Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/574 E. 2018/1193 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/574 Esas
KARAR NO : 2018/1193
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2016
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankanın … Şubesi …hesap nolu müşterisi olduğunu, müvekkili şirket adına gelen havalelerden toplam 4.425,73 USD tutarında kesinti yapıldığını, kesintilerin davalı bankanın tek yanlı olarak müvekkiline uyguladığı, bankacılık mevzuatı ve uygulamalarına aykırı olarak tamamen kendi insiyatifi ile ve keyfi olarak tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin hiç bir izni, bilgisi ve muvafakati olmadan tahsil edildiğini, bu kesintilerin hukuki dayanağı ve haklı gerekçesinin bulunmadığını, davalı bankanın… Şubesine iadeli taahhütlü yazı gönderilerek yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunun bildirildiğini, davalı banka söz konusu yazının kendilerine tebliğinden sonra bir daha kesinti yapmadığını, ancak talep edilen meblağı da ödemediğini belirterek davanın kabulüne, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın 23/03/2012 tarihinden itibaren müvekkili bankanın … Şubesinin kurumsal müşterilerinden olduğunu, davaya konu edilmiş olan işlemlerin yabancı para transfer işlemleri olduğunu, iş bu hizmetler mukabili tahsil edilecek masraf ve komisyon kesintileri şubelerde de ilan edilen genelgelerle tespit edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 20 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu madde 144 hükümlerine istinaden davalı bankanın müşterisinden faiz ve sair ücret isteme hakkının olduğunu, davacı şirketin serbest iradesiyle müvekkili banka müşterisi olduğunu, akdettiği sözleşmeye istinaden verdiği talimatlarla hizmet aldığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, davacının hizmet bedellerini öderken ihtirazi kayıtta koymadığını, davacı tarafından iadesi talep edilen tüm masraf, ücret ve komisyon kalemleri başka bankalarca da tahsil edilen kalemler olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan masraf kesintilerinin iadesi istemine ilişkin olup, dava konusu ihtilaf, davacı şirket adına gelen havaleler nedeniyle yapılan kesintilerin haksız olup olmadığı, banka uygulamalarının sözleşme hükümleri ve bankacılık yasası yönünden yerinde olup olmadığı noktasındadır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu kök ve ek raporunda özetle; davalı bankanın, davacıdan, değişik tarihlerde tahsil ettiği toplam 4.425,73 USD (Yurt dışı Para transfer işlemleri swift) komisyonunun, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.6-8.3 maddeleri, mevzuat hükümleri ve kesintilerin hizmet komisyon listesinde belirtilen limitler kapsamında alınmış olması sebebiyle yerinde olduğu yönünde görüş ve kanaat sunmuştur. Bankalar, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticari işletmelerdir. Gerek TTK’nın 20.maddesinde yer alan “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir.” hükmü gerekse Rekabet Kurulunun 01/08/2002 tarih ve … sayılı kararında belirilen “…Her bankanın bankacılık hizmet bedellerini serbest piyasa koşullarında kendilerinin serbestçe tayin edebilecekleri” şeklindeki değerlendirme gereğince bankalar ticari faaliyetleri kapsamında verilen hizmet karşılığında ücret isteyebileceklerdir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun Faiz Oranlan ile Diğer Menfaatler bölüm başlıklı 144. Maddesinde; “Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir.” hükmü yer almaktadır. Bakanlar Kurulunun, bankaların ödünç para verme işlemleri ve sağlayacakları diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etme, bunları kısmen ve tamamen serbest bırakma yetkisi bakımndan 2002/3707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 3. Maddesinde, “Merkez Bankası tarafından yayınlanan tebliğlerle düzenlenir” hükmüne yer verilmiştir. Merkez Bankası tarafından 09/12/2006 tarihindeki 26371 sayılı nüshasında yayınlanan 2006/1 tebliğin kredi faiz oranları ve diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinde; Bankalar tarafından reeskont kaynaklı krediler dışında kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirlenebileceği, Bakanlar Kurulu ve Merkez Bankası tebliği doğrultusunda yapılan hizmetlerden alınacak masraf, ücret, komisyon tutarlarının ve asgari alınması gereken tutarları (dahil olduğu sektör içerisindeki rekabet koşulları da göz önünde bulundurarak) Banka içi tebliği ile tüm şube ve birimlerde müşterilerin görebileceği yerlere asılarak, bankaların internet siteleri ile gerek sözlü gerek yazılı basında yayınlanması hüküm altına alınmıştır. Kurumsal bankacılık hizmetleri sözleşmesinin “tanımlar” başlığı altında 7.6 maddesinde ise “müşteri havale işlemlerine ilişkin masraf ve komisyon tutarlarının hesabına banka tarafından borç kaydedilmesini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda davalı banka tarafından alınacak masraflara yönelik düzenlenen masraf tablosuna göre yurtiçi/yurtdışı yp transferi (swift) masraf ve kesinti listesinde asgari tutar USD/EUR 30, oran %0,5, azami tutar 500 olarak belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından kayıtlar üzerinde yapılan incelemede davalıdan en yüksek 250 USD kesinti yapıldığı, bu miktarın azami miktarın altında olduğu, limiti aşmadığı belirlenmiş, banka tarafından verilen hizmete ilişkin alınan bedeller düzenlemelere uygun olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin yatan 224,80 TL’den düşümü ile 188,90 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücreti belirlenmesine, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR