek teminat mukabili yargılama sonuna kadar tedbir konulmasına, İstanbul 22. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, davalı-borçlu şirketin borcunun faturaya dayalı olması, borcun önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dava konusu alacağın likit alacak niteliklerine haiz olduğundan ve davalı-borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan dolayı takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, müvekkili şirketin ileride telafisi olmayan zararlara ve davalı şirketin mal kaçırmasını, menkul/gayrimenkul mal varlığını 3. Kişilere satış veya devrini önlemek amacıyla davalı şirketin mal varlığına öncelikle teminatsız olarak bunun mümkün olamaması halinde tekdir edilecek teminat mukabili olarak yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına, davaya konu icra takibine yapmış olduğu haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli borca itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı şirketin çeşitli tür ve miktarlarda antetli kağıt ve zarf gibi bir kısım büro malzemelerinin basımı ve satışı konusunda karşılıklı anlaşmış olduklarını, ancak müvekkile gönderilen ürünlerin tamamının vaat edilen kaliteden uzak ve nitelikleri itibariyle kullanışsız ürünler olduğunu, ürünlerin ayıplı olduğunu, antetli kağıtlarda basım hataları, gönderilen zarfların boyalarının etrafa bulaşmış olduğu gibi sair ayıpların teslimden sonraki gözden geçirmede tespit edilerek davacı şirkete şifahi olarak ayıp ihbarında bulunulduğunu, gönderilen ayıplı ürünlerin iadesi ile ayıpsız yeni örneklerin gönderilmesi defalarca talep edilmişse de müspet sonuç elde edilemediğini, her iki tarafa borç yükleyen sözleşme söz konusu olmakla, davacı şirketin edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşme konusu bedele hak kazanmadığını, ayrıca takip konusu faturaların müvekkil şirkete usulüne uygun tebliği de gerçekleşmediğini beyan ile haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; davacı tarafından verilen matbaacılık hizmeti (dergi, broşür ve sair yazılı baskı hizmeti) nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 6.788,00 üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmakla, tanzim edilen raporun denetlemeye açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu yönünde kanaat oluşmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafından matbaacılık hizmeti verilmesi konusunda taraflar arasında anlaşma sağlandığı ve bu kapsamda davacı tarafından verilen hizmete ilişkin faturalar düzenlendiği, davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de davacıya bu yönde ihbarda bulunulduğunun ve davacı tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunun ispatlanamadığı, davacının usulüne uygun tutulduğu tespit edilen defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu, davalı tarafından ise defter ibraz edilmediği ve ticari ilişki kapsamında davalı tarafından yapılan bir ödeme kaydının da bulunmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan 6.160,49 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, taraflar arasında vadeye ilişkin düzenlenmiş bir belge ve ihtarname mevcut olmadığından takip tarihine kadar olan döneme ilişkin faiz isteminin ise yerinde olmadığı ve temerrüdün takip tarihinde gerçekleştiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 6.160,49 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak 6.160,49 TL nin %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 420,82 TL ilam harcından peşin alınan 115,93 TL peşin harcın mahsubu ile 304,89 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı yanca yapılanan 450,00 TL bilirkişi ücreti, 89,75 TL tebligat gideri ki toplam 539,75 TL yargılama giderinin red ve kabul oranı dikkate alınarak 485,77 TL’si ile başlangıçta yapılan 115,93 TL’nin toplamı olan 601,70 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı vekili için avukatlık asgari tarifesi uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6- Davalı vekili için avukatlık asgari tarifesi uyarınca belirlenen 627,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2018

Katip …

Hakim …